Çoğunlukla turistleri hedef alan ve 26 kişinin ölümüne yol açan saldırı Hintlileri öfkelendirdi ve Pakistan'a karşı harekete geçme çağrılarına yol açtı.
Hindistan ve Pakistan, tartışmalı Keşmir bölgesinde Salı günü militanlar tarafından gerçekleştirilen toplu katliamın ardından aralarındaki diplomatik çatlağın büyümesi üzerine birbirlerinin vatandaşlarına yönelik vizeleri iptal etti.
Hindistanlı yetkililer, Pakistan vatandaşlarına verilen tüm vizelerin Pazar gününden itibaren iptal edileceğini ve şu anda Hindistan'da bulunan tüm Pakistanlıların revize edilen zaman çizelgesine göre vizeleri sona ermeden önce ülkeyi terk etmeleri gerektiğini belirtti.
Ayrıca Hindistan tarafından diplomatik personel sayısının azaltılması ve iki ülke arasındaki tek işlevsel kara sınır kapısının kapatılması gibi başka tedbirler de açıkladı.
Pakistan ise Hindistan'ın Perşembe günü bir su paylaşım anlaşmasını askıya alması ve 26 kişinin ölümüne neden olan saldırıdan Pakistan'ı sorumlu tutmasına da öfkeyle tepki gösterdi.
Dönüm noktası niteliğindeki İndus Su Anlaşması iki ülke arasında 1965 ve 1971'de yaşanan iki savaşa ve 1999'da yaşanan büyük bir sınır çatışmasına rağmen ayakta kalabildi.
Anlaşma 1960 yılında Dünya Bankası tarafından imzalandı. Bu anlaşmayla her iki ülke, özellikle de Pakistan tarımı için can damarı olan bir nehir sisteminin sularının paylaşılmasına izin veriyor.
Pakistan, saldırıyla hiçbir ilgisi olmadığını iddia etti ve Hindistan'ın su akışını durdurmaya ya da yönünü değiştirmeye yönelik herhangi bir girişiminin "savaş nedeni" sayılacağı ve Pakistan'ın ulusal gücünün "tüm yelpazesinde tam bir güçle" karşılanacağı uyarısında bulundu.
Başkent İslamabad'da ve Pakistan'ın diğer şehirlerinde göstericiler Hindistan'ın anlaşmayı askıya almasına karşı yürüyüşler düzenleyerek hükümetin misilleme yapmasını talep etti.
Pakistan, Hindistan'a ait ya da Hindistan tarafından işletilen tüm havayollarına hava sahasını kapattı ve üçüncü ülkelerle yapılanlar da dahil olmak üzere Hindistan ile tüm ticareti askıya aldı.
Salı günkü saldırı, otuz yılı aşkın bir süredir Hindistan karşıtı bir isyana sahne olan huzursuz bölgede sivilleri hedef alan son yılların en kötü saldırısı oldu.
Çoğunlukla turistleri hedef alan ve şoke eden bu nadir saldırı Hintlileri öfkelendirdi ve Pakistan'a karşı harekete geçme çağrılarına yol açtı.
Hindistan hükümeti, Pakistan devletinin olaya karıştığına dair herhangi bir kanıt sunmadı ancak saldırının Pakistan ile "sınır ötesi" bağlantıları olduğunu iddia etti.
Cinayetler, Hindistan Başbakanı Narendra Modi'nin Hindu milliyetçisi hükümeti üzerinde agresif bir şekilde karşılık vermesi için baskı oluşturdu.
Modi Perşembe günü halka açık bir mitingde yaptığı konuşmada, "Hindistan her teröristi, onların işleyicilerini ve destekçilerini tespit edecek, izleyecek ve cezalandıracaktır. Onları dünyanın sonuna kadar takip edeceğiz," dedi.
Pakistan, kendisine Keşmir Direnişi adını veren ve daha önce bilinmeyen bir militan grup tarafından üstlenilen saldırıyla herhangi bir bağlantısı olduğunu reddetti.
Pakistan Ulusal Güvenlik Komitesi, Hindistan'ın "savaşçı tedbirlerini" kınadı.
Pakistan'ın barışa olan bağlılığını sürdürdüğünü belirten Komite, hiç kimsenin "egemenliğini, güvenliğini, onurunu ve devredilemez haklarını ihlal etmesine" asla izin verilmeyeceğini ifade etti.
Her iki tarafın bakanları da anlaşmazlığın askeri harekâta dönüşebileceğini ima ettiler.
Pakistan Dışişleri Bakanı İshak Dar yerel Dunya News TV kanalına verdiği demeçte "Hindistan tarafından atılacak herhangi bir adımın kısasa kısas bir karşılık göreceğini" belirtti.
Hindistan Savunma Bakanı Rajnath Singh çarşamba günü yaptığı açıklamada, "sadece saldırıyı gerçekleştirenlerin değil, aynı zamanda topraklarımızda bu alçakça eylemi gerçekleştirmek için komplo kuranların da izini sürme" sözü verdi ve askeri saldırı olasılığını ima etti.
Hindistan ve Pakistan Keşmir'in bir bölümünü yönetiyor, ancak her ikisi de bölgenin tamamında hak iddia ediyor.
Yeni Delhi, yönetimi Keşmir'deki tüm militanları Pakistan destekli terörizm olarak tanımlıyor. Pakistan ise bunu reddediyor ve pek çok Müslüman Keşmirli de militanları kendi içlerindeki özgürlük mücadelesinin bir parçası olarak görüyor.
Modi, Ağustos 2019'da hükümetinin bölgenin yarı özerk statüsünü kaldırıp doğrudan federal kontrol altına almasıyla Keşmir'deki statükoyu altüst etti.
Ancak Pakistan ile ilişkiler, iki ülkenin 2021'de sınırlarında daha önce varılan ve bölgedeki Hint güçlerine yönelik militan saldırılarına rağmen büyük ölçüde devam eden ateşkes anlaşmasını yenilemesiyle istikrarlı kaldı.