30 Ekim 2024’te tutuklanan ve yerine kayyum atanan Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, 205 gün sonra ilk kez hâkim karşısına çıktı.
REKLAM
30 Ekim 2024’te tutuklanan ve yerine kayyum atanan Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, 205 gün sonra ilk kez hâkim karşısına çıktı. Hakkında “silahlı terör örgütü üyeliği” suçlamasıyla 15 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
30 Ekim 2024’te gözaltına alındıktan sonra tutuklanan ve yerine kayyum atanan Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, 205 gün sonra cuma günü ilk kez hâkim karşısına çıktı.
Silivri Cezaevi yerleşkesindeki duruşma salonunda görülen davada, Özer hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede “silahlı terör örgütü üyeliği” suçlamasıyla 7,5 ila 15 yıl arası hapis cezası talep ediliyor.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in de izleyici olarak katıldığı duruşma sabah saatlerinde başladı. Salona alkışlarla giren Özer, 58 sayfalık savunmasına “Bu dava yalnızca benim değil, eşit yurttaşlık mücadelesi veren herkesin davasıdır. Bu bir hukuk garabetidir, bir iftiranamedir. Gerçeklerin er ya da geç ortaya çıkacağına ve adaletin kazanacağına inanıyorum,” ifadeleriyle başladı.
Savunmasında akademik geçmişi ve kamu hizmetlerini hatırlatan Prof. Dr. Özer, Kürdistan İşçi Partisi'yle (PKK) bağlantısı olduğu yönündeki suçlamalara karşı şunları söyledi:
“Yaklaşık 30 yıllık üniversite ve kamu hayatımda tek bir suç işlemiş ve mahkeme yüzü görmüş değilim. İlk defa mahkemeye çıkıyorum. Birleşmiş Milletler delegesi oldum. Milli Eğitim Bakanlığı’nda çalıştım. Ayrıca kendi alanımda yüzlerce akademik çalışma yaptım. Onun ötesinde, ödüller aldım. Çevre, Anadolu basın çalışması sahibiyim. 41 kitap yazdım. Bir kısmı edebi ve tarihsel. Kitaplarım altın kalem ödülü aldı. Adil olduğuna inanamak istediğim yüksek vicdanınıza seslenmek istiyorum. Böyle bir terörist olur mu?”
Özer ayrıca, “Nedenini biliyorum ve açıklayacağım. Yaşamım boyunca insan haklarından ayrılmadım. 2011 yılından itibaren PKK ve herhangi bir terör örgütü ile ilgili bağım olmadı. Barış için mücadele eden bir bilim insanı için bu züldür. Sadece kendi kafalarındaki projeyi uygulamak için insanlara böyle iftira atılmamalı," dedi.
"Bundan 10 yıl önce söylemiş olduğum sözlerin ortaya çıkması beni mutlu etti. 'Adlarımız farklı olsa da soyadımız Türkiye'dir' sözü bana aitti. Bugün sayın Cumhurbaşkanı ve sözcüleri tarafından dile getiriliyor. Bugün barış sürecinde yürütülenler benim zaten ileri sürdüğüm görüşlerdir.”
“Bin Ladin’i mi arıyorsunuz?”
HTS kayıtlarının ve sivil toplum ziyaretlerinin çarpıtıldığını savunan Özer, kendisine yöneltilen suçlamaları “hukukla alay” olarak nitelendirdi ve “13 yıl geriye gidilerek HTS kaydı alınmış. Usame Bin Ladin’i mi arıyorsunuz? 13 yıl geriye mi gidilir? Abdullah Öcalan örneği vereceğim ama o şimdi ‘Kurucu Önder’ oldu. Bu yargılama bir buçuk sene önce olsaydı o zaman bu iddiaya karşı savunma yapmanın bir anlamı olurdu."
Tanıklar dinlendi
Duruşmada ayrıca biri gizli olmak üzere iki tanık dinlendi. Açık tanık Hicran Berna Ayverdi’nin SEGBİS ile ifadesinin alınmasının ardından konuşan gizli tanık “Hermes” ise, Özer’in 1998-2000 yıllarında dönemin Sosyaldemokrat Halkçı Parti (SHP) binasında “terör örgütünde nasıl örgütlenme yapılacağına dair eğitimler verdiğini” iddia etti.
Hakimin “Ahmet Özer’i nereden hatırladın?” sorusunu yanıtlayan “Hermes”, “Esenyurt Belediye Başkanı olduğunda hatırladım,” dedi.
“Para getirdi, teslim etti”
Hermes kodu adlı tanık ayrıca, “1999’da Esenler’de KCK’nin şehir yapılanmasının sorumlusunun evinden tanırım kendisini. Ben örgütsel faaliyet bünyesinde orada bulunuyordum. Gençlik yapılanmasındaydım. Özer, para getirdi, teslim etti. Parayı ben saydım. Özer’in siyasi koordinatör olduğunu biliyorum. O dönem onunla görüşme yapan örgüt içindeki arkadaşlarım var. Gerilla cenazesi olurdu, salon ihtiyacı olurdu Ahmet Özer’i ararlardı. Diyarbakır’da faaliyet yürüttüğünü biliyorum. 2020 genel seçimlerinden önce örgütün üst düzey yöneticisiyle görüştüğünü biliyorum” ifadelerini kullandı.
Gizli tanık, örgütle bağlantının devam edip etmediği sorusuna ise “bilgi vermek istemediğini” söyleyerek yanıt verdi.
“Bunlar FETÖ taktikleri”
Gizli tanığın ifadelerini “FETÖ taktikleri” olarak yorumlayan Özer, savunmasında gizli tanığın iddialarını “şiddetle reddettiğini” belirterek şunları söyledi:
“Ben madem 1998 yılından beri PKK örgütünün içindeydim niye itirafçı oldukları yıl benimle ilgili beyanda bulunmamışlar, madem beni hatırlamamışlar, neden ben belediye başkanı olduğum, kanallarda her gün yer aldığım dönemde değil de, bu dosyada delil bulunamayınca sipariş üzerine gelmiş benimle ilgili ifade vermişler? Bunlar FETÖ taktikleridir. Hukukun bunları kabul edip işleme koyması kabul edilemez. Tanık ‘2007 yılında Demokratik Bölge Partisine katıldım’ diyor, bu parti 2014 yılında kuruldu. Tanık benim mahallelerde toplantı yaptığımı söylemiş, ben akademisyenim ben nasıl gidip mahallede seminer vereceğim. Tamamen yalan. Tanıklar benim yurt dışına çıktığımı söylüyor. Belirtilen yıllarda pasaport kayıtlarımdan görülebilir, ben o yıllarda yurt dışına da çıkmadım."
"Hermes isimli tanık da 2020 yılında itirafçı olmuş, 4 yıl boyunca benimle ilgili hiçbir ifade vermemiş niye benim kumpas dosyamdan sonra gelmiş iftira atmış? Kaldı ki benim hakkımdaki dosyada ben tutuklandıktan sonra öğrendim hakkımda gizli tanık olduğunu. Ben hayatım boyunca Esenler Dörtyol’a gitmedim. Tanık benim Cemal Kavak ile birlikte bir akrabamı yurt dışına kaçırdığımı, her şeyin kendi yanında konuşulduğunu söylüyor, ama yurt dışına çıkarılan kişinin adını söylemiyor, hangi ülkeye gönderildiğini söylemiyor, kaldı ki benim yakın akrabalarım arasında örgütten ceza almış kimse de yoktur. Yine madem örgüt üyesiyim Cemal Kavak dışında kimse yok mu benim irtibat kurduğum, Cemal Kavak öldüğü için nasıl olsa gelip inkar edemez diye bu kişiyi bulmuşlar.”
Tutukluluğa devam kararı
Savcının “deliller nezdinde suçları işlediği yönünde kuvvetli şüphe bulunduğu için tutukluluğa devam edilmesi yönünde” mütalaasının ardından mahkeme, Özer’in tutukluluğunun devamına karar verdi.
Duruşma, 14 Temmuz saat 10:00’a ertelendi.
7 ay önce tutuklanmıştı
Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, 30 Ekim 2024 tarihinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen bir terör soruşturması kapsamında evinde gözaltına alındıktan sonra, aynı gün içinde "PKK/KCK silahlı terör örgütüne üye olmak" suçlamasıyla tutuklanmıştı.
Görevden alınan Özer’in yerine, İstanbul Vali Yardımcısı Can Aksoy kayyum olarak atanmıştı.
Savcılık iddianamesinde, Özer'in kırmızı bültenle aranan PKK yöneticilerinden Remzi Kartal ile 14 kez iletişim kurduğu ve örgütle bağlantılı 694 kişiyle irtibatı bulunduğu öne sürülüyor. Ayrıca, 2014 yılında İmralı'da yapılan bir görüşmede adının geçtiği ve "demokratik özerklik projesinde görevlendirilmesinin uygun görüldüğü" iddia edilmişti.
Özer hakkında 7 yıl 5 aydan 15 yıla kadar hapis cezası isteniyor.