Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'İşte şu anda en önemli il İstanbul. İstanbul'un ne halde olduğu ortada. Her yerden şu anda çok ciddi pis kokular geliyor,' dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "CHP’nin birinci parti olması diye bir durum söz konusu değil,'' diyerek kendilerinin de anketler yaptırdıklarını belirtti ve ekledi: ''Şu anda Türkiye'de birinci parti AK Parti'dir."
Türkiye'de son genel seçimlerde (14 Mayıs 2023) Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) yüzde 36,3 CHP ise yüzde 25,8 oy oranına ulaşmıştı. Ancak bundan 10 ay sonra yapılan yerel seçimlerde (31 Mart 2024) ise tablo değişti. Birkaç ay önce Özgür Özel'in Kemal Kılıçdaroğlu yerine başkanlık koltuğuna oturduğu CHP, yüzde 37,76 puanla en yüksek oyu alarak Türkiye genelindeki belediyelerin çoğunluğunu kazandı. AK Parti ise yüzde 35,48 oyda kaldı. Bu tablo AK Parti'nin 22 yıl sonra 'birinci parti' konumunu kaybettiği anlamına geliyordu. CHP ise 1977'den sonra ilk defa en çok oy alan parti oldu.
Yerel seçimlerden aylar sonra Özel, AK Parti ile 'normalleşme' sürecinin bitmesiyle erken seçim çağrısı yapmaya başladı. Bu çağrı, CHP'ye yönelik operasyonların artmasıyla daha da miting alanlarına da taşındı.
Azerbaycan ziyareti dönüşünde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan'a CHP'nin 'anketlerde öndeyiz' açıklaması soruldu. Erdoğan'ın yanıtı şöyle oldu: ''Onlar herhalde biraz da kendilerini rüya sendromları içerisinde görüyorlar. CHP’nin birinci parti olması diye bir durum söz konusu değil. Yani onlar ne kadar anket yapıyorlarsa, biz de o denli anketlerimizi yapıyoruz, yaptırıyoruz. Şu anda Türkiye'de birinci parti AK Parti'dir. AK Parti, Cumhur İttifakı ile beraber bu yolda, emin adımlarla yürüyor. Hele hele yolsuzluk sendromu içerisindeki bir partinin Türk milletinden onay alması mümkün mü? Değil.''
Cumhurbaşkanı, CHP'ye yönelik polis operasyonlarıyla ilgili ise ''İşte şu anda en önemli il İstanbul. İstanbul'un ne halde olduğu ortada. Her yerden şu anda çok ciddi pis kokular geliyor,'' dedi.
Erdoğan, 26 Haziran'da yaptığı açıklamada da CHP'li belediyelere yönelik operasyonlarla ilgili 'Belgelerin hepsi ortada. Sadece İstanbul değil, başka illerde de ne yazık ki durum felaket,' demişti. Bu sözlerden günler sonra önce İzmir'de eski büyükşehir belediye başkanı Tunç Soyer olmak üzere birçok CHP'li isim tutuklandı. 4 Temmuz'da Antalya Manavgat'a operasyon geldi. 5 Temmuz'da ise Adana, Antalya, Adıyaman belediye başkanları gözaltına alındı.
'Tavsiyem sabredip yargı kararlarını beklemeleri yönünde'
AK Parti lideri şunları söyledi: ''CHP’nin siyaseti artık karşılıksız bir siyasettir. Sanal medya üzerinden kendi elleriyle oluşturdukları algı putlarını gerçeklerin sağlam gövdesi bir bir yıkıyor. İnsanların bilinçlerini türlü algı ve manipülasyonlarla yönetebileceklerini düşünüyorlardı, ancak milletimiz bu kirli oyunu fark etti. Vatandaşım sokak eylemlerinin ancak bölücülere, darbecilere hizmet edeceğini biliyor. CHP yöneticilerine tavsiyem sabredip, bağımsız yargının kararlarını beklemeleri yönünde. Bu süreç CHP yönetimi için bir de ayna vazifesi görmeli. CHP yönetimi ülke siyasetine katkı sağlamak yerine, proje üretmek yerine sokak eylemlerinden medet umuyor. Yargı kurumlarımızı yıpratma çabasıyla suçlarını örtmeye, sokak eylemleriyle suçluları aklamaya çalışıyorlar. Bekle, sabret… Bağımsız yargı organlarımız kararını versin, zaten gerçek er ya da geç ortaya çıkacaktır. Ama bunlar ne kendilerine ne de belediye başkanlarına güvenemedikleri için sokak eylemleriyle konuyu çarpıtma derdindeler. Onlar herhalde biraz da kendilerini rüya sendromları içerisinde görüyorlar.''
DEM Parti ile görüşme
Kamuoyunda 'yeni barış süreci' olarak bilinen ancak iktidarın 'terörsüz Türkiye' olarak adlandırdığı süreçle ilgili Erdoğan, ''Terör örgütünün silah bırakma kararını uygulamaya başlamasıyla süreç biraz daha hız kazanacaktır. Silahın, kanın, gözyaşının milletimizin gündeminden tamamen çıkmasıyla önümüzde yepyeni bir kapı ardına kadar açılacak,'' dedi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) heyetiyle hafta içinde görüşeceğini belirten Erdoğan, şöyle devam etti: ''Terör örgütü PKK’nın silah bırakması, Türkiye için hem güvenlik hem demokrasi hem de kalkınma alanlarında yeni bir dönemin başlangıcı olacaktır. 'Terörsüz Türkiye' başlığı noktasında herhangi bir sıkıntı yok. Bunu zaten şu anda DEM Parti grubu da ifade ediyor. Birlikte inşallah bu 'Terörsüz Türkiye' mücadelemizi yürüteceğiz. Ülkemizin tamamında, Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu’da 'Terörsüz Türkiye'yi nasıl inşa edeceğimize yönelik çalışmaları birlikte yapacağız. Burada herhangi bir tereddüt söz konusu değil. Cumhur İttifakı olarak zaten biz bu konuda hemfikiriz. İnşallah Terörsüz Türkiye'yi de birlikte inşa edeceğiz. Bizler silah bırakma konusunun da takipçisiyiz. Gerek Dışişleri Bakanlığımız gerek Milli İstihbarat Teşkilatımız süreci takip ediyor.''