İddianamede, Fatih Altaylı'nın 'Osmanlı padişahları' ifadeleriyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı kast ettiği öne sürüldü. Altaylı’nın avukatı Ömer Teker Euronews Türkçe'ye verdiği demeçte, 'En kısa sürede savunmamızı hazırlayacağız,' dedi
REKLAM
Gazeteci Fatih Altaylı hakkında, 20 Haziran 2025’te yayımlanan bir YouTube yayınındaki ifadeleri nedeniyle “Cumhurbaşkanını tehdit” suçlamasıyla 5 yıla kadar hapis cezası talep edildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu’nca hazırlanan iddianamede, Altaylı’nın söz konusu yayında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik olarak kullandığı ifadelerin Türk Ceza Kanunu’nun 106/1 ve 310/2. maddeleri kapsamında tehdit niteliğinde değerlendirildiği belirtildi.
Savcılığın 17 Temmuz Perşembe günü ilettiği ve Euronews Türkçe tarafından ulaşılan iddianamede, Fatih Altaylı'nın eyleminin Cumhurbaşkanına yönelik tehdit suçu kapsamında değerlendirilmesi gerektiği belirtildi.
İddianamede, Altaylı’nın eyleminin TCK 310/2 (Cumhurbaşkanına karşı diğer fiili saldırılar), TCK 106/1 (hayata yönelik tehdit), TCK 53 (belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma) ve TCK 63 (mahsuben ceza indirimi hükümleri) kapsamında cezalandırılması talep edildi.
'Erdoğan'ı kastederek'
İddianamede Fatih Altaylı'nın "Osmanlı padişahları" ifadeleriyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı kast ettiği şu sözlerle öne sürüldü:
"Şüphelinin ... 'Cumhurbaşkanı Erdoğan ömür boyunca Cumhurbaşkanlığına devam etsin mi halkın %70'i buna karşıymış" şeklinde soruya Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ERDOĞAN'ı kastederek; "Uzak geçmişine bak abi, bu millet padişahını boğmuş bir millettir, hoşuna gitmediği zaman, istemediği zaman padişahını yuhlamış bir millettir. Az uz değildir öldürülen, suikaste kurban giden, Osmanlı Padişahı komploya kurban giden veya boğazlanan veya intihar etti süsü verilen, şimdi o yüzden öyle baktığın zaman bu halk her şeyden vazgeçebilir ya da vazgeçmiş gibi görünür ama seçme hakkının elinden alınmasından ve kendi kaderini kimin belirleyeceğini belirleme hakkının elinden sonsuza kadar alınmasına hoşlanmaz o yüzdendir ki burada hakiki bir diktatörlük kurma hayali olanlar asla kuramazlar tam kurduklarını zannederken bir de bakarlar ki kuramamışlar..." şeklinde cevap verdiği, şüphelinin Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ERDOĞAN hakkında sorulan soruya milletin daha önce hoşuna gitmeyen padişahları öldürdüğüne ve boğduğuna yönelik sözde tarihsel örnek ile cevap verdikten sonra "hakiki bir diktatörlük kurma hayali olanlar asla kuramazlar tam kurduklarını zannederken bir de bakarlar ki kuramamışlar ve tam aksine bu onların da lehine de olmaz ülkenin de lehine olmaz..." şeklinde vurgu yaparak dile getirdiği sözde örneği pekiştirmeye çalıştığı, bağlamda şüphelinin Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanını hayatına yönelik bir saldırı gerçekleştirileceğinden bahisle tehdit ederek üzerine atılı suçu işlediğinin anlaşıldığı..."
Savcılık, Altaylı’nın yayında Osmanlı döneminde hoşuna gitmeyen padişahların boğulduğuna veya komploya kurban gittiğine yönelik ifadelerini, "Cumhurbaşkanının hayatına yönelik bir tehdit" olarak yorumladı.
20 Haziran tarihli yayında Fatih Altaylı'nın "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ömür boyu görev yapmasını Türk halkının yüzde 70'inin istemediğini" tespit eden bir anket sonucunu yorumlarken "AK Parti seçmeninin önemli bir bölümü ve MHP seçmeninin bir bölümü dışında hiç kimse böyle bir şeye onay vermez. Geçmişine bak bu milletin, yakın geçmişinden de söz etmiyorum, bu millet padişahını boğmuş bir millettir, hoşuna gitmediği zaman. Az buz değildir öldürülen, suikaste kurban giden Osmanlı padişahı" ifadelerini kullanmıştı.
Fatih Altaylı iddianamede yer alan ifadesinde, sözlerinin tarihsel bir bağlama atıf yaptığını, herhangi bir tehdit ya da hakaret kastı taşımadığını ve konuşmasının yanlış yorumlandığını belirtti.
Altaylı’nın avukatı Ömer Teker Euronews Türkçe'ye verdiği demeçte, "En kısa sürede savunmamızı hazırlayacağız," bilgilendirmesini yaptı.
Altaylı, 22 Haziran’da İstanbul 10. Sulh Ceza Hâkimliği’nin kararıyla tutuklanarak Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na gönderildi.
İddianamede, Erdoğan'ın avukatının eylemden haberdar olmasının ardından 23 Haziran'da şikayetçi olduğu belirtildi.