Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) yönetimi, bağlı sendikalar ile birlikte çarşamba günü yaklaşık 600 bin kamu işçisini kapsayan toplu sözleşme görüşmelerinin tıkanmasının ardından grev kararı almıştı.
REKLAM
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Resmî Gazete’de yayınlanan kararla, Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) yönetimi ve bağlı sendikası Türkiye Maden İşçileri Sendikası tarafından alınan grev kararı, “milli güvenliği bozucu nitelikte” görülerek perşembe günü 60 gün süreyle ertelendi.
Türkiye genelinde bor üretimi yapan stratejik tesisleri kapsayan bu grev, işçilerin maaş zammı ve çalışma koşulları talepleri nedeniyle planlanmıştı. Karar, 31 Temmuz 2025 tarihli ve 32972 sayılı Resmî Gazete’de yayımlandı.
Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ), bağlı sendikalar ile birlikte çarşamba günü yaklaşık 600 bin kamu işçisini kapsayan toplu sözleşme görüşmelerinin tıkanmasının ardından grev kararı almıştı.
Hükümet tarafından verilen ilk teklif yüzde 16, sonraki teklifin yüzde 17 olduğu açıklandı. Bakan Işıkhan'ın, 18 Temmuz'da yaptığı açıklamada, ilk 6 ay için yüzde 24 zam, ikinci 6 ay için de gerçekleşen enflasyon teklifi açıkladığı belirtildi.
Yaklaşık 500 kuruma grev ilanı asılması bekleniyordu, ilk grev 1 Ağustos Cuma günü Eti Maden'de başlayacak ve 2 Ağustos Cumartesi günü Zonguldak madenlerinde devam edecekti.
Görüşmelerin tıkanmasının ardından, 1 Ağustos itibarıyla dört önemli işletmede -Ankara'da Eti Maden İşletmeleri, Balıkesir Bigadiç Bor İşletme Müdürlüğü, Eskişehir Kırka Bor İşletme Müdürlüğü, Kütahya Emet Bor İşletme Müdürlüğü - greve kararı alınmıştı.
Ayrıca, 8 Ağustos’ta Türkiye Kömür İşletmeleri'ne (TKİ) bağlı tesislerde çalışan yaklaşık 2 bin 300 işçi de greve çıkacaktı.
Türkiye Maden İşçileri Sendikası (MADEN İŞ) Genel Başkanı Nurettin Akçul, Cumhurbaşkanlığı kararı öncesinde yaptığı açıklamada, hükümetin dayattığı düşük zam teklifleri nedeniyle greve gitmek zorunda kaldıklarını söyledi.
Aydınlık haber sitesine yaptığı açıklamalarda Akçul, "Maalesef hükümet bizi grevlere mecbur etti. 1 Ağustos’ta bor işletmelerinde çalışan 2 bin 200 arkadaşımızla, 8 Ağustos’ta da TKİ’deki 2 bin 300’ü aşkın arkadaşımızla greve başlıyoruz," demişti.
Hukuki dayanak nedir?
Cumhurbaşkanlığı erteleme kararının hukuki dayanağını, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 63. maddesi oluşturuyor.
Bu madde, grevlerin “genel sağlık ve milli güvenlik” açısından sakıncalı görülmesi durumunda 60 gün süreyle ertelenmesine imkân tanıyor.
Ancak uygulamada bu hükmün sıklıkla grevleri tamamen engellemek için kullanıldığı yönünde eleştiriler bulunuyor.
Önümüzdeki süreçte ne olabilir?
Grev kararının ertelenmesinin ardından sendikanın nasıl bir yol haritası izleyeceği merak konusu.
60 gün içinde tarafların uzlaşamaması halinde grev hakkı tekrar doğacak ancak bu sürede Cumhurbaşkanlığı tarafından yeniden müdahale edilip grev ertelenebilir. Alternatif olarak uyuşmazlık Yüksek Hakem Kurulu’na taşınabilir.
İşçilerin, kamuoyu desteğini de arkasına alarak mücadeleye devam etmesi bekleniyor.
Grevin yeniden masaya gelmesi durumunda, sadece maden sektörü değil, Türkiye’de sendikal haklar ve işçi mücadelesi açısından da önemli bir dönemeç yaşanabilir.
'Devlet verdiği sözü yerine getirmeli'
TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, TÜRK-İŞ Genel Merkezi önünde 30 Temmuz Çarşamba günü yaptığı açıklamada, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan rakamların güven vermediğini belirtti.
Atalay, "Bugün Çalışma Bakanı Afrika'da G20 zirvesinde. Hak-İş Başkanı da orada. Bu ülkede emekli, asgari ücretli, işçilerin ekonomik durumu ortada. Ülkeyi mali yönden yönetenlere güven ortada. Biz güvenmiyoruz, TÜİK rakamlarına inanmıyoruz," dedi.
"Bu çocuk oyuncağı değil. Devlet verdiği sözü yerine getirmek zorunda. Kamuoyuna çıkıp 50 bin, 60 bin lira alıyor diyor. Yerin altında ölüyoruz, denizin ortasında kaynak yapıyoruz, çoluk çocuğunuza hizmet ediyoruz. Bizi niye başkalarıyla mukayese ediyorsunuz. Biz bu ülkenin emekçileriyiz," diyerek, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a çağrıda bulundu.
Atalay, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan'ın not aldığı zam teklifinin belgesini kamuoyu ile paylaşarak, hükümet tarafından önerilen tekliflerin işçiye hakaret niteliğinde olduğunu belirtti.
Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü görüşmeleri kapsamında heyetler 7 kez toplandı.
TÜRK-İŞ Başkanı Atalay pazartesi günü yaptığı açıklamada, resmi teklifin kendilerine ulaşmadığını söyleyerek, “210 gün geçti, hâlâ net bir adım yok. Milletin dayanma gücü kalmadı," ifadelerini kullandı.