Gazze Sağlık Bakanlığı, salı gecesi kentteki Rantisi Çocuk Hastanesi’nin de birçok kez vurulduğunu açıkladı.
İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarında hayatını kaybeden Filistinlilerin sayısı çarşamba günü 65 bini geçti. İsrail askerleri ve tankları Gazze Şehri’nin derinliklerine doğru ilerlerken, binlerce kişi harabeye dönmüş bölgeden kaçıyor.
İsrail ordusu, kara birliklerinin harekâtından önce hava ve topçu unsurlarının son günlerde kenti 150’den fazla kez vurduğunu açıkladı. Saldırılar, binlerce Filistinlinin çadır kamplarında barındığı, yoğun nüfuslu bölgelerdeki yüksek binaları yıktı. İsrail, bu binaların Hamas tarafından askeri gözetleme için kullanıldığını iddia ediyor.
Filistinli yetkililere göre saldırılar, telefon ve internet hatlarını da kesti; ambulans çağırmak, tahliyeleri koordine etmek ve operasyonun ayrıntılarını öğrenmek zorlaştı.
Gece boyunca düzenlenen saldırılarda, kadın ve çocukların da aralarında bulunduğu en az 17 kişi öldü. Gazze'deki Hamas kontrolündeki Sağlık Bakanlığı, savaşın başladığı 7 Ekim 2023’ten bu yana 65 bin 62 kişinin öldüğünü, 165 bin 697 kişinin de yaralandığını bildirdi.
İsrail’in saldırıları, Gazze’nin geniş alanlarını yok etti, nüfusun yaklaşık yüzde 90’ını yerinden etti ve Gazze Şehri’nde kıtlık ilan edilen ağır bir insani kriz yarattı.
Hastaneler ve siviller hedefte
Filistinliler kenti terk ederken, İsrail ordusu çarşamba gününden itibaren iki gün boyunca Gazze'nin güneyine geçiş için yeni bir koridor açtı.
Yetkililer, gece saldırılarında ölenlerin yarısından fazlasının kıtlık yaşayan Gazze'de bulunduğunu, Şati Mülteci Kampı’nda bir çocuk ve annesinin evlerinde öldüğünü belirtti. Orta Gazze’deki Nuseyrat Kampı’nda bir eve düzenlenen saldırıda üç kişi, aralarında hamile bir kadın da olmak üzere, hayatını kaybetti. Han Yunus yakınlarındaki el-Mevasi bölgesinde ise bir çadıra isabet eden saldırıda iki ebeveyn ve çocukları öldü.
Gazze Sağlık Bakanlığı, salı gecesi kentteki Rantisi Çocuk Hastanesi’nin de birçok kez vurulduğunu açıkladı. Hastane koridorlarında artık molozlar var. Çatıda ve su depolarında da hasar oluştu. Yaklaşık 80 hastanın yarısı tahliye edilirken, yoğun bakımda dört çocuk, sekiz prematüre bebek ve 30 sağlık çalışanı içeride kaldı.
Fikr Shalltoot, Medical Aid for Palestinians adlı yardım grubunun Gazze direktörü, “Bu saldırı, Gazze’de hiçbir yerin –hastaneler dahil– İsrail’in soykırımından güvende olmadığını bir kez daha gösterdi,” dedi.
İsrail ordusu, saldırılarla ilgili inceleme başlattığını duyurdu; daha önce Hamas’ı sivil alanlarda askeri altyapı kurmakla suçlamıştı.
Uluslararası tepkiler ve suçlamalar
Birleşmiş Milletler’in uzman komisyonunun İsrail’in Gazze’de 'soykırım' işlediğini bildirmesinin ertesi günü, 20’den fazla yardım kuruluşu uluslararası topluma İsrail’in saldırılarını durdurmak için daha kararlı adımlar atma çağrısı yaptı.
Yardım kuruluşlarının açıklamasında, “Gazze’de tanık olduğumuz şey sadece eşi benzeri görülmemiş bir insani felaket değil; BM Soruşturma Komisyonu’nun artık ‘soykırım’ olarak tanımladığı bir durumdur. Devletler, siyasi, ekonomik ve hukuki tüm araçları kullanmalıdır. Retorik ve yarım önlemler yetmez; bu an kararlı bir eylem gerektiriyor,” denildi.
Katar Dışişleri Bakanlığı da çarşamba günü sert bir açıklama yaparak İsrail’in kara operasyonunu “Filistinlilere karşı soykırım savaşının devamı” olarak niteledi. Katar, geçen hafta beş Hamas üyesi ve bir yerel güvenlik yetkilisinin öldüğü İsrail saldırısına da tepki göstermişti.
İsrail’in Gazze planı
İsrail ordusunun yayımladığı bir grafiğe göre, askerler mevcut operasyonun sonunda Gazze Şeridi’nin kıyı şeridi hariç tamamını kontrol altına almayı hedefliyor.
İsrailli yetkililer bu kez kentin tamamını kontrol etmeye kararlı olduklarını açıkladı. Askeri yetkililer, kentte hala üç bine yakın Hamas militanının ve tünellerin bulunduğunu iddia ediyor. Ancak Hamas’ın gücü büyük ölçüde kırılmış durumda. Ayrıca örgüt, müzakere masasında ateşkes için İsrail'den daha tutarlı davranıyor.
Savaş, Hamas’ın 7 Ekim 2023’te İsrail’in güneyine düzenlediği, çoğu sivil 1.200 kişinin öldüğü ve 251 kişinin rehin alındığı baskınla başlamıştı. Halen 48 rehinenin, yarısından azının hayatta olduğu düşünülüyor, Gazze’de tutulduğu tahmin ediliyor.