Etiyopyalı Hadush Gerberslasie Kebatu, Londra yakınlarındaki Epping kasabasında 14 yaşındaki bir kız ve bir kadına saldırmaktan suçlu bulundu.
REKLAM
Etiyopyalı bir sığınmacı, salı günü bir genç kıza ve bir kadına cinsel saldırıda bulunduğu gerekçesiyle 12 ay hapis cezasına çarptırıldı. Olay, İngiltere genelinde göçmen karşıtı protestoları tetikledi.
Hadush Gerberslaise Kebatu, cinsel saldırı, bir kızı cinsel eyleme teşvik etme ve taciz de dahil olmak üzere beş ayrı eylemden suçlu bulundu.
Savcılara göre Kebatu, küçük bir botla İngiltere’ye vardıktan sadece bir hafta sonra, 14 yaşındaki kıza yaklaşarak onu öpmeye çalıştı ve temmuz ayı başlarında Epping’de meydana gelen olaylarda elini kızın bacağına koydu.
Kebatu’nun tutuklanması, Londra’nın kuzeydoğusundaki Epping’te yeni gelen göçmenlerle birlikte kaldığı Bell Otel’in önünde binlerce kişinin protesto düzenlemesine yol açtı.
Sonrasında İngiltere’nin farklı kent ve kasabalarında göçmenlerin barındırıldığı diğer otelleri hedef alan protestolar düzenlendi. Bu gösterilerin bazılarına aşırı sağcı gruplar da katıldı.
Sulh Hakimi Christopher Williams, Kebatu’nun eylemlerinin, olay sırasında okul üniforması giyen genç kız için “iğrenç ve mide bulandırıcı” olduğunu söyledi.
Williams, cezayı açıklarken, “Kendinizi bir kurban gibi göstermeye, günah keçisi ilan edildiğinizi öne sürmeye çalıştınız,” dedi.
Hakim ayrıca Kebatu’nun, işlediği suçların protestolara yol açacağını tahmin edemeyeceğini vurguladı: “Bir sığınmacı olarak Bell Otel’de barınırken işlediğiniz bu suçların, kamuoyunda böyle bir tepkiye neden olacağını öngörmüş olamazdınız. Özellikle Epping’de ama aynı zamanda tüm İngiltere’de kitlesel gösterilere ve çocukların güvende olmadığına dair korkulara yol açtı.”
Mahkemede ayrıca Kebatu’nun cezasını çektikten sonra sınır dışı edilmek istediği öğrenildi.
İngiltere hükümetinin, otelleri sığınma başvurusu bekleyen göçmenlere barınma amacıyla kullanma politikası uzun süredir gerginlik yaratıyor. Eleştirmenler, bu uygulamanın vergi mükelleflerine milyonlarca sterline mal olduğunu ve otellerin toplum içinde çatışma noktalarına dönüştüğünü, göçmenlerin ise yerel halkın hedefi haline geldiğini savunuyor.