Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Dışişleri Bakanı Jean-Noël Barrot, iki vatandaşın serbest bırakılması çağrısını defalarca yinelemişti.
REKLAM
İran yargısı, iki Fransız vatandaşına 'casusluk' ve 'ulusal güvenliğe karşı suç' gerekçesiyle toplam 63 yıl hapis cezası verdi.
Yarı resmi Fars haber ajansı, salı günkü haberinde söz konusu kişilerin Cécile Kohler ve Jacques Paris olduğunu bildirdi.
Kohler ve Paris, Fransa’nın “haksız ve temelsiz” olarak nitelendirdiği suçlamalarla 2022 yılından bu yana İran’da tutuklu bulunuyor.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Dışişleri Bakanı Jean-Noël Barrot, iki Fransız'ın serbest bırakılması çağrısını defalarca yinelemişti.
Cezalar, 20 gün içinde İran Yüksek Mahkemesi’ne temyiz edilebilecek. Bu karar, Tahran’ın bir İran vatandaşının serbest bırakılması için Fransa’ya baskı yaptığı bir döneme denk geldi.
Tahran’daki Devrim Mahkemesi, genellikle sanıkların kendilerine yöneltilen delillere erişemediği kapalı oturumlarda yargılama yapıyor. Yargının haber ajansı Mizan’a göre, mahkeme Kohler ve Paris’i Fransız istihbaratına çalışmak ve İsrail’le işbirliği yapmakla suçladı.
İran medyası, iki Fransızın 2022’de hükümet karşıtı gösterilere katılan İranlı öğretmenlerle buluştuktan sonra tutuklandığını yazmıştı.
Fransa ise vatandaşlarından birinin öğretmen sendikası yetkilisi olduğunu diğerinin ise tatil için İran’da bulunan partneri olduğunu açıklamıştı.
İkilinin güvenliğiyle ilgili endişeler, Haziran ayında yaşanan 12 günlük İran-İsrail çatışmasında İsrail’in Tahran’daki ünlü bir hapishaneyi bombalamasıyla artmıştı.
Eylül ayında İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, ülkesinin Fransa ile mahkum takası anlaşmasına “çok yaklaştığını” söylemişti.
Fransız medyasına göre, 2018’den beri Lyon’da yaşayan çevirmen Mahdieh Esfandiari de Şubat ayında, 7 Ekim 2023’teki Hamas saldırılarıyla ilgili Telegram paylaşımları nedeniyle “terör bağlantılı” suçlamalarla Fransa’da tutuklanmıştı.
Geçen hafta Paris yönetimi, Haziran’da İran’da kaybolan Fransız-Alman vatandaşı genç bisikletçi Lennart Monterlos’un serbest bırakıldığını duyurdu. Ancak İran makamları bu durumu resmi olarak doğrulamadı.
Tahran yönetimi, Batılı ve çifte vatandaşları diplomatik pazarlıklarda “rehine diplomasisi” kapsamında koz olarak kullanmakla tanınıyor.