'Terörsüz Türkiye' kapsamında Meclis'te kurulan komisyondan MHP'nin de yer alacağı bir heyetin İmralı'ya gönderilmesi çağrısını yapan Bahçeli, AİHM'in Selahattin Demirtaş'ın serbest bırakılmasına yönelik Türkiye'nin itirazını reddetmesiyle ilgili "Tahliyesi hayırlara vesile olacaktır,' dedi.
İktidar ortağı Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin salı günü TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada Meclis'te kurulan “Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'ndan bir heyetin İmralı’ya gönderilmesi çağrısında bulundu ve 'MHP'nin bu heyete katılmaya hazır olduğunu' dile getirdi.
MHP lideri Bahçeli, eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkında ise "Tahliyesi hayırlara vesile olacaktır," dedi.
Meclis'teki komisyonun çalışmalarının "son düzlükte" olduğunu ifade eden Bahçeli, “Komisyon’dan seçilecek milletvekillerinin İmralı’ya giderek ilk ağızdan ve ilk elden ihtiyaç duyulan mesajları alması süreci çok daha güçlendirecektir. Milliyetçi Hareket Partisi böylesi bir heyete katılmaya hazırdır,” diye konuştu.
Öcalan'ın sözünü tuttuğunu ifade eden Bahçeli şöyle devam etti:
"Korkuya, kaygıya, çekinmeye, çelişkide bocalamaya gerek yoktur. Bugüne kadar İmralı sözünü tutmuş, açıklamalarının arkasında durmuştur. PKK'nın kurucu önderliğinin son düzlükteki görüş, düşünce ve kanaatleri alınmalı. Konuyla ilgili yapılan kısır tartışmalar sonlandırılmalıdır."
'İmralı - Edirne ihtilafı'
Grup konuşmasında İmralı'da tutuklu bulunan PKK lideri Abdullah Öcalan ile Edirne'de tutuklu bulunan Selahattin Demirtaş arasındaki "ihtilaf" iddialarına değinen Bahçeli şöyle konuştu:
“İmralı ile Edirne ihtilafı çıkarmanın, ‘Terörsüz Türkiye’ hedefini baltalamanın arayış ve anlayışında olan bazı medya kuruluşlarının, sipariş ve sivri görüşleri seslendiren sözde uzmanların nereye hizmet ettiklerini çok iyi biliyoruz. Hem Öcalan'ın hem de Demirtaş'ın arasına mayın döşemek suretiyle terörsüz Türkiye adımlarını kösteklemeye çalışanların potansiyel hazımsızlıklarını görüyor hiç kimsenin bu oyuna gelmeyeceğini değerlendiriyoruz."
Grup toplantısının ardından Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkındaki ikinci ihlal ve tahliye kararına itiraz eden Adalet Bakanlığı'nın talebinin reddedilmesi üzerine gelen soruya Bahçeli, “Sayın Selahattin Demirtaş hukuki yollardan sonuca ulaşmıştır. Tahliyesi Türkiye için hayırlara vesile olacaktır,” yanıtını verdi.
'Cumhur İttifakı yoluna devam edecek'
İktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) ile birlikte yer aldıkları Cumhur İttifakı içinde siyasi anlaşmazlıklar olduğu iddialarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bahçeli, ittifak içinde herhangi bir kriz veya görüş ayrılığı olmadığını belirtti.
"MHP ve Cumhur İttifakı arasında terörsüz Türkiye hedefi etrafında ne bir görüş ayrılığı ne de siyasi bir ihtilaf asla söz konusu değildir. Ne tuhaf bir garabet halidir ki Cumhur İttifakı'nda sürekli kriz izi sürüyorlar. Çatlak var demekten bıkmadılar. Çam çerçeve kırıldı demekten usanmadılar. Koptu kopacak, bitti bitiyor yalanlarından hiç dönüş yapmadılar"
"Yok Kıbrıs politikasında derin anlaşmazlık varmış, yok gözünün üstünde kaşın varmış, yok öyleymiş yok böyleymiş. Geçiniz beyler geçiniz, iddia sahiplerinin hepsi çuvalladı, yine ters köşeye yattı, zahmet olmazsa sahte ve kaotik görüşlerinizi Cibali Karakolu’na gidip anlatın."
"AK Parti ile aramızda bir hadise değil, iki tarafı sımsıkı saran ve kuşatan bir hakikat vardır. Cumhur İttifakı yoluna devam edecek.”
'Had ve hudut aşımına asla girmemeleri asıldır'
ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack’ın açıklamalarına da tepki gösteren Bahçeli, şu ifadeleri kullandı:
“ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack’ın Bahreyn’in başkenti Manama’da, ‘Türkiye ile İsrail arasında Hazar Denizi’nden Akdeniz’e kadar işbirliği göreceksiniz’ beyanatı görev yaptığı ülkeye politik rota çizme densizliğine heves eden bir sefirin ileri düzeyli akıl tutulmasıdır."
"Henüz daha Gazze soykırımının hesabı görülmemişken, suçlular hesap vermemişken, iki devletli model gerçekleşmemişken bu sefir, İsrail ile işbirliği içinde olacağımızı neye dayanarak, hangi hak ve yetkiyle iddia etmektedir?"
"Ülkemizde görev yapan dış misyon görevlilerinin yerini yurdunu bilmesi lazımdır. Had ve hudut aşımına asla girmemeleri asıldır, kaçınılmazdır.”
İsrail’e ve Trump'a tepki
Bahçeli, Gazze’deki saldırılara değinerek, “Mısır’da yapılan zirvenin ve alınan kararların İsrail tarafından çiğnendiği anlaşılmış ve açığa çıkmıştır. İsrail soykırım sürecini alçakça devam ettirmiştir,” dedi.
ABD Başkanı Donald Trump’ın ateşkesle ilgili “kırılgan değil, çok sağlam” sözlerine ise Bahçeli, “ABD Başkanı’nın Gazze’deki ateşkesle ilgili, ‘kırılgan değil, çok sağlam’ sözleri de gerçeklerle bağını koparan, hayal alemine dalan, keyfi ve tarafgir konuşan bir siyasetçinin bitmek bilmeyen hezeyanıdır,” değerlendirmesini yaptı.
'29 Ekim’de Anıtkabir’e gitmemizin nedeni insani bir hal olamaz mı?'
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nda Anıtkabir’e gitmemesi ve Cumhuriyet resepsiyonuna katılmamasıyla ilgili tartışmalara da yanıt veren Bahçeli, bu durumu “insani bir hal” olarak değerlendirdi.
"Külliyedeki cumhuriyet resepsiyonunu neden protesto etmişim? 29 Ekim’de Anıtkabir’e gitmemizin nedeni insani bir halden kaynaklanmış olamaz mı? O gün için özel bir durumla muhatap kalmamız ihtimal dışı mı?"
"Bundan dolayı belki de turnusol kağıdı gibi kimin kiminle iş çevireceğini, ne söyleyeceğini, kafasının içindeki spekülasyonların deşifresi için bir imtihan vesilesi olarak görmüş olamaz mıyız?”
İmralı heyeti Abdullah Öcalan ile görüştü
DEM Parti'nin İmralı heyetinde yer alan milletvekilleri Pervin Buldan, Mithat Sancar ve avukat Özgür Faik Erol, 3 Kasım Pazar günü İmralı’da PKK lideri Abdullah Öcalan ile yaklaşık üç saatlik bir görüşme gerçekleştirdi.
Bahçeli'nin açıklamalarından birkaç saat önce yazılı bir açıklamaya yayınlayan İmralı heyeti, Öcalan'ın sürecin ilerleyebilmesine yönelik mesajlarını iletti.
Öcalan'ın özet görüşlerinin yer aldığı yazılı açıklamada, “Türk-Kürt ilişkisinin bin yıllık iki sütun olarak bugüne geldiğinin tespit edilmesi önemlidir. Bu sütunların görülmesi, anlaşılması ve onarılması suretiyle birlikteliğin güçlendirilmesi gerekir,” denildi.
Tarihi ve sosyolojiyi ciddiye almadan sürecin ilerleyemeyeceğini söyleyen Öcalan, “Çizgiler çekerek değil, güncel sorunlarımızı da kapsayacak bir ufuk oluşturarak hareket etmeliyiz,” dedi.
Kürt olgusunun Cumhuriyet’in yasallığına tam anlamıyla dahil edilmesinin önemine işaret eden Öcalan, bunun "Demokratik Cumhuriyet’in hukuksal temellerini güçlendireceğini" belirtti.
Öcalan'ın bu süreçte herkesin “hassasiyet, ciddiyet ve sorumluluk bilinciyle” hareket etmesinin hayati olduğu görüşünün yer aldığı açıklamada, “Bugün eşiğinde olduğumuz demokratik entegrasyon imkânı hem yerellik hem evrenselliktir,” ifadeleri yer aldı.