İsrail Dışişleri Bakanlığı, sosyal medya platformu X’te yaptığı paylaşımda, kararı UCM’nin mahkemenin üyesi olmayan ülkelerin egemen haklarını hiçe saymasının bir örneği olarak nitelendirdi.
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) temyiz hâkimleri, Gazze savaşıyla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkındaki tutuklama emirlerine karşı İsrail'in yaptığı itirazı pazartesi günü reddetti.
Temyiz hâkimleri, alt mahkemenin kararını bozmayı reddederek savcılığın yetki alanına giren suçlara ilişkin soruşturmasının, 7 Ekim 2023’te Hamas’ın İsrail’e düzenlediği ölümcül saldırı sonrasındaki olayları da kapsayabileceğine hükmetti.
Karar, soruşturmanın devam edeceği ve geçen yıl Netanyahu ile Gallant hakkında çıkarılan tutuklama emirlerinin yürürlükte kaldığı anlamına geliyor.
İsrail Dışişleri Bakanlığı, sosyal medya platformu X’te yaptığı paylaşımda, kararı UCM’nin mahkemenin üyesi olmayan ülkelerin egemen haklarını hiçe saymasının bir örneği olarak nitelendirdi.
İsrail, Lahey merkezli mahkemenin yargı yetkisini reddediyor ve Gazze’deki savaş suçları iddialarını kabul etmiyor. İsrail, 7 Ekim saldırılarının ardından başlattığı askeri operasyonun Hamas’ı ortadan kaldırmaya yönelik olduğunu savunuyor.
UCM, 21 Kasım 2024'te Netanyahu ve Gallant hakkında Gazze'de sivillere karşı savaş suçu ve insanlığa karşı suçları işlemekten tutuklama emri çıkarmıştı. Karar, soruşturmanın devam edeceği ve geçen yıl Netanyahu ile Gallant hakkında çıkarılan tutuklama emirlerinin yürürlükte kaldığı anlamına geliyor.
UCM başlangıçta Hamas lideri İbrahim el-Masri hakkında da savaş suçları ve insanlığa karşı suç işlediği iddiasıyla tutuklama emri çıkarmıştı, ancak daha sonra ölümüne ilişkin güvenilir raporlar üzerine bu kararı geri çekti.
Çatışmaya ilişkin ateşkes anlaşması 10 Ekim’de yürürlüğe girdi ancak savaş, Gazze’nin altyapısının büyük bölümünü yok etti ve yaşam koşulları son derece kötü.
Birleşmiş Milletler’in de güvenle referans verdiği Gazze sağlık yetkililerine göre, İsrail’in Gazze’deki saldırılarında yaklaşık 67 bin Filistinli öldürüldü.
Bu karar, İsrail’in UCM soruşturmalarına ve mahkeme tarafından yetkililere çıkarılan tutuklama emirlerine karşı yaptığı birden fazla hukuki itirazdan yalnızca birine ilişkin.
Mahkemenin diğer itirazlarla ilgili kararlarını ne zaman açıklayacağına dair bir takvim bulunmuyor.
Trump'tan UCM için 'yaptırım kararnamesi'
ABD Başkanı Donald Trump, Şubat 2025'te ABD'nin yakın müttefiki İsrail'e yönelik soruşturmalar nedeniyle Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne yaptırım uygulanmasını öngören bir kararname imzalamıştı.
Ne ABD ne de İsrail mahkemeye üye değil. UCM, Kasım 2024'te İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkında, Hamas'ın Ekim 2023'te İsrail'e yönelik saldırısının ardından Gazze'deki Filistinlilere yönelik eylemleri nedeniyle tutuklama emri çıkardı.
Trump'ın imzaladığı kararnamede UCM, "Amerika'yı ve yakın müttefikimiz İsrail'i hedef alan gayrimeşru ve temelsiz eylemlerde bulunmakla" ve Netanyahu ile eski savunma bakanı Yoav Gallant hakkında "temelsiz tutuklama kararları" çıkararak yetkisini kötüye kullanmakla suçlanıyor.
Bunun yanı sıra Güney Afrika Cumhuriyeti, tam olarak iki yıl önce Aralık 2023'te Birleşmiş Milletler'in en yüksek yargı mercii konumundaki Uluslararası Adalet Divanı'nda (UAD), "İsrail'i, Gazze'de Filistinlilere karşı soykırım yapmakla" suçlayan bir dava açtı.
Pretoria'nın başvurusunda, "İsrail'in eylem ve ihmallerinin soykırım niteliği taşıdığı", zira bu eylemlerin Filistin ulusal, ırksal ve etnik grubunun bir parçası olan "Gazze'deki Filistinlileri yok etmek" amacıyla gerçekleştirildiği belirtildi.
Ayrıca Türkiye de İsrail'e karşı açılan soykırım davasına müdahil olmak için Ağustos 2024'te Uluslararası Adalet Divanı'na resmî beyanda bulundu.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan konuyla ilgili olarak "Soykırımı durdurmak için uluslararası toplum üzerine düşeni yapmalı; İsrail ve destekçileri üzerinde gerekli baskıyı kurmalıdır," dedi.