Uçuş sırasında isabet eden Rus hava savunma füzesi nedeniyle düşen Azerbaycan uçağında 38 kişi hayatını kaybetmişti. Kazanın yıldönümü yaklaşırken, kurtulanlar ve yakınlarını kaybedenlerin adalet arayışı devam ediyor.
Azerbaycan Havayolları'nın 38 kişinin ölümüyle sonuçlanan kazasının birinci yıl dönümü yaklaşırken, kazadan sağ kurtulanlar ve kurbanların aileleri adalet arayışını sürdürüyor.
25 Aralık 2024 tarihinde 8432 sefer sayılı uçağın Bakü'den Rusya'nın Grozni kentine giderken Kazakistan'ın Aktau kenti yakınlarında düşmesi sonucu 38 kişi hayatını kaybetmiş, 29 kişi de yaralanmıştı.
Grozni üzerindeki bir Rus hava savunma füzesinin kazaya yol açtığının ortaya çıkmasının ardından Kremlin başlangıçta olaya karıştığını reddetti.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, ilk incelemelerin sonuçları ve tanık ifadelerine dayanarak Moskova’nın sorumlu olduğunu savundu. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ise, bu yılın ekim ayında kazadaki rolleri olduğunu kabul etti.
Bu olay, Azerbaycan Havayolları’nın tarihindeki en büyük havacılık felaketi oldu. Kazada hayatını kaybeden iki pilotun gösterdiği kahramanlık, daha büyük bir can kaybını önledi.
Kazadan kurtulanlar arasında, 36 yıl boyunca kabin memuru olarak çalıştıktan sonra müfettişliğe geçen Zülfugar Asadov da bulunuyor. Asadov her gün, hayatını kaybeden meslektaşlarının fotoğraflarının yer aldığı bir anıtı ziyaret ediyor.
Asadov, “Kısa süre önce Aktau’ya giderek kazanın meydana geldiği yeri ziyaret ettik. O noktaları gördüğümde çok etkilendim. Sanki o günü yeniden yaşıyordum,” dedi.
“Bu kaza hayatımda derin bir iz bıraktı. İnsan hayatının ne kadar değerli olduğunu daha net fark ettim. Birçok şeye bakış açım değişti; daha önce sıradan gelen şeyler artık çok daha önemli.”
Asadov, kazadan hemen önce uçakta yaşananları da anlattı.
“Kabin memurları olarak aldığımız acil durum eğitimleri ve stres altında doğru hareket edebilme becerisi sakin kalmamı sağladı,” diyen Asadov, “Duygularımı bir kenara bırakıp elimden geldiğince yardımcı olmaya odaklandım,” ifadelerini kullandı.
'Adalet yerini bulsun'
Hayatta kalan yolcular, bir patlama sesi duyduklarını ve ardından şarapnel parçalarını andıran cisimlerin uçağa çarparak gövdeye zarar verdiğini söyledi.
Azerbaycan hükümeti, uçağın uçuş sırasında yakınında patlayan Rus hava savunma füzesinden kopan parçalarla vurulduğunu ve bunun ölümcül hasara yol açtığını açıkladı.
Kazadan bir gün sonra Azerbaycanlı yetkililer Euronews’e, hasar gören uçağın pilotların tüm taleplerine rağmen Rusya’daki hiçbir havalimanına iniş izni verilmediğini, bu nedenle Hazar Denizi’ni geçerek Kazakistan’a yönelmek zorunda kaldığını söyledi.
Moskova başlangıçta kazayla ilgisi olduğunu reddetti ve olayın kuş çarpması nedeniyle yaşanmış olabileceğini öne sürdü. Putin daha sonra trajik kazayla ilgili özür diledi ancak sorumluluğu açıkça kabul etmedi.
Yaklaşık bir yıl sonra Rusya Devlet Başkanı, Çeçenistan’ın başkenti üzerinde olası Ukrayna İHA’larına karşı alarma geçen Rus hava savunma sistemlerinin uçağı vurduğunu kabul ederek tazminat teklif etti.
Hamlet İsmayılov’un oğlu İsmayıl da kazada hayatını kaybedenler arasındaydı. İsmayıl 38 yaşındaydı.
“İnternette yayımlanan videolar ve diğer kaynaklar, bu uçağın kasıtlı olarak vurulduğunu gösteriyor,” diyen İsmayılov şöyle devam etti:
“Aradan bir yıl geçti ve sorumluların yakında tespit edilerek adalet önüne çıkarılacağına inanıyoruz. Hem hayatını kaybedenlerin yakınları hem de kazadan kurtulanlar, adaletin yerini bulmasını bekliyor.”
İsmayılov, oğlunun ölüm haberini nasıl öğrendiğini de anlattı:
“Arabayı yıkattığım esnada orada bulunan bir çalışan, Azerbaycan uçağının Kazakistan’da düştüğünü söyledi. Pek üzerinde durmadım ama aklımda kaldı,” dedi. “Daha sonra gelinim Leyla’nın evine gittim, kalabalığı gördüm. Bana İsmayıl’ın kazada hayatını kaybettiğini söylediler.”
“Çok açık yürekli, ailesine ve arkadaşlarına değer veren bir insandı. Kazadan sonra beni ve oğlumu tanıyan herkes arayıp mesaj attı.”