Başkent Karakas’tan Milagro Viana, “Zaten o kadar çok kriz yaşadık, o kadar çok şeyin kıtlığını gördük ki — gıda, benzin… Bir daha olursa... İnsan artık endişelenmiyor,” dedi.
ABD Başkanı Donald Trump’ın Venezuela’nın petrol ihracatına yönelik tehditleri, yıllardır derinleşen bir krizle boğuşan ülkeyi bir yeni çıkmaza sürükleyebilir.
Bu olasılık, Venezuelalıların ülkelerinin geleceğine dair ortak kaygılarını artırdı.
Fakat yıllardır siyasi, toplumsal ve ekonomik zorluklarla yoğrulmuş olan halk, bu durumu da "bir başka sıkıntıymış" gibi karşılıyor.
Oysa bu tehdit, son 10 yılda ülkeye damgasını vuran gıda, benzin ve diğer temel ürünlerdeki kıtlıkları yeniden harlayabilir.
Başkent Karakas’tan Milagro Viana, “Zaten o kadar çok kriz yaşadık, o kadar çok şeyin kıtlığını gördük ki — gıda, benzin… Bir daha olursa... İnsan artık endişelenmiyor,” dedi.
Trump salı günü yaptığı açıklamada, “yaptırım kapsamındaki petrol tankerlerinin” Venezuela’ya girişini engelleme talimatı verdiğini duyurdu.
Bu adım, ABD’de “narkoterörizm” suçlamalarıyla karşı karşıya olan Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro üzerindeki baskıyı artırdı.
Bölgede artan askeri yığınağın bir sonucu olarak ABD, geçen hafta Venezuela kıyılarında bir petrol tankerine el koydu. Trump'ın son hamlesi, yaşanan bu sıra dışı gelişmenin bir devamı niteliğinde.
Venezuela, dünyanın kanıtlanmış en büyük petrol rezervlerine sahip ve günde yaklaşık 1 milyon varil petrol üretiyor.
Üretimin yüzde 80’inden fazlası ihraç ediliyor. Trump yönetiminin 2017’de petrol yaptırımlarını uygulamaya başlamasından bu yana Maduro hükümeti, ham petrolü kaçak yollarla piyasaya sunmak için bayraksız tankerlerden oluşan karanlık bir filoya bel bağladı.
Trump, ablukayı duyurduğu sosyal medya paylaşımında, Venezuela’nın petrolü uyuşturucu kaçakçılığı ve diğer suçları finanse etmek için kullandığını iddia etti.
Trump Venezuela'nın petrolünü, topraklarını ve diğer varlıklarını ABD'ye teslim edene kadar bölgedeki askeri hareketliliğin devam edeceğini belirtti. Ancak bu taleplerini hangi gerekçeye dayandırdığına dair somut bir açıklama yapmadı.
Beyaz Saray, Karayipler’de başlayıp daha sonra doğu Pasifik Okyanusu’na genişletilen askeri operasyonun, ABD’ye uyuşturucu akışını durdurmayı amaçladığını aktardı. Bu operasyonlarda aralarında Venezuelalıların da bulunduğu 80’den fazla kişinin öldüğü bildirildi.
Maduro bu iddiaları reddederek, müttefikleriyle birlikte bu operasyonun tek bir amacının olduğunu söylüyor: Venezuela'da rejim değişikliğini zorla gerçekleştirmek.
Tulane Üniversitesi’nde görev yapan ve 30 yılı aşkın süredir Venezuela üzerine çalışan Prof. David Smilde, Trump’ın tehdidinin tamamen hayata geçirilmesinin büyük bir ekonomik daralmaya yol açacağını söyledi. Smilde’ye göre petrol, Venezuela’nın ihracatının yüzde 90’ını oluşturuyor.
“Petrol ihracatının ablukaya alındığı bir senaryoda Venezuela ekonomisi durma noktasına gelir” dedi.