Yeni EES sisteminin etkilerine dair spekülasyonlar artarken, Euronews Travel konuya dair dilden dile dolaşan gerçek dışı 'efsaneleri' soruşturuyor.
Ekim ayında AB’nin Giriş-Çıkış Sistemi’nin (Entry/Exit System - EES) altı aylık uygulaması başlamadan önce, sistemin yolcular için ne anlama geldiğine dair birçok söylenti ve yanlış inanış gündeme geldi.
Kimi iddialar, AB dışından gelen yolcuların seyahat sigortalarını kanıtlamaları gerektiğini öne sürerken, kimileri de EES’in Brexit’e bir ceza olarak hayata geçirildiğini savunuyor.
Peki bu spekülasyonların ne kadarı doğru, hangileri tamamen yanlış? İşte en yaygın yanlış inanışlardan bazılarına yakından bakış.
Gerçek dışı: İngiliz yolcuların sağlık sigortası kanıtlaması gerekecek
Reform UK partisinin lideri Nigel Farage, yakın zamanda İngiltere vatandaşlarının AB’ye seyahat ederken seyahat sigortalarını kanıtlamak zorunda kalacaklarını iddia etti.
Hâlihazırda birçok İngiliz yolcu, ücretsiz olarak NHS tarafından sağlanan Global Health Insurance Card (GHIC) kartına güveniyor. GHIC, seyahat sigortasının yerini tutmasa da, AB ülkelerinde ve İsviçre’de tıbben gerekli tedavilere ya ücretsiz ya da yerel halkla aynı ücret üzerinden erişim imkânı sağlıyor.
EES’in yürürlüğe girmesiyle seyahat sigortasının zorunlu hale geleceği iddiası, özellikle yaşlı yolcular ve önceden sağlık sorunu olanlar arasında kaygı yarattı. Zira bu gruplar için sigorta poliçeleri çoğu zaman oldukça yüksek maliyetli olabiliyor.
Avrupa Komisyonu, İngiliz gazetesi The Independent’a yaptığı açıklamada, seyahat sigortası belgesi istenmeyeceğini doğruladı. EES, Britanyalı yolcular için AB ve Schengen bölgesine giriş şartlarını değiştirmiyor. Ancak yolcular, Brexit sonrası yürürlüğe giren kurallara uymak zorunda olacak.
Bu kurallar arasında seyahat amacını gerekçelendirmek, yolculuk süresince yeterli maddi kaynağa sahip olduğunu göstermek ve önceden yapılmış konaklama rezervasyonunun kanıtını sunmak yer alıyor.
Ayrıca, dönüş biletinin ya da girişine izinli olunacak başka bir ülkeye gidişi gösteren biletin ibraz edilmesi de talep edilebiliyor.
Gerçek dışı: İngiliz yolcular yeni bir vize almak zorunda kalacak
AB üyesi olmayan fakat vizeden muaf ülkelerden, örneğin İngiltere'den gelen yolcular, EES yürürlüğe girdiğinde kısa süreli seyahatler için vize başvurusu yapmak zorunda olmayacak. Kısa süreli kalış, 180 gün içinde 90 güne kadar olan ziyaretleri kapsıyor.
EES yalnızca AB dışından gelen yolcuların Schengen bölgesine giriş-çıkış bilgilerini elektronik olarak kaydedecek. Amaç, vize süresini aşan yolcuları tespit etmek, sınır güvenliğini artırmak ve pasaportlara manuel damga uygulamasının yerine dijital kayıt getirmek. Dolayısıyla vize politikalarında herhangi bir değişiklik olmuyor.
Bu sistem, 2026 sonunda yürürlüğe girecek olan ETIAS ile de sıkça karıştırılıyor. ETIAS, Schengen bölgesine seyahat edecek vize muafiyetine sahip yolcular için zorunlu olacak.
Ancak bu bir vize değil, ABD’nin ESTA uygulamasına benzer çevrimiçi bir seyahat yetkilendirme sistemi. İşlem kısa, çevrimiçi ve seyahat öncesi yapılan bir onay sürecinden ibaret.
Gerçek dışı: EES Brexit'in intikamı mı?
Bazı İngiliz yolcular, yeni EES sisteminin esasen Brexit’e misilleme amacıyla hayata geçirildiğini düşünüyor. Ancak gerçekte EES, yalnızca İngiliz vatandaşlarını değil, tüm AB dışı ziyaretçileri kapsayan AB çapında bir giriş-çıkış kontrol sistemi.
Amaç, Schengen bölgesindeki mevcut seyahat kurallarının — örneğin 180 gün içinde 90 gün kalış sınırı — doğru şekilde uygulanmasını sağlamak.
Üstelik EES planları Brexit’ten çok önce hazırlanmıştı. İngiltere AB üyesiyken, bu sistemin geliştirilmesine dair görüşmelerde bizzat yer almıştı.
İngiltere, Nisan 2025’ten itibaren kendi dijital sınır kontrol sistemi olan Elektronik Seyahat İzni (ETA) uygulamasını başlattı. ETA, pasaporta dijital olarak bağlanan bir seyahat izni; vize değil ve ülkeye giriş garantisi de sağlamıyor.
Vizesiz kısa süreli seyahat (aktarma veya turizm amaçlı) yapabilen ülkelerin vatandaşları ile, yolculuktan önce ETA alması gereken ülkelerin vatandaşları bu izne tabi. Transit geçiş yapan yolcuların da çoğunlukla ETA alması gerekiyor, özellikle sınır kontrolünden geçiyorlarsa.
ETA ile yolcular, iki yıl boyunca ya da pasaportlarının süresi dolana kadar, altı aya kadar olan çoklu seyahatler yapabiliyor. Sistem, AB vatandaşları da dahil olmak üzere, vizesiz seyahat hakkı olan tüm ülke vatandaşlarının ülkeye girişten önce onay almasını şart koşuyor.
Gerçek dışı: EES, AB vatandaşları da dahil olmak üzere herkes için geçerlidir
Avrupa Birliği’ne göre EES sistemi yalnızca AB dışındaki vatandaşları kapsayacak. Buna hem vizesiz seyahat hakkı bulunan ülkelerden gelen yolcular, hem de üçüncü ülke vatandaşları dahil olacak. Sistem sadece Schengen Bölgesi’ne kısa süreli giriş-çıkış yapanlar için geçerli olacak.
AB vatandaşları ile birlikte Schengen ülkelerinden uzun süreli vizeye veya oturma iznine sahip kişiler sistemden etkilenmeyecek.
Ayrıca, öğrenci değişim programı, araştırma, eğitim, staj, gönüllü hizmet projeleri kapsamında Avrupa’ya gelen üçüncü ülke vatandaşları da EES kapsamı dışında kalacak.
Bunun yanı sıra, özel sınır kontrol ayrıcalığına sahip olanlar ile sınır kontrolünden muaf kişiler – örneğin sınır ötesi çalışanlar ve devlet başkanları – da EES sistemine tabi olmayacak.
Gerçek dışı: EES ek sınır ücreti getirecek
EES sistemi kapsamında sınırda herhangi bir ek ücret ödenmesi gerekmiyor.
Ancak 2026’dan itibaren devreye girecek ETIAS sistemi ile birlikte, AB üyesi olmayan ülkelerden gelen yolcular seyahat izni için kişi başı yaklaşık 20 euro (955 TL) ödeme yapmak zorunda kalacak. Bu onay, 3 yıl boyunca ya da pasaport süresi dolana kadar geçerli olacak.
18 yaş altı ve 70 yaş üstü yolcular, ayrıca AB vatandaşlarının aile üyeleri ile AB içinde serbest dolaşım hakkına sahip üçüncü ülke vatandaşlarının aile bireyleri bu ödemeden muaf tutulacak.
ETIAS ücreti kısa süre önce 7 eurodan (334 TL) 20 euroya (955 TL) yükseltildi. Ancak bu artışın özellikle aileler için mali yükü artırabileceği endişesiyle hâlen gözden geçirildiği belirtiliyor.
Gerçek dışı: EES ile sınır geçişleri daha karmaşık hale gelecek
Bazı yolcular ve uzmanlar, EES sisteminin yoğun Avrupa havalimanlarında sınır geçişlerini daha uzun ve kaotik hale getireceği yönünde endişelerini dile getiriyor.
Yeni sisteme hem yolcuların hem de sınır görevlilerinin alışma sürecinde başlangıçta bazı gecikmeler yaşanabileceği kabul ediliyor. Ancak uzun vadede EES’nin, sınır kontrollerini çok daha hızlı ve verimli hale getirmesi amaçlanıyor.
Bunun en önemli nedeni, manuel pasaport damgalama işlemlerinin yerini alacak olması ve biyometrik sistemlerin (yüz tanıma, parmak izi alma gibi) otomatik hale gelmesi. Ayrıca AB, süreci hızlandırmak ve bekleme sürelerini azaltmak için bazı sınır noktalarında ön kayıt sistemleri ve self-servis kiosklar uygulamayı planlıyor.
Gerçek dışı: EES tüm kişisel bilgileri kaydedecek ve saklayacak
Veri gizliliği ve güvenliği ihlallerinin artmasıyla birlikte, EES’nin AB dışından gelen yolcuların tüm kişisel bilgilerini depolayabileceğine dair endişeler ortaya çıktı.
Ancak EES sistemi yalnızca yolcuların seyahat ve biyometrik verilerini kaydedecek. Bunlar arasında yüz taramaları, parmak izleri, giriş-çıkış tarihleri ve pasaport bilgileri yer alıyor. Sistem, yolcuların AB içindeki diğer kişisel bilgilerini veya günlük hareketlerini takip etmeyecek.
Toplanan veriler, AB’nin katı veri koruma yasaları kapsamında saklanacak. Bu yasalar, veriye kimlerin erişebileceğini, ne kadar süre tutulabileceğini ve hangi amaçlarla kullanılabileceğini açıkça sınırlıyor.
EES’nin amacı, yolcuların 90 günlük kısa süreli kalış kuralına uyup uymadığını denetlemek ve Schengen bölgesinde süresinden fazla kalmalarını önlemek.