Uzmanlar, çevre ve iklim değişikliği konularında etkileyici özgeçmişinin Harris'in fosil yakıt endüstrisine karşı ABD Başkanı Joe Biden'dan daha sert politikalar ortaya koyacağına işaret ettiğini belirtiyor.
REKLAMAmerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Joe Biden'ın Pazar günü Cumhuriyetçi Donald Trump ile girdiği yarıştan çekilmesinin ardından Kamala Harris'in ABD'nin 47'inci ve ilk kadın başkanı olma şansı artarken, seçilmesi durumunda iklim ve çevre politikalarını nasıl oluşturacağı bir merak ediliyor.
Dünyanın tarihsel olarak iklim değişikliğine olumsuz en büyük katkıyı yapan ülkesi olarak ABD'nin politik yöneliminin gezegenin geri kalanı için büyük sonuçlar doğurduğu biliniyor.
Bu bağlamda, Harris'in iklim ve çevre konularındaki sicilinin ilgi odağı olması şaşırtıcı değil.
Kamala Harris iklim değişikliğiyle mücadele etmek için ne yapabilir?
Seçimlere sadece birkaç ay kala Harris'in Biden'ın seçim platformundan uzaklaşması pek olası değil.
Birçok uzmana göre, Harris, iklim siciliyle gurur duyan bir başkandan görevi devralacak. Biden Pazar günü yayımladığı mektubunda, kendi döneminde ABD'nin "dünya tarihindeki en önemli iklim mevzuatını geçirdiğini" hatırlattı.
Yenilenebilir enerji projeleri için yüz milyarlarca dolarlık vergi sübvansiyonu ve hibe sözü veren 2022 Enflasyon Azaltma Yasası'na (IRA) atıfta bulunan Biden, IRA ile yeşil istihdamı artıracağını, kirlilikten en çok etkilenen toplulukları destekleyeceğini savunmuştu.
Columbia Küresel Enerji Politikası Merkezi'nin kurucu direktörü Jason Bordoff, "Biden, temiz enerjiye şimdiye kadarki en büyük yatırımı yaparak, otomobillerden ve enerji santrallerinden kaynaklanan kirliliği azaltmak için düzenlemeler yaparak, temiz enerji tedarik zincirinin dayanıklılığını artırarak ve ABD'nin küresel iklim liderliğini yeniden ortaya koyarak, herhangi bir başkanın en güçlü iklim siciliyle görevden ayrılacak" dedi.
Ocak 2021'de başkan olan Biden, göreve başladığı ilk gün, rakibi ve selefi Trump'ın çekildiği Paris Anlaşması'na ABD'yi yeniden taraf yapmıştı.
ABD'yi temsilen geçen yıl Dubai'de düzenlenen Birleşmiş Milletler İklim Konferansı'na giden Harris, dünyanın bu hayati konuda "daha fazlasını yapması gerektiğini" vurgulamıştı.
Öte yandan, Biden yönetimi daha fazlasını yapmadığı gerekçesiyle iklim savunucularının yoğun eleştirilerine maruz kalıyor.
Biden döneminde ABD dünyanın en büyük petrol üreticisi olarak liderliğini sürdürürken, en büyük sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) ihracatçısı oldu.
Birçok çevreci, Demokratların fosil yakıt çıkarımını durdurma konusunda çok daha ileri gittiğini görmek istiyor, ancak iklim değişikliği meselesine kuşkuyla yaklaşan Cumhuriyetçilerin başkan yardımcısı adayı JD Vance'le beraber Trump'ın dümende olduğu bir dört yıl geçirilmemesi konusunda hemfikir.
Kamala Harris'in önceki iklim vaadleri
Kamala Harris, 2019'da da başkanlık için Demokrat Parti'den aday adayı olmuştu. 2019'daki kısa süreli aday adaylığı sürecindeki açıklamaları ve 2011-2017 yılları arasında Kaliforniya başsavcısı olarak yaptığı çalışmalar Harris'in düşünceleri hakkında fikir veriyor.
Kaliforniya başsavcısı olarak çalıştığı dönemde Harris, ExxonMobil hakkında, iklim değişikliği konusunda halkı yanılttığı için soruşturma açmıştı.
Harris ayrıca, bir boru hattı şirketi olan Plains All-American Pipeline'a 2015 yılında Kaliforniya kıyılarında meydana gelen petrol sızıntısı nedeniyle dava açmıştı.
REKLAMAyrıca dizel emisyon testlerinde hile yaptığı iddiaları nedeniyle otomobil şirketi Volkswagen ile Kaliforniya eyaleti arasında Harris'in açtığı dava sonucu anlaşma yapılmış ve otomotiv devi eyalete 86 milyon dolar (79 milyon euro) ödemek zorunda kalmıştı.
2004-2011 yılları arasında San Francisco bölge savcısı olarak Harris, bölgenin en yoksul sakinlerine karşı işlenen tehlikeli atık boşaltımı gibi çevre suçlarını ele almak için ülkenin ilk çevresel adalet birimi olarak adlandırdığı birimi kurmuştu.
Harris, 2005 yılında "Çevreye karşı işlenen suçlar topluluklara, genellikle yoksul ve haklarından mahrum bırakılmış insanlara karşı işlenen suçlardır" açıklamasında bulunmuştu.
"Bu topluluklarda yaşayan insanların genellikle orada yaşamaktan başka seçenekleri yok."
REKLAMSiyaset yorumcuları, bu etkileyici özgeçmişin ve kirliliğin suç olarak çerçevelenmesinin, Harris'in fosil yakıt endüstrisine karşı Biden'dan daha sert politikalar uygulayabileceğine işaret ettiğini belirtiyor.
Harris'in 2019 başkan aday adaylığı sürecindeki açıklamaları da bu iyimserliği destekliyor.
Harris o dönem, "çevreyi kirletenlere atmosferimize sera gazı saldıkları için ödeme yaptıracak" bir iklim kirliliği ücreti çağrısında bulunmuştu. Harris ayrıca kendi liderliğinde Amerika'nın fosil yakıt şirketlerine yönelik yaptırım ve kovuşturmalarını güçlendireceğini belirtmişti.
2020'de, kaya gazı ve türevlerinin çıkarılması için uygulanan hidrolik kırma yöntemi ve açık deniz sondajına karşı olduğunu ve başkan olması halinde kamu arazilerinde fosil yakıt kiralamalarını yasaklayacağını açıklamıştı. Ancak Biden'ın seçim kampanyası sürecinde bu önerilerini dile getirmedi.
REKLAMHarris'in iklim karnesinde bir başka önemli dönüm noktası ise, 2019'da Kaliforniya senatörü iken, ilk eş sponsorlardan biri olarak Yeşil Yeni Anlaşma'ya destek vermişti.
İlk olarak Temsilciler Meclisi Üyesi Alexandria Ocasio-Cortez ve senatör Edward Markey tarafından sunulan bu iddialı yeşil ekonomi planı, on yıl içinde yüzde 100 temiz enerjiye geçilmesini öneriyordu.