Newsletter Haber Bülteni Events Etkinlikler Podcasts Video Africanews
Loader
Bize Ulaşın
Reklam

Trump Ulusal Enerji Acil Durumu ilan etti: Daha fazla fosil yakıt çıkarılması enerji faturalarını azaltacak mı?

Başkan Donald Trump Beyaz Saray'daki Oval Ofis'te kararnameleri imzalıyor.
Başkan Donald Trump Beyaz Saray'daki Oval Ofis'te kararnameleri imzalıyor. ©  AP Photo/Evan Vucci
© AP Photo/Evan Vucci
By Rosie Frost
Yayınlanma Tarihi
Haberi paylaşın Yorumlar
Haberi paylaşın Close Button

ABD halihazırda dünyadaki diğer tüm ülkelerden daha fazla petrol ve doğal gaz üretiyor.

REKLAM

Donald Trump, ABD Başkanlığı görevinin ilk gününde 'Ulusal Enerji Acil Durumu' ilan etti.

ABD'nin halihazırda devasa boyutlara ulaşan fosil yakıt üretimini arttırmaya yönelik bir dizi önlemin parçası olan bu karar, ülkenin yüksek enerji fiyatlarıyla mücadele etmesi ve "yeni nesil teknoloji"den gelecek artan talebe hazırlanması gerektiği iddialarıyla destekleniyor. Giderek yoğunlaşan aşırı hava olaylarının neden olduğu enerji kıtlığından hiç söz edilmedi.

ABD daha önce hiç 'Ulusal Enerji Acil Durumu' ilan etmemiş, sadece 1970'lerde fosil yakıt kıtlığı nedeniyle Başkan Jimmy Carter döneminde yerel bir acil durum ilan edilmişti.

Ancak ABD şu anda fosil yakıt sıkıntısıyla karşı karşıya değil. Hatta dünya üzerindeki diğer tüm ülkelerden daha fazla üretim yapıyor. Önceki yönetimin bunu kısıtlamaya yönelik bazı düzenlemelerine rağmen, üretim hala artıyor.

Amaç, tüketiciler için enerji fiyatlarını aşağı çekmek. Trump seçim kampanyası sırasında enerji fiyatlarını yüzde 50 oranında düşürme sözü vermişti ki bu analistlere göre pek de mümkün olmayan bir hedef.

Petrol ve gaz üretimini arttırmanın bunu sağlayabileceğine inanıyor ancak planları küresel iklim krizi ve ABD'nin doğal çevresi pahasına gerçekleşiyor.

Trump'ın 'enerji acil durumu' fosil yakıtlar için ne anlama geliyor?

Enerji konusunda 'acil durumun' ilan edilmesi, Trump yönetiminin yeni fosil yakıt altyapısı için izinleri hızlandırmasına olanak tanıyacak.

Union of Concerned Scientists İklim ve Enerji Programı'nın politika direktörü ve baş ekonomisti Dr. Rachel Cleetus, "Başkan Trump, görevine fosil yakıt endüstrisi ve müttefiklerine hizmet ederek başlamayı tercih ediyor," dedi.

New York Times (NYT) tarafından yapılan bir analize göre, petrol ve gaz endüstrisi Trump'ın başkanlık kampanyasına, Cumhuriyetçi Ulusal Komite'ye ve bağlı komitelere tahmini 75 milyon dolar bağışta bulundu.

Dr. Cleetus, Başkan ve "bilim karşıtı" kabinesinin "insanlar ve gezegen pahasına fosil yakıt endüstrisinin kârını artırmaya kararlı" olduğunu da sözlerine ekledi.

Trump, ABD elektrik şebekesinin veri merkezleri gibi yeni nesil teknolojilerden beklenen taleple başa çıkmakta zorlanacağını iddia ediyor. Veri merkezleri şu anda ABD'de elektriğin yaklaşık yüzde 4'ünü, bazı eyaletlerde ise yüzde 10'unu tüketiyor. Uluslararası Enerji Ajansı (IEA), dünya genelinde veri merkezlerinden kaynaklanan elektrik tüketiminin 2026 yılına kadar iki katına çıkabileceğini tahmin ediyor.

Trump yemin töreninde yaptığı konuşmada, Amerika'nın ayaklarının altındaki 'sıvı altına' vurgu yaptı. "Başka hiçbir üretici ülkenin sahip olamayacağı bir şeye, dünya üzerindeki herhangi bir ülkenin sahip olduğu en büyük petrol ve doğal gaz miktarına sahibiz ve bunu kullanacağız," dedi.

Başkan tarafından imzalanan 'Amerikan Enerjisini Serbest Bırakma' emri, "külfetli ve ideolojik motivasyonlu düzenlemelerin" bu kaynakların geliştirilmesini engellediğini söylüyor. Bu durumun "güvenilir ve uygun fiyatlı elektrik üretimini sınırladığı, istihdam yaratımını azalttığı ve vatandaşlarımıza yüksek enerji maliyetleri getirdiği" belirtiliyor.

Başkan Donald Trump, Beyaz Saray'ın Oval Ofisi'nde başkanlık kararnamesini imzalıyor, 20 Ocak 2025.
Başkan Donald Trump, Beyaz Saray'ın Oval Ofisi'nde başkanlık kararnamesini imzalıyor, 20 Ocak 2025. AP Photo/Evan Vucci

Selefinin politikalarının fosil yakıt üretimini engellediği iddialarına rağmen, ABD halihazırda neredeyse rekor miktarda petrol ve doğal gaz üretiyor. Ülke, 2023 yılında üst üste altıncı kez diğer tüm ülkelerden daha fazla ham petrol üretti.

Trump ayrıca 2024 yılında Biden yönetiminin doğal gaz ihraç tesislerine yönelik başvuruların onaylanmasına getirdiği duraklamayı da kaldırdı. Yakın zamanda Beyaz Saray tarafından yapılan bir analiz, ihracatın daha da genişletilmesinin Amerikalı tüketiciler için fiyat artışlarını tetikleyebileceğini ve ekonomiye, iklime ve çevreye zarar verebileceğini ortaya koydu.

Bir başka icra emri ise Alaska'nın "olağanüstü" doğal kaynaklarının geliştirilmesini hızlandırmayı amaçlıyor ve eyalet genelinde petrol ve doğal gaz çıkarma, ağaç kesme ve diğer kalkınma projelerini sınırlayan çevresel korumaları tersine çeviriyor.

Ocak ayı başında Arktik Ulusal Yaban Hayatı Sığınağı'nın el değmemiş vahşi doğasında petrol ve doğal gaz sondajı için yapılan açık artırma tek bir teklif veren olmadan sona erdi. Bu, dört yıl içinde fosil yakıt şirketlerinin ilgisini çekemeyen ikinci açık artırmaydı.

Diğer birçok icra emri, vaat ve politika da Trump'ın "sondaj yap, bebeğim, sondaj yap" sözünü yerine getirmeyi amaçlayan fosil yakıt yanlısı eylemlerin bir parçası.

Trump'ın enerjide 'acil durum' ilanı enerji fiyatlarını yarıya indirebilecek mi?

Trump fosil yakıt yanlısı politikaların Amerikalı tüketiciler için enerji fiyatlarının düşmesine neden olacağını iddia ediyor. Daha fazla petrol ve gazın bu maliyetleri düşürmesi muhtemel olsa da, enerji fiyatlarını yarı yarıya düşürmek petrol şirketlerini neredeyse kesinlikle kâr edemez hale getirecektir ki bunu kabul etmeleri pek olası değildir.

Ekonomistler, şirketlerin sondaj yapabilecekleri ve hala kâr edebilecekleri petrol varili başına minimum fiyatın 45 ila 50 dolar civarında olduğunu söylüyor. Şu anda bir varil petrolün fiyatı yaklaşık 75 dolar civarında, yani yarıya indirilmesi bu eşiğin oldukça altına düşürecektir.

Sondaj çalışmalarının artması petrol ve gaz fiyatlarının düşmesine neden olursa, fosil yakıt şirketleri kârlı olmadığı için sondaj yapmaktan vazgeçer. Arz eksikliği fiyatları tekrar yükseltir. Diğer ülkeler de muhtemelen üretimlerini kısarak toplam arzı azaltacak ve piyasayı istikrarlı tutmak için fiyatları artıracaktır. Bu, fosil yakıt endüstrisinin çok aşina olduğu bir patlama ve çöküş döngüsüdür.

Trump'ın politikalarından bir diğeri olan sıvılaştırılmış doğal gaz ihracatının artırılması da, Beyaz Saray'ın yakın tarihli bir çalışmasına göre, Avrupa veya Asya'daki ülkelerin yakıt için daha fazla ödeme yapmaya istekli olması halinde fiyatları artırabilir.

Tüketici düzeyinde, enerji fiyatları fosil yakıtların maliyetinden çok daha fazlası tarafından belirlenmektedir. Dağıtım ve iletimle ilgili maliyetler nihai fiyatın yaklaşık yüzde 40'ını oluşturmaktadır. Kısacası, daha fazla yakıt ABD elektrik şebekesine daha fazla kapasite eklemeyecek ya da enerji altyapısını düzeltmeyecektir.

Kâr amacı gütmeyen Earthjustice kuruluşunun başkanı Abigail Dillen, "Başkan'ın görevi halkı korumaktır, şirket çıkarlarını değil," diyor.

"Bugünkü kararname telaşı endüstrinin kârını arttıracak ama insanların maliyetlerini düşürmeyecek ya da ülke olarak karşı karşıya olduğumuz pek çok krizden bizi kurtarmayacak."

Trump'ın yüzde 50'lik hedefini bir bağlama oturtmak gerekirse, 2020 yılında enerji tüketiminin azalması ve petrol fiyatlarının düşmesiyle enerji maliyetlerinde yüzde 19'luk bir düşüş yaşanması için COVID-19 salgınının yarattığı büyük küresel çalkantı gerekliydi.

Trump sektörü nasıl serbestleştirmeye karar verirse versin, ne kadar petrol çıkarılacağı ve nerede çıkarılacağı hala büyük ölçüde sondaj yapan şirketlerin kaprislerine bağlı.

Erişilebilirlik kısayollarına git
Haberi paylaşın Yorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Trump yönetimi karşısında Avrupa Birliği'nin rekabet gücü nasıl geliştirilir?

Uzmanlar, Trump gümrük vergilerini ertelese de ticaret risklerinin devam ettiği konusunda uyarıyor

Melania Trump'ın şapkası: Yemin törenindeki garip öpüşme anının perde arkası