Verdi'nin cevheri Luisa Miller efsanevi tenor Placido Domingo ile ışıldıyor

ile birlikte
Verdi'nin cevheri Luisa Miller efsanevi tenor Placido Domingo ile ışıldıyor
By Katharina Rabillon
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button
Aşağıda yerleştirilen video haber linkini kopyalayın/yapıştırınCopy to clipboardCopied

2 baba, 2 mutsuz aşık, 1 trajedi: Luisa Miller operası

İki baba, İki mutsuz aşık, bir trajedi. Verdi'nin ender sahnelenen cevheri "Luisa Miller" New York Metropolitan Operası'na sansasyonel sanatçı kadrosuyla geri dönüyor!

Başrollerde ilk kez Luisa karakterini canlandıran ışıltılı soprano Sonya Yoncheva ve mumla aranan tenor Piotr Beczała var.

Prestijli Operalia yarışması 2010 yılı birincisi Sonya Yoncheva, canlandırdığı karakterin özelliklerini şu ifadelerle betimliyor:

"Son olarak büyük bir diva olan Tosca'yı canlandırmıştım. Tosca'dan sonra Luisa çok, hatta fazlasıyla masum görünüyordu. Ama yavaş yavaş bu karakteri sevmeye ve sesimi ona uyarlamaya başladım. Luisa ölümü aşkın yeni bir seviyesi olarak kabul ediyor. Hem kendini, hem de sevgilisi Rodolfo'yu ölmelerinin sorun olmadığına ikna ediyor, çünkü ancak bu şekilde birlikte olabilirler."

Baba rolünü üstlenen efsanevi tenor Placido Domingo ise Verdi'nin bariton rollerinin altından da her zamanki ustalığıyla kalkıyor: 

"Mesleğimi tenor olarak icra ettiğim zamanlarda bestekara hayrandım. İnanılmaz bir müzik, şarkı söylemek için tüm fırsatları sunuyor... Şimdi farkediyorum ki, baritonları da oldukça hoş tutuyor."

Luisa Miller operası Verdi'nin kariyerinde bir dönüm noktası. Bestekarın sanatında olgunluk döneminin başlangıcını simgeleyen bu operayla Verdi "Rigoletto" veya "La Traviata" gibi başyapıtları opera dünyasına kattığı yolun kapılarını açtı.

Başroldeki tenor Piotr Beczała, Verdi'nin operaları "psikolojik ve dramatik açıdan çok iyi örülmüş, çok iyi düşünülmüş. Verdi gerçek bir tiyatro adamı. O sadece beste yapıp, bestesine uygun bir hikaye ortaya atmıyor. Müzik her daim tiyatronun hizmetinde." diyor. 

Luisa Miller, Verdi'nin birçok yapıtında olduğu gibi, imkansız bir aşkla parçalanmış baba-kız ilişkisine odaklanıyor. Beczała, "Verdi'nin operaları neredeyse her zaman bir aşk üçgeni hikayesi. Bir kadın, bir aşık ve koruyucu simge olarak bir baba. Genellikle, çok güçlü duygusal ilişkiler içindeler." ifadeleriyle anlatıyor Verdi'nin sanatının ortak noktalarını. 

Placido Domingo'ya göre konu seçimi kişisel bir trajediye dayanyor:

"Ne yazık ki Verdi gençlik döneminde karısını ve iki çocuğunu kaybetti. En duygusal müzikler hep babayla kızı arasında: Rigoletto'da, Simon Boccanegra'da, ve Luisa Miller'da..."

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Herbert von Karajan Genç Orkestra Şefleri Ödülü sahibini buldu

Genç yetenekler Salzburg'da Herbert von Karajan Genç Orkestra Şefleri Ödülü için yarışıyor

Metropolitan Operası'nın sahne arkası: Boksör Emile Griffith'in trajik hikayesi 'Şampiyon'