Fransa'da Özgürlük Heykeli'nden esinlenen bir duvar resmi sosyal medyada viral oldu ve ABD'de karışık tepkilere yol açtı. Bu olay, bu yılın başlarında bir Avrupa Parlamentosu üyesinin Özgürlük Heykeli'nin Fransa'ya iade edilmesi yönündeki çağrılarının ardından geldi.
Özgürlük Heykeli'nin elleriyle yüzünü kapattığı ve meşalesinin göğsünün üzerinde durduğu "Özgürlük Heykeli'nin Sessiz Protestosu" başlıklı duvar resmi Fransa'da açıldı.
Hollandalı sanatçı Judith de Leeuw tarafından yapılan eserin tamamlanmasının altı gün sürdüğü bildirildi. Kuzeydeki Roubaix kentinde bir binanın üzerinde yer alan eser, bu yılki 4 Temmuz kutlamaları için tam zamanında açıldı.
Eserin, Trump yönetiminin göçmenlik politikaları ve ICE’nin Amerikan vatandaşlarını gözaltına alması nedeniyle birçok kişinin yaşadığı utancı yansıtmak üzere tasarlandığı düşünüldüğünde, zamanlamasının tesadüf olmadığı anlaşılıyor.
De Leeuw, Roublaix’nin “büyük göçmen nüfusu” nedeniyle seçilmesinin de rastlantı olmadığını vurguladı.
“Heykelin daha önce temsil ettiği değerler, özgürlük, umut, kendin olma hakkı, günümüzde pek çok kişi için kaybolmuş durumda,” dedi.
Orijinal adı "La Liberte eclairant le monde" ("Dünyayı Aydınlatan Özgürlük") olan Özgürlük Heykeli, Fransız siyasetçi Edouard de Laboulaye tarafından düşünüldü ve Fransız sanatçı Auguste Bartholdi tarafından tasarlandı.
Özgürlük, adalet ve demokrasinin sembolü olarak görülen bu heykel, 4 Temmuz 1880 tarihinde Paris'te Amerikan bakanına resmen teslim edildi. Resmi açılışı, Amerikan Bağımsızlık Bildirgesi'nin yüzüncü yıldönümü münasebetiyle 28 Ekim 1886'da New York limanında yapıldı.
Gösterilmesinden bu yana, duvar resmi sosyal medyada viral hale geldi ve X'te 18 milyondan fazla kişi tarafından görüldü. Konu, USA Today ve CBS dahil olmak üzere birçok Amerikan haber kuruluşu tarafından ele alındı.
Sosyal medya kullanıcılarının da görüşlerini dile getirmeleri uzun sürmedi.
Tennessee Temsilcisi Tim Burchett X'te şunları yazdı: "Bu beni iğrendiriyor. Kıçımızı öpmesi gereken bir ülke varsa o da Fransa'dır. Amcam Roy onların özgürlüğü için savaştı, öldü ve orada gömülü."
Trump yanlısı bir başka hesap ise resmi "iğrenç" olarak nitelendirirken, bir diğeri de "Amerika'ya karşı bariz bir saygısızlık" olarak eleştirdi.
Buna karşılık resim birçok Amerikalı tarafından övgüyle karşılandı.
Bir kişi "Dünyanın bizim hakkımızda ne düşündüğünü merak ediyorsanız," diye yazarken, bir başkası şöyle dedi: "Bu, çoğu Amerikalının şu anda nasıl hissettiğini gösteren inanılmaz bir resim. Utanç verici."
Bir başka kullanıcı ise, "Gelip gerçek olanı geri almalılar," diye yazdı ve ekledi: "Artık onu hak etmiyoruz."
Bu son yorumun, bu yılın başlarında Fransız milletvekili Raphael Glucksmann tarafından yapılan ve heykelin evine, yani Fransa'ya, geri dönmesini öne süren yorumla aynı olması ilginç.
Mart ayında, Avrupa Parlamentosu'nun merkez sol üyesi, heykelin Fransa'ya geri dönmesi için ikna edici bir argüman sunmuş ve ABD'nin artık Fransa'nın ilk etapta heykeli teklif etmesine neden olan değerleri temsil etmediğini söylemişti.
Glucksmann, "Tiranların yanında yer almayı seçen Amerikalılara, bilimsel özgürlük talep ettikleri için araştırmacıları kovan Amerikalılara 'Özgürlük Heykelini bize geri verin' diyeceğiz" dedi ve ekledi: "Biz onu size bir hediye olarak verdik ama anlaşılan siz onu küçümsüyorsunuz. O yüzden burada, evimizde gayet iyi olacak."
Glucksmann'ın yorumlarına Beyaz Saray Basın Sekreteri Karoline Leavitt de karşılık verdi ve Donald Trump'ın yaklaşık 140 yıl önce Fransa tarafından ABD'ye hediye edilen heykeli "kesinlikle" iade etmeyeceğini söyledi.
Leavitt, "İsmi açıklanmayan alt düzey Fransız siyasetçiye tavsiyem, Fransızların şu anda Almanca konuşmuyor olmalarının tek sebebinin Amerika Birleşik Devletleri olduğunu hatırlatması olacaktır," dedi. "Bu yüzden büyük ülkemize minnettar olmalılar."
Bayan Özgürlük yakın zamanda Fransa’ya geri dönmeyebilir, ancak bu durum, bir grup Fransız heykeltıraşın meseleyi kendi ellerine almalarını engellemedi.
Fransa’daki son dökümhane olduğunu belirten Atelier Missor, X platformunda daha önce yeni bir Özgürlük Heykeli dikme planlarını duyurmuştu. Planlanan heykel, daha büyük, daha erkeksi ve milyonlarca yıl dayanacağı söylenen titanyumdan yapılacak.
Bu girişim kısa sürede Elon Musk’ın dikkatini çekti ve Musk, “Havalı görünüyor,” yorumunu yaptı.
Ancak bu büyük projeyle ilgili finansman hâlâ belirsizliğini koruyor.
Atelier Missor, geçtiğimiz Ocak ayında Nice için ürettiği Joan of Arc heykeliyle ilgili utanç verici bir olay sonrası iflasın eşiğinde olduklarını itiraf etmişti. FranceInfo’ya göre, proje 170 bin euroya (yaklaşık 7 milyon 997 bin Türk Lirası) mal olmuş ancak kamu sektörünü düzenleyen kurallara uymaması nedeniyle sözleşme iptal edilmiş ve eserin sökülmesi emredilmişti.
Bu talihsiz gelişme, titanyumdan yapılacak Özgürlük Heykeli’nin fizibilitesi konusunda şüpheler doğurdu ve projenin daha çok bir reklam gösterisine dönüştüğü izlenimini yarattı.
Yine de Atelier Missor çarşamba günü X’te yayınladığı bir görsele şu notu ekledi: “Belki de devasa heykeller inşa edersek, tellürik güçleri uyandırırız. Dünya titreyecek ve bir rüya doğacak.”