Newsletter Haber Bülteni Events Etkinlikler Podcasts Video Africanews
Loader
Bize Ulaşın
Reklam

'Severance' dizisi 27 adaylık ile Emmy’de zirvede

"Severance"
"Severance" ©  AP
© AP
By Buse Keskin & AP
Yayınlanma Tarihi
Haberi paylaşın Yorumlar
Haberi paylaşın Close Button

Apple TV+’ın distopik dizisi 'Severance', 27 adaylıkla 2025 Emmy Ödülleri’ne damga vururken; HBO’nun 'The Penguin' ve 'The White Lotus' dizileri ile Netflix’in 'Adolescence'ı da öne çıkan yapımlar arasında yer aldı. Apple’ın komedisi 'The Studio' ise rekor kırarak dikkat çekti.

REKLAM

"Severance," salı günü 27 Emmy adaylığı alarak rakiplerinden ayrıştı: Apple TV+’ın hâkimiyet kurduğu bu yılda ise "The Studio," komedi dalında rekoru egale eden 23 adaylıkla öne çıktı.

Distopik bir işyerinde geçen “Severance,” ikinci sezonuyla hem eleştirmenlerden övgü aldı hem de izleyici ilgisini çekti, bu da beklenen Emmy başarısını beraberinde getirdi.

Apple TV+ programlama sorumlusu Matt Cherniss, Associated Press’e (AP) yaptığı açıklamada, “Bu sabah, sabahların en güzeli oldu,” dedi.

“Severance” oyuncuları Adam Scott ve Britt Lower, karakterlerinin işyerindeki “iç” benlikleriyle evdeki “dış” benliklerini canlandırdıkları çift yönlü performanslarıyla başrol oyunculuğunda aday gösterildi. İşyerindeki amir karakterini canlandıran Tramell Tillman, yardımcı oyuncu dalında adaylık aldı. Patricia Arquette, dizinin merkezindeki karanlık aile şirketinden dışlanmış bir karakteri oynadığı rolüyle yardımcı kadın oyuncu dalında aday gösterildi. Ben Stiller ise ikinci sezon finalinin yönetmenliğiyle adaylık kazandı.

Apple’ın Hollywood hicvi “The Studio”, ilk sezonuyla güçlü bir adaylık beklentisi yaratmıştı ancak “Hacks” (14 adaylık) ve “The Bear” (13 adaylık) gibi oturmuş dizileri geride bırakarak dikkat çekici bir başarıya ulaştı. 23 adaylıkla, geçen yıl aynı sayıya ulaşan “The Bear”ın komedi rekorunu egale etti.

Dizinin ortak yaratıcısı Seth Rogen, oyunculuk, yazarlık ve yönetmenlik dallarında üç adaylık alarak kişisel başarıya da imza attı. Rogen, AP’ye yaptığı açıklamada, “Egom şoka girdi,” dedi ve adaylık selini “alışık olmadığım türden bir takdir” olarak tanımladı.

Dizide konuk oyuncu olarak yer alan Martin Scorsese, Ron Howard, Bryan Cranston, Anthony Mackie, Dave Franco ve Zoe Kravitz gibi yıldız isimler de adaylıklar kazandı. Bu isimlerden beşi, komedi dalında en iyi konuk erkek oyuncu adayları arasında yer aldı.

Batman evreninden çıkan HBO’nun karanlık dizisi “The Penguin”, sınırlı dizi kategorisinde beklenmedik şekilde hâkimiyet kurarak 24 adaylık aldı. Başroller Colin Farrell ve Cristin Milioti de aday gösterildi.

Netflix’in övgüyle karşılanan dizisi “Adolescence”, sınırlı dizi kategorisinde 13 adaylık aldı. Bu adaylıklar arasında, bir cinayetten şüphelenilen 13 yaşındaki bir çocuğu canlandıran 15 yaşındaki Owen Cooper’ın yardımcı erkek oyuncu adaylığı da yer aldı.

Pek çok kişi, tamamı bir çocuk hapishanesinde geçen uzun bir terapi seansını konu alan nefes kesici bir bölüm sayesinde Cooper’ın son 40 yılın en genç Emmy kazananı olacağına inanıyor. “Adolescence”ın tüm bölümleri gibi bu bölüm de tek plan çekildi.

O sahnede Cooper’a eşlik eden psikoloğu canlandıran Erin Doherty, sınırlı dizi yardımcı kadın oyuncu dalında aday gösterildi. Doherty, AP’ye yaptığı açıklamada, “Sadece oturup birini dinlemek ve konuşmasına izin vermek çok güzel bir armağan,” dedi. “Bunu çok sık yaptığımızı sanmıyorum. Bunu hayatıma taşımaya çalışıyorum.”

'The White Lotus,' 'The Pitt' ve 'Matlock' oyunculukta öne çıktı

HBO’nun lüks sosyetik dizisi “The White Lotus”, Tayland’da geçen üçüncü sezonuyla yine oyunculuk adaylıklarında öne çıktı. Dört oyuncusu (aralarında Carrie Coon da bulunan) yardımcı kadın oyuncu, üçü de (aralarında Walton Goggins yer alıyor) yardımcı erkek oyuncu dalında aday gösterildi. Toplamda 23 adaylık aldı.

HBO Max’in prestijli medikal dizisi “The Pitt” 13 adaylık elde etti. En iyi drama ve başrol oyuncusu (Noah Wyle) adaylıkları da bunlar arasında. Dizide bir hemşireyi canlandıran Katherine LaNasa, “The White Lotus”un güçlü kadın kadrosu arasına girerek yardımcı kadın oyuncu dalında adaylık aldı. LaNasa, AP’ye “İnsan hâliyle ilgili hikâyeler anlatmayı ve oyunculuğu seviyorum. Bu alanda takdir görmek çok hoş bir sürpriz oldu,” dedi.

Wyle, “ER” dizisiyle daha önce beş kez aday olmuş ama hiç kazanamamıştı. Şimdi Scott ile birlikte, drama dalında Emmy için ikili bir yarışa girebilir.

Ana yayın kanalları, büyük Emmy kategorilerinde neredeyse yok hükmünde. Bu yılki büyük istisna Oscar ödüllü Kathy Bates oldu. CBS’in “Matlock” dizisindeki rolüyle drama dalında en iyi kadın oyuncu ödülünün favorisi olarak gösteriliyor. 2019’dan bu yana bu kategoride aday gösterilen ilk ana yayın dizisi oyuncusu ve 2015’ten beri ödülü kazanan ilk isim olabilir. 77 yaşındaki Bates, aynı zamanda bu kategoride aday gösterilen en yaşlı isim oldu.

ABC’nin “Abbott Elementary” dizisi ise son yıllarda ana yayın kanalları adına umut olmaya devam ediyor. Altı adaylık aldı; bunlar arasında dizinin yaratıcısı Quinta Brunson için oyunculuk ve senaryo adaylıkları da var.

HBO toplamda hâlâ zirvede

“The Last of Us,” drama kategorilerinde HBO’ya 16 adaylık kazandırdı. Bu rakam, “The White Lotus,” “The Pitt” ve “The Penguin” ile birlikte toplamı yukarı çekti. “The Last of Us” ile Bella Ramsey, en iyi kadın oyuncu dalında aday gösterildi. Pedro Pascal ise sezonun yalnızca yarısında yer almasına rağmen başrol erkek oyuncu dalında aday oldu.

HBO ve yayın platformu HBO Max, onlarca yıldır Emmy’lerde adaylık sayısıyla dikkat çekiyordu. Bu yıl “Succession” ya da “Game of Thrones” gibi zirvede bir dizisi olmasa da, 142 adaylıkla tüm platformlar arasında en yüksek sayıya ulaştı; bu da HBO’nun kendi rekoru oldu.

Netflix toplamda 120 adaylıkla ikinci sırada yer aldı. Bu adaylıkların 11’i “Monsters: The Lyle And Erik Menendez Story,” 10’u ise “Black Mirror” dizisine ait.

Apple TV+ ise toplamda 79 adaylık elde etti.

“Shrinking”, komedi dalında yedi adaylık aldı; bunlar arasında Harrison Ford ve Jason Segel için oyunculuk adaylıkları da var.

Disney+’ı temsilen 14 adaylık alan “Andor”, “Star Wars” evreninden gelen karanlık ve ciddi bir yapım olarak en iyi drama dizisi dahil birçok teknik kategoride aday gösterildi. Forest Whitaker, drama dizisinde konuk oyuncu dalında aday gösterildi.

Konuk oyuncu kategorilerinde yer alan diğer Oscar ödüllü isimler arasında Scorsese, Howard, Jamie Lee Curtis ve “The Bear”daki rolleriyle Olivia Colman da yer aldı.

“Andor”un başrol oyuncusu Diego Luna, beklenmedik şekilde başrol erkek oyuncu kategorisinde aday gösterilmedi. “The Handmaid’s Tale” yalnızca bir adaylık alırken, “Squid Game” bu yıl hiçbir adaylık alamadı.

'Severance' Apple TV+ için büyük başarı getirdi

“Severance”, Apple TV+’ın imza dizisi hâline geldi. Daha önce “The Morning Show” ve “Slow Horses” gibi yapımlar Emmy adaylıkları almış; “Ted Lasso” ise komedi dalında başarılı olmuştu.

Ancak Apple, HBO’nun sürekli ürettiği türden prestijli bir dramaya sahip değildi. “Severance”, Apple’ın bugüne kadar en çok adaylık alan dizisi oldu ve bu yıl Eylül ayında verilecek ödüllerde Apple’ın en büyük kazananı olma potansiyeline sahip. “Succession” ve “Shogun” gibi devlerin bu yıl yarış dışında olması, “Severance” için yolu açtı.

Apple TV+’ın “büyük yıldızlara ve büyük bütçelere sahip ama gözden kaçan” bir platform olarak anılmasına gönderme yapan Cherniss, bu yıl alınan adaylıkların “cesur hamlelerin karşılığını verdiğini” gösterdiğini söyledi. “‘Severance’ çok iddialı bir dizi,” diyen Cherniss, “Adaylık alan tüm diziler büyük riskler aldı,” diye ekledi.

Yayıncılık ve Emmy’lerin dönüşümü

Tüm bu diziler, parçalanmış bir yayıncılık çağında varlıklarını sürdürüyor. Oscar’larda olduğu gibi, Emmy’de de en çok övülen yapımlar artık eskisi kadar büyük kitlelere ulaşmıyor. Örneğin, HBO Max’te yayınlanan “The Pitt” dizisini bölüm başına ortalama 10 milyon kişi izliyor. Oysa 30 yıl önce, aynı oyuncu Noah Wyle’ın rol aldığı “ER” dizisini NBC’de bölüm başına ortalama 30 milyon kişi izliyordu.

Emmy Ödülleri’nin yayın hakları dönüşümlü olarak ana yayın kanalları arasında dolaşıyor. Bu yılki tören CBS tarafından yayınlanacak. 77. Primetime Emmy Ödülleri, 14 Eylül’de Los Angeles’taki Peacock Tiyatrosu’ndan canlı olarak yayınlanacak. Sunuculuğunu Nate Bargatze üstlenecek.

Erişilebilirlik kısayollarına git
Haberi paylaşın Yorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

İnceleme: Tim Burton’ın 'Wednesday'i ikinci sezonda kendi gölgeleriyle yüzleşiyor

Jennifer Lawrence Gazze protestolarının damga vurduğu festivalde Donostia Ödülü'nü aldı

'The Leopard'ın yıldızı Claudia Cardinale 87 yaşında hayatını kaybetti