Olay, arkeoloji camiasını sarsan bir başka olayın hemen ardından meydana geldi: Tahrir’deki Mısır Müzesi’nden Üçüncü Geçiş Dönemi’ne ait bir altın bileziğin kaybolması.
Mısır Turizm ve Eski Eserler Bakanlığı, Kahire yakınlarındaki Sakkara’da yer alan ünlü Khenti-Ka mezarından Geç Hanedanlık dönemine ait nadir bir arkeolojik tablonun kaybolduğunu açıkladı.
Bakanlık, söz konusu tablonun kısa süre önce kayıp olduğunun fark edildiğini, ancak hırsızlığın büyük olasılıkla 2018 ile 2019 yılları arasında gerçekleştiğini belirtti.
Bu tablo, Mısır’ın antik mirasının nadir parçalarından biri olarak kabul ediliyor; çünkü Eski Krallık dönemine tarihlenen Sakkara bölgesindeki önemli mezarlardan biri olan Khenti Ka mezarındaki takvim ve yılın mevsimlerine ilişkin duvar yazıtlarının bir bölümünü tasvir ediyor.
Kahire’nin batısında, Giza piramitlerinin yaklaşık 30 kilometre güneyinde yer alan Sakkara arkeolojik alanı, Mısır’ın en zengin kazı bölgelerinden biri. Bölge; kraliyet üyeleri, rahipler ve prenslere ait mezarların yanı sıra, Coser’in Basamaklı Piramidi ve antik Mısır’daki cenaze sanatının gelişiminin başlangıcını belgeleyen bir dizi mezarı da barındırıyor.
Hırsızların, uzmanlar tarafından “cesur ve benzeri görülmemiş” olarak nitelendirilen bir olayda, mezarın duvarındaki tabloyu testereyle kestikleri açıklandı. Eserin kaybolduğu ise ancak bölgede yürütülen dikkatli bir arkeolojik envanter çalışması sırasında fark edildi.
Bakanlık, arkeolojik yetkililerin birkaç hafta önce Sakkara’ya ait tüm tarihi kayıtları ve envanter defterlerini — bazıları 1960’lara kadar uzanıyor — titizlikle incelemeye başladığını belirtti. Bu incelemenin amacı, tablonun tam olarak hangi dönemde kaybolduğunu belirlemek ve eserin tanım ve fotoğraflarını bakanlık envanterine kayıtlı nesnelerle karşılaştırmak.
Yasal süreç ve soruşturmanın seyri
Yüksek Eski Eserler Konseyi Genel Sekreteri Dr. Muhammed İsmail Halid, gerekli tüm yasal işlemlerin başlatıldığını ve dosyanın soruşturma için savcılığa sevk edildiğini doğruladı.
Halid, mezarın 1950’lerde keşfedilmesinden bu yana tamamen kapalı olduğunu ve arkeolojik bir depo olarak kullanıldığını, 2019’dan bu yana da açılmadığını belirtti. Ayrıca Sakkara Eski Eserler Denetmeni Dr. Amr El-Tibi başkanlığında bir arkeolojik komite kurularak mezarın içeriğinde tam envanter çalışması yapıldığını ifade etti.
Halid, arkeolojik komitenin raporunun kendilerine ulaşmasının ardından aynı gün savcılığa iletildiğini, Turizm ve Eski Eserler Bakanlığı’nın da ilgili makamlarla koordinasyon içinde soruşturmayı yakından takip ettiğini vurguladı.
Kısa süre içinde ikinci hırsızlık olayı
Bu hırsızlık, geçtiğimiz ay manşetlere çıkan bir diğer olayın hemen ardından geldi: Tahrir’deki Mısır Müzesi’nden Üçüncü Geçiş Dönemi’ne tarihlenen bir altın bileziğin kaybolması.
İdari soruşturmalar, müzede görevli bir restorasyon uzmanının bileziği alarak daha sonra satmak amacıyla müzeden çıkardığını ortaya koydu.
Savcılığın yaptığı inceleme, bileziğin M.Ö. yaklaşık 900 yılına, yani Üçüncü Geçiş Dönemi’ne ait olduğunu gösterdi. Saf altından yapılan ve nadir bir lapis lazuli taşla süslenen bu eser, yurt dışındaki bir sergide sergilenmek üzere restorasyon laboratuvarına aktarılmadan önce müzenin salonlarından birinde sergilenmekteydi.