Yeni çalışma, Batı Anadolu'da Hitit ve Mikenlerden bağımsız, güçlü bir uygarlığın varlığını kanıtlayan sağlam veriler sunuyor.
Arkeologlar, jeologlar ve veri uzmanlarından oluşan bir ekip, Batı Anadolu'da Geç Tunç Çağı'na ait 483 yerleşim yerini tespit etti.
Nature Scientific Data adlı hakemli bilimsel dergide yayımlanan çalışma, bölgede Hitit ve Mikenlerden bağımsız, güçlü bir "Luvi Uygarlığı"nın varlığını kanıtlayan sağlam veriler sunuyor.
Yüzyıllardır tarih kitaplarında Hititler ile Miken Yunanistan'ı arasında sıkışmış "boş bir alan" olarak görülen Batı Anadolu'nun, aslında başlı başına büyük bir medeniyete ev sahipliği yaptığı iddia ediliyor. Araştırmacılar, son keşfin bölgenin tarihine dair "tamamen yeni bir hikaye" anlattığını belirtiyor.
Kayıp halka: Luvi kültürü
Araştırma ekibi, geniş bir bölgede 2011 yılından bu yana yürüttükleri taramalar sonucunda, M.Ö. 2000 ile 1300 yılları arasına tarihlenen yüzlerce yerleşim yeri belirledi.
Popular Archaeology dergisine konuşan ekip, elde edilen verilerin "Batı Anadolu'da bağımsız bir kültür alanının, yani Luvi kültürünün bir zamanlar var olduğuna dair sağlam ampirik destek sağladığını" vurguladı.
Bu kültürün, komşuları olan Hititlerden ve Mikenlerden tamamen bağımsız olduğu ve tarihçilerin "Deniz Kavimleri" olarak adlandırdığı grupları da kapsadığı düşünülüyor.
Luviler, Anadolu'da yaklaşık olarak MÖ 2300'e doğru ortaya çıkmış bir halk. Benzersiz bir yerli hiyeroglif yazısı ve Mezopotamya'dan ithal edilmiş çivi yazısı ile yazılmış olan Anadolu dillerine mensup Luvice dilini konuştukları düşünülüyor.
Anadolu'nun Hitit öncesi tarihi henüz tam olarak aydınlatılamamış olmakla birlikte 1906'da Hititlerin antik başkenti Hattuşaş'ta bulunan çivi yazılarının çözülmesiyle Anadolu'ya yapılan Yunan göçünden çok daha önce bu topraklarda Anadolu'nun yerlileri sayılabilecek Luvilerin yaşadığı ortaya çıkmıştı. Hititlerin çivi yazılı belgelerinde bu halktan Luvian / Luvili olarak söz ediliyor.
Yeni araştırmalar Luvilerin yaşamını, yerleşimlerini ve kültürel ögelerini gün yüzüne çıkarıyor.
Yerleşimlerin sırrı
483 yerleşimin analizi, Luvilerin şehir planlamasında son derece stratejik davrandığını gösteriyor.
Popular Mechanics'in haberine göre yerleşim yerleri seçilirken en belirleyici faktör verimli tarım arazileriydi. Topluluklar taşkın ovalarından kaçınarak, su kaynaklarına yakın ancak hafifçe yükseltilmiş arazileri tercih etti.
Ayrıca tepelere kurulan köyler, stratejik geçitleri kontrol altında tutuyor ve savunma imkanı sağlıyordu.
Yerleşimler genellikle birbirine yaklaşık 17 kilometre (yaklaşık bir günlük yürüme mesafesi) uzaklıkta kurulmuştu.
Kıyı şeridindeki yerleşimler de doğal limanlarla hizalanmıştı.
Truva Savaşı ve Hititlerin çöküşü aydınlanıyor mu?
Bu bölge, tarihsel olarak genellikle Hitit metinleri üzerinden, yani "başkalarının gözünden" okunuyordu.
Ancak araştırmacılar, Truva'yı ve çevresindeki Luvi kültürünü denkleme dahil etmenin tarihin en büyük bulmacalarını çözebileceğine inanıyor.
Yazarlar makalede şu çarpıcı ifadelere yer verdi: "Truva'yı ve çevresindeki Luvi kültürünü yeniden inşalarımıza dahil ettiğimizde, uzun süredir devam eden bulmacalar yerli yerine oturmaya başlıyor: Deniz Kavimleri'nin kim olduğu, Hitit krallığının neden çöktüğü ve gerçekten Truva Savaşı benzeri bir olayın yaşanıp yaşanmadığı."