Avrupa'daki mültecilerin uyum süreci nasıl hızlanır?

Avrupa'daki mültecilerin uyum süreci nasıl hızlanır?
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button
Aşağıda yerleştirilen video haber linkini kopyalayın/yapıştırınCopy to clipboardCopied

İnsiders bu hafta Almanya ve Hollanda'da bulunan mültecilerin Avrupa'ya uyum sürecini konu alıyor.

Mutea, Suriye vatandaşı…

Daha düne kadar binlerce petrol tankerine sahip bir şirketin üst düzey yöneticisiydi.
Bugün Hollanda’da işsiz… Bisiklet sürmeye yeni başlayanlara yardım ediyor.

Uzmanlar şu anda ‘yok olan bir nesil’den bahsediyor. Eğitimli, işinde kalifiye ancak Avrupa’ya uyum sorunu yaşayan göçmenler…

Mutea ilk iki sene mülteci statüsüyle, yöneticilik alanındaki üstün kabiliyetlerini gönüllü işlerde çalışarak devam ettirdi.

Şu anda Lahey’deyiz. Mutea’nın bisiklet kursu, en azından karnını doyuruyor.

Mutea Alshara, Suriyeli Mülteci: ‘‘Bisiklet kullanmak neredeyse ücretsiz. Bir bisiklet alıyorsun ve hepsi bu kadar. Bizim gibi mülteciler için Hollanda’daki toplu taşıma biraz pahalı… Bunun yanında bisiklet sürmek sağlığım için çok iyi. Dükkan ve okula ya da herhangi bir noktaya bisikletle rahatlıkla gidiyorum. Hollanda’da bugün, zengin insanlar bile bisiklete biniyor. Kısaca zengin ya da fakir olmanızın bir önemi yok. Burada herkes bisiklet kullanıyor.’‘

Uyum süreci, o bölgenin kültürel ve sosyal hayatıyla ilgili değerleri de içeren bir toplumdaki yazılı ve sözlü tüm kurallara göre hareket etmek anlamına geliyor.

INSIDERS - The challenge of integrationMutea ve Hollandalı meslektaşı Petra, bisiklet sürmeyi yeni öğrenen mültecilere Hollanda’daki yaşama ayak uydurmayla ilgili gerekli birçok şeyi öğretiyor.

Petra Borsboom, Bisiklet Eğitmeni: ‘‘Hollanda’daki herkes bisiklet sürmesini bilir. Eğer bisiklet sürmesini öğrenirseniz, bu sizi daha iyi bir Hollandalı yapar.’‘

Said, Somalili Mülteci: ‘‘Somali’de pek fazla bisiklet yok. Bununla ilgili yasa da yok. Avrupa’daki trafik kuralları kesinlikle daha farklı. Özellikle güvenlikle ilgili önlemler açısından, burada Hollanda’daki kuralları öğrenmemiz gerekiyor.’‘

Hollanda’daki uyum yasalarında bazı değişiklikler oldu. Artık mülteciler sosyal ve mahallelerde yapılan etkinliklere katılmak zorunda… Mutea bu uygulamayı seviyor. O gerçek bir Hollandalı olmak istiyor.

Şimdi doğuya doğru ilerliyoruz. Almanya’ya geçen sene bir milyon mülteci geldi. Bu insanların üç bin 400 kadarı, 300 bin nüfuslu Bielefeld şehrine yerleştirildi.

Burada Fares ile tanışıyoruz. Kendisi Suriye’nin Türkiye sınırında bulunan Kamışlı şehrinden gelmiş. Fares’nin de artık oturma izni bulunuyor. Ancak Suriye’deki ehliyeti burada geçerli değil. Sürücü eğitmeni Dirk’e, burada tıp okumak istediğini belirtiyor. Ehliyet almayı isteme sebebi bu… Okul ihtiyaçlarını karşılamak için şoförlük yapacak.

Alman Kızıl Haçı, mülteci gibi özel statüye sahip olanlar için bir ehliyet kursu açtı. Almanya’daki trafik kuralları, 23 yaşındaki Fares’i şaşırtmış.

Fares Khalaf, Suriyeli Mülteci: ‘‘Araçla sağa dönmek istiyorsanız, omzunuzu çevirip bakmanız gerekiyor. Çünkü arkadan bisikletli biri gelebilir. Benim geldiğim bölgede bisiklet yolu, sinyal verme, dur işareti gibi şeylerin hiçbiri yok. Tüm bu kurallar benim için yeni ve tüm bunları öğrenmek zorundayım.’‘

Dirk Konert, Sürücü Eğitmeni: ‘‘Ders ne kadar uzarsa kendimi o kadar güvende hissediyorum. Arkanıza yaslanıp tek elle de araba sürebilirsiniz. Ancak sınavı bu şekilde geçemezsiniz. Bu imkansız. Belki tek elle sürmek sizi karizmatik gösterebilir ancak şunu bir düşünün. Önünüzde bir yaya belirdi ve ona çarpacaksınız. Direksiyonu hızlı bir şekilde çevirebilmek için, iki elinizi de kullanmak zorundasınız.’‘

Fares, dil öğrenilen kafelere de gidiyor. Bu hizmet Bielefeld Belediyesi tarafından düşünülmüş. Şehirde yaşayan yaklaşık iki bin gönüllü, bu kafelere giderek mültecilerin dil öğrenmesine yardım ediyor. Fares bugüne kadar Almanca seviyesini epey ilerletmiş.

Yeni gelen mülteciler şu anda basit gramer kurallarını öğreniyor. Yapılan son değişiklikler dil öğrenme hızını artırmış. Mülteciler yaş gruplarına ayrılarak, 600 ya da 900 saate kadar dil dersi alabiliyor. Bu, Avrupa’daki en yüksek rakam.

Mari Ramishvili, Dil Öğretmeni: ‘‘Vücut dilini ve resimlerle iletişim şeklini çok kullanıyoruz. Ancak vücut dili çok gerekli bir şey… Mültecilere verilen bu derslerde sınıf içerisinde çok hareket ediyoruz. Yerde oturarak ya da çember oluşturarak dil öğreniyoruz.’‘

Şimdi geri dönüyor ve Mutea’nın katıldığı ileri seviye Hollandaca derslerine konuk oluyoruz.

Hollanda’nın sistemi refah seviyesine bağlı olarak düzenlenmiş. Mültecilerin, dil derslerinde yeteri kadar çaba sarf edip etmediğine bakılıyor. Elycio Dil Okulu görevlisi bu sistemi şöyle açıklıyor:

Lonia Troost, Coordinator, Elycio Dil Okulu Koordinatör: ‘‘Her mülteci Hollanda hükumetinden dil dersleri için 10 bin Euro para alıyor. Üç sene sonra dil sınavlarını geçmeyi başarırlarsa bu para onlara hibe ediliyor. Diğer türlü bu meblağı geri ödemek zorundalar.’‘

Euronews ekibi şimdi Amsterdam’a gidiyor. Beyin takımları geliştirdikleri uyum süreci için geliştirdikleri çözüm önerilerini Hollanda hükumetine sunuyor. Yeni slogan: ‘Kaybedecek zaman yok’… Çünkü iltica başvurusu kabul edilen her üç mülteciden biri çalışıyor.

euronews: ‘‘Bence bunların hepsi skandal. Şimdiye kadarki çalışmalar büyük bir vakit kaybı. Son 10 senede, uyum süreci için çalışan siyasiler çok etkisiz. Gidip bir uzmana danışsalar iyi olurmuş.’‘

Acaba uyum süreci nasıl hızlandırılabilir? Kalifiye olan ancak işsiz birçok mülteci de yine iş gücü kaybı olarak nitelendiriliyor. Belediyelerin, uyum süreciyle ilgili programlarını, daha da randımanlı hale getirmesi gerekiyor. Sosyologlar da bunu tavsiye ediyor.

Godfried Engbersen, Erasmus Üniversitesi, Sosyoloji Profesörü: ‘‘Hollandalılarla konuşursanız, geçmişte uygulanan uyum süreci programlarının başarısız olduğunu söyleyeceklerdir. Hollanda’ya gelen mültecilerle ilgili bir araştırma yaptım. İş bulmaları ortalama beş sene sürmüş. Uyum sürecini hızlandırıp bu süreyi üç yıla indirmek gerekiyor.’‘

Almanya’ya geri dönüyor ve Bielefeld’deki belediyede görevli ‘Rege Port’ adlı ekiple görüşüyoruz. Bu ekipteki uzmanlar, mültecileri işverenlerle buluşturarak, her iki tarafa da Almanya’daki bürokratik işlemler konusunda yardımcı oluyor.

Klaus Siegeroth, REGE-Port Bielefeld, Müdürü: ‘‘Mültecileri iş gücü piyasasına sokmak çok zor. İş ve dil eğitimi konusunda büyük eksiklikleri bulunuyor. Bir mültecinin gerekli tüm özelliklere sahip olabilmesi için en az 4-5 sene gerekiyor. Bir ya da iki sene içerisinde uyum sürecini atlatıp, gerekli tüm şartları yerine getirerek iş gücü piyasasına girebileceklerini söylemek doğru değil… Buna inanmak yanlış ve birçok hayal kırıklığını da beraberinde getirir.’‘

Fares, maaşlı bir işte çalışıyor. Kendisi, mültecilere ev sahipliği yapan spor salonlarından birinde görevli ve yeni gelenlerin formları doldurmalarına yardımcı oluyor. Bu işi nasıl bulduğunu bize anlatıyor. Fares, Kürtçe ve Arapça biliyor. Şimdi ise Almanca öğrenmek için büyük gayret içerisinde… Fares’in yeni gelen Suriyeli Sipan’a olan tavsiyesi şöyle: Durmadan öğrenmeye devam et!

euronews: ‘‘Sipan ve Fares, Suriyeli iki mülteci… Alman dilini en iyi şekilde konuşmak istiyorlar. Yeni bir hayat, yeni bir gelecek inşa etmek istiyorlar. Acaba başarabilecekler mi?’‘

Fares Khalaf, Suriyeli Mülteci: ‘‘Evet. Yapabiliriz. Bu imkansız değil. Eğer belirli bir hedefin varsa, bunu yapabilirsin.’‘

Fares bize şehirdeki iş bulma ajansını gösteriyor. Renkli kartlar iş vaat ediyor: Aşçılık ve temizlik… Buraya ‘uyum noktası’ deniliyor. Burada mülteciler danışmanlık hizmeti alıyorlar. Fares daha şimdiden doktor olma hayalleriyle okula başvurmuş ancak reddedilmiş.

Fares Khalaf, Suriyeli Mülteci: ‘‘Size durumumu daha önceden anlatmıştım. Sizden öğrenmek istediğim. Bana ne tavsiye edersiniz?’‘

Ann-Kathrin Zarfl, İş Bulma Danışmanı: ‘‘Anladığım kadarıyla üniversiteye başvurup tıp okumak istiyorsun. Ancak başarılı olamaman durumunu da göze almalı ve bir meslek edinmelisin. Burada çok güzel seçeneklerimiz var. Hamşire, hasta bakıcı ya da ameliyatlara yardım eden sağlık görevlisi olabilirsin. Böylece gerçek bir tecrübe edinerek kendini geliştirebilir ve daha sonra üniversite için de şansını artırırmış olursun.’‘

Fares Almanya’daki iş bulma ajansından profesyonel danışmanlık hizmeti alırken…

Mutea, Hollanda’daki bir sivil toplum örgütünde gönüllü olarak çalışan birinden iş konusunda destek alıyor. Simone’nin kendisi de işsiz. Ancak Mutea gibi mültecilere yardım etmek için elinden gelen çabayı gösteriyor. Hollanda’daki yöntem şöyle: Kendi işini kendin yap!

Mutea Alshara, Suriyeli Mülteci: ‘‘Senden yardım istiyorum. Çünkü sen Hollandalısın ve buradaki insanların nasıl düşündüğünü iyi biliyorsun. bana iş bulmam konusunda yardımcı olabilirsin.’‘

Simone Ehrencron, Gönüllü, İş Bulma Kurumu: ‘‘Motivasyonunu yüksek tutman çok önemli. Ancak sen gereken her şeyi zaten doğru yapıyorsun. CV’ni tekrar yazıp biraz düzeltelim.’‘

Mutea Alshara, Suriyeli Mülteci: ‘‘Ben vergi ödemek ve bu ülkede gerçek bir vatandaş olmak istiyorum.’‘

Mutea ve Fares çok zeki ve önleri açık. Uyum sorununun tamamen çözülebilmesi için, iş bulmak çok önemli. Uzmanlar meslek konusunda küçük yaştan itibaren eğitim alınması gerektiğini belirtiyor. Acaba Fares’in bu konudaki planları nasıl?

Fares Khalaf, Suriyeli Mülteci: ‘‘Kafamda bazı fikirler var. Eğer burada doktor olduktan sonra Suriye’de şartlar düzelirse, belki ülkeme geri dönüp orada çalışırım. Kendi vatandaşlarıma yardım etmek istiyorum. Evet, bunu yapmayı gerçekten de çok isterdim.’‘

Fares’in kökeni Suriye’nin kuzeyine dayanıyor. Bir aile kurup onun geçimini sağlamak hala bir soru işareti. Bielefeld’deki Kürt toplumu bizi düğüne davet ediyor. Barış için dans ediyorlar.

Engbersen: ‘Önceden uygulanan uyum süreci çalışmaları tam bir skandal’

Godfried Engbersen Hollanda’daki uyum süreci uzmanlarından bir tanesi. Kendisi Erasmus Üniversitesi’nde profesör. Euronews ekibi kendisiyle Kraliyet Akademisi’nde bir araya geldi. Engbersen Hollanda’nın uyum süreci konusunda kabul ettiği yeni yasaların düzenlenmesine yardım etmiş. Kendisi’kaybedilecek zaman yok’ diyor. Uyum süreci önce hızlanmalı ve kalifiye mültecilerin bir an önce iş gücü piyasasında kendilerine yer bulmaları gerekli. Röportaj İngilizce dilinde…

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Etnopsikiyatri merkezleri Suriyeli mültecilerin yardımına koşuyor

Eugenio Ambrosi, Uluslararası Göç Örgütü Başkanı

Görünmez işçiler: Düşük ücretlerle Avrupa çiftliklerinde sömürülen ve tehlikeye atılan insanlar