NewsletterHaber BülteniEventsEtkinliklerPodcasts
Loader
Bize Ulaşın
REKLAM

Hollanda hükümeti 'mümkün olan en kısa sürede' AB'nin iltica yasalarından ayrılacak

Hollanda Başbakanı Dick Schoof
Hollanda Başbakanı Dick Schoof © Evgeniy Maloletka/Copyright 2020 The AP. All rights reserved
© Evgeniy Maloletka/Copyright 2020 The AP. All rights reserved
By Jorge Liboreiro
Yayınlanma Tarihi
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button
Bu haberin orjinalinin yayınlandığı dil İngilizce

Hollanda'da dört partili koalisyon hükümeti, düzensiz göçe engel olmak için 'şimdiye kadarki en katı rejimi' kurma sözünü verdi.

REKLAM

Başbakan Dick Schoof'un liderliğindeki Hollanda hükümeti, kurucu bir üye devletten benzeri görülmemiş bir hareketle, Avrupa Birliği'nin (AB) göç ve iltica yasalarından "mümkün olan en kısa sürede" ayrılma niyetlerini açıkladı.

Schoof'un göreve başlamasının ardından temmuz ayında ön gösterimi yapılan plan, büyük ölçüde hayalci ve sembolik olarak değerlendiriliyor. Başarı şansı düşük görülüyor çünkü bu, son derece hassas mevzuatın yeniden düzenlenmesini gerektiriyor.

Diğer başkentlerin Lahey'in talebini karşılamaya istekli olmaları pek olası değil. Zira Hollanda'nın bloğun göç sisteminden hariç tutulması, kaçınılmaz olarak komşu ülkelere doğru bir sığınmacı dalgasına yol açarken, kriz senaryosunu da beraberinde getirir. Ancak bu talep, bir AB ülkesinin düzensiz göçü önlemek için köklü yasaları sorgulama konusundaki cesur yeni bir girişimini temsil ediyor. Almanya'nın sınır kararı sonrasıHollanda'dan gelen bu adım,Schengen Bölgesi'nin işleyişine dair endişelere neden oldu.

Cuma günü öğleden sonra yapılan duyuruda, "Hükümet, Hollanda'nın Avrupa Birliği'nin göç ve ilticalara yönelik düzenlemelerinden muaf olma talebini en kısa sürede Brüksel'de açıklayacak," denildi.

Bu muafiyet talep edilene kadar ülkenin, dört yıl süren müzakerelerin ardından mayıs ayında sona eren, AB'nin 'Yeni Göç ve Sığınma Paktı'nın uygulanmasına odaklanacağı belirtiliyor.

Bu yeni anlaşma, ülkelere üç seçenek sunan bir çeşit "zorunlu dayanışma" sistemidir: Belirli sayıda sığınmacıyı ülkeye kabul etmek, reddedilen her sığınmacı için 20.000 euro (750.000 Türk Lirası) ödemek ya da operasyonu finanse etmek. Hollanda'nın sığınmacı kabulü yerine ödeme yapması bekleniyor.

Hollanda'nın açıklaması öncesinde Avrupa Komisyonu, tüm üye devletlerin mevcut kurallara uymak zorunda olduğunu ve herhangi bir muafiyetin müzakere edilmesi gerektiğini netleştirdi.

Komisyon'dan bir sözcü, "Yasalar kabul edildi. AB'de kabul edilen yasadan muaf olamazsınız. Bu genel bir ilkedir," dedi.

Hollanda, Mayıs 2024'te Yeni Göç ve Sığınma Paktı'nı oluşturan tüm yasalar lehinde oy kullanmıştı.

Yeniden düzenlemenin yürürlüğe girmesi iki yıl sürecek. Üye devletler, yasaların gerçeğe dönüştürülmesi için alacakları idari, operasyonel ve hukuki adımları detaylandıran uygulama planlarını yıl sonuna kadar sunmak zorunda.

'Şimdiye kadarki en katı rejim'

Cuma günü sunulan program, Hollanda'daki koalisyon hükümetini oluşturan dört partinin anlaşmasıyla hazırlandı: aşırı sağcı, milliyetçi PVV; muhafazakâr-liberal VVD; popülist, çiftçi yanlısı BBB; ve yeni merkez-sağcı NSC.

Bir teknokrat olan Schoof, bu partilerden hiçbiriyle ilişkili değil ve yeni siyasi dönemi yönlendirmek için sürpriz bir figür olarak seçildi.

Muafiyet önerisi, hükümetin ana vaatlerinden biri olarak kabul görmüş, "şimdiye kadar ki en sıkı sığınma rejimini" oluşturmayı amaçlayan ve geniş kapsamlı önlemleri içeren bölümde yer alıyor.

Hükümet, Hollanda'nın uluslararası koruma talep eden sığınmacıların "büyük akışı" ile başa çıkamadığını savunuyor; bu sığınmacıların birçoğu AB'ye başka bir üye devlet aracılığıyla geliyor ve ardından Hollanda topraklarına ulaşana kadar sınırlar arasında seyahat ediyor.

2023'te yaklaşık 48.500 sığınmacı ülkeye iltica ederken; Suriye, Türkiye, Yemen, Somali ve Eritre en yaygın milliyetler arasındaydı.

REKLAM

Programa göre, hükümet iltica başvurularını dondurma ve ikamet izni olmayan kişileri "zorla" sınır dışı etme gibi geniş yetkilere sahip "acil durum yasaları" getirecek.

Sığınmacılardan, "güvenli" olarak değerlendirildiğinde ülkelerine geri dönmeleri istenecek; bu madde, sivil toplum kuruluşları tarafından tartışmalı bulunuyor.

Ayrıca ani bir düzensiz göçmen akışıyla mücadelede "benzer düşüncedeki ve çevredeki ülkelerle" iş birliği yapmak ve güvenlik gözetimini yoğunlaştırmak için bir "mini Schengen" bölgesi kurmayı planlıyorlar.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

'Kabul edilemez': Komşu ülkeleri Almanya'nın kara sınırı kontrolleri uygulamasına tepki gösterdi

Almanya'nın sınır kontrollerini sıkılaştırma kararının arkasında ne yatıyor?

Schengen bölgesindeki hangi ülkeler sınır kontrolleri uyguluyor?