Audi Brüksel yönetimi, işçilerin karşı tekliflerinin reddedilmesini protesto etmeleri ve fabrikanın kapatılmasının binlerce kişinin işini riske atacağı gerekçesiyle 'adil tazminat' talep etmeleri üzerine polisi göreve çağırdı.
REKLAM
Sendika temsilcileri ile Audi Brüksel yönetimi arasındaki görüşmeler Çarşamba günü, işçilerin protesto amacıyla toplantı odasına girmelerinin ardından polisin çağrılmasıyla kesintiye uğradı.
Çalışanlar, şirketin planına karşı bir teklif sunduklarını, ancak reddedildikten sonra "üzüntülerini barışçıl bir şekilde ifade etmek" için toplantı odasına girdiklerini söyledi.
Bunun üzerine yönetim onları binadan çıkarmak için polis çağırdı. Belçika polisi coplar, kasklar ve kalkanlarla donatılmış olarak geldi.
Bir işçi, "Polis tarafından darp edildik. Elimizde kanıt olarak video var," dedi.
Bir diğer işçi, "Gerçek Belçika bu mu? İşçilerin dövülmesi mi?" diye bağırdı.
Üçüncü bir işçi ise, "Polis bariyerleri varken ve biz içerideyken, kapana kısılan biziz. Peki kim kimi hapsediyor?"
Audi Brüksel çalışanı Giuseppe Mezzatesta ise, "Kovboylar gibi içeri daldılar ve bize coplarla vurdular. Meslektaşlarımıza coplarla vuruldu," diye konuştu.
Sendikalar yönetimin eylemlerini eleştiriyor
CNE Industrie Daimi Sekreteri Ludovic Pineur, polisin olaya dahil edilmesini kınayarak, işçilerin şiddete başvurmadan cevap almayı umduklarını vurguladı.
"Açık bir memnuniyetsizlik vardı, ama bu tamamen barışçıldı. Buna rağmen, yönetim gerçek bir ihtiyaç olmaksızın polis çağırmayı tercih etti," dedi.
FGTB Daimi Sekreteri Grégory Dascotte ise müzakerelerin ele alınış biçimini eleştirdi. "Barışçıl görüşmeler bu şekilde yürütülmez. İşçiler sadece adil bir plan istiyorlar. Burada 3.000, diğer tesislerde de 1.000 çalışandan bahsediyoruz. Tek istedikleri yaptıkları iş için uygun bir tazminat."
Anlaşmazlığın merkezinde, şubat ayı sonunda kapatılması planlanan Audi Brüksel fabrikasına ilişkin plan yer alıyor. Buna göre, binlerce kişi işsiz kalacak.
Protestolar ve müzakereler sürüyor, ancak henüz bir anlaşmaya varılamadı.