Newsletter Haber Bülteni Events Etkinlikler Podcasts Video Africanews
Loader
Bize Ulaşın
Reklam

Şi'nin Moskova ziyareti sırasında AB - Çin ilişkilerinde yumuşama

Vladimir Putin, Xi Jinping'i Zafer Günü'nün "ana konuğu" olarak tanımladı.
Vladimir Putin, Xi Jinping'i Zafer Günü'nün "ana konuğu" olarak tanımladı. ©  Sergei Bobylev/Sputnik
© Sergei Bobylev/Sputnik
By Jorge Liboreiro
Yayınlanma Tarihi
Haberi paylaşın Yorumlar
Haberi paylaşın Close Button

Donald Trump’ın sarsıcı politikalarının gölgesinde, Avrupa Birliği ile Çin arasında diplomatik bir yumuşama sinyalleri artıyor.

REKLAM

Çin, Rusya ile olan 'sınırsız ortaklık' ilişkisini pekiştirmesine rağmen, Avrupa Birliği ile Pekin arasında bir diplomatik normalleşme sürecinin işaretleri daha da görünür hale geldi.

Bu ortaklık, kısa bir süre öncesine kadar Brüksel’in gözünde ilişkiler için engelleyici bir unsur olarak görülüyordu.

Salı günü, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ve Avrupa Konseyi Başkanı Antonio Costa, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ve Başbakan Li Çiang ile mesajlaşarak AB – Çin diplomatik ilişkilerinin 50. yıl dönümünü kutladı.

Olumlu bir tonda kaleme alınan açıklamalar, ortak çıkar alanlarında iş birliğini ilerletme ve küresel zorluklarla birlikte mücadele etme arzusunu vurguluyordu.

Von der Leyen ve Costa, “Bu yıl dönümü, küresel belirsizliklerin ve jeopolitik değişimlerin yaşandığı bir döneme denk geliyor ve BM Şartı'nda yer alan ilkeleri savunma konusunda ortak sorumluluğumuzu öne çıkarıyor,” dedi.

“Bu bağlamda, Çin ile ortaklığımızı derinleştirmeye kararlıyız. Adalet ve karşılıklılık temeline dayalı dengeli bir ilişki, her iki tarafın da yararınadır.”

Çin tarafından yayımlanan açıklama ise daha ayrıntılı ve iyimserdi. Yıl dönümü, Çin - AB ilişkileri için “daha parlak bir geleceğe kapı açma” fırsatı olarak tanımlandı.

“Sağlıklı ve istikrarlı bir Çin – AB ilişkisi sadece iki tarafın değil, tüm dünyanın da yararınadır,” ifadesine yer verildi.

Bu açıklamalar, von der Leyen’in ilk başkanlık döneminde Çin’e karşı yürüttüğü sert çizgiyle belirgin bir tezat oluşturuyor. O dönemde von der Leyen, Çin’e yönelik tehlikeli ekonomik bağımlılıkları ortadan kaldırmak amacıyla “risk azaltma” (de-risking) terimini kullanmış ve Pekin’in Moskova ile olan bağlarını sıkça eleştirmişti.

Mart 2023’te yaptığı önemli bir konuşmada, “Çin’in Putin’in savaşıyla nasıl ilişki kurduğu, AB – Çin ilişkilerinin geleceğini belirleyecek,” demişti.

Bu sert tutum, ABD Başkanı Joe Biden’ın yönetimi tarafından memnuniyetle karşılanmış ve AB ülkelerinin Çin’e karşı daha birleşik bir duruş sergilemesini teşvik etmişti.

Ancak Çin, bu yaklaşımı “açıkça çatışmacı ve siyasi amaçlı” bulmuş ve sert bir dille eleştirmişti.

Von der Leyen, Temmuz 2024’te ikinci dönem için yarıştığında, bu politikanın süreceğini belirtmiş ve tutumunda herhangi bir yumuşama sinyali vermemişti.

“Çin’in daha saldırgan hale gelen dış tutumu, adaletsiz ekonomik rekabeti, Rusya ile olan sınırsız dostluğu ve Avrupa ile ilişkilerindeki değişim, iş birliğinden rekabete geçişi yansıtıyor,” diye yazmıştı.

Ancak Donald Trump’ın Beyaz Saray’a dönüşü, bu dengeleri aniden değiştirdi. AB, hem müttefiklerini hem de rakiplerini yeniden değerlendirme ihtiyacı duydu.

Özellikle Trump’ın kapsamlı gümrük vergileri, Brüksel’i Çin gibi büyük ticaret ortaklarıyla ilişkilerini yeniden gözden geçirmeye itti ve diplomatik bir yakınlaşma olasılığını gündeme taşıdı. Bu izlenim, 50. yıl dönümü vesilesiyle gönderilen mesajlarla daha da güçlendi.

Zamanlama

Bu kutlama mesajları, oldukça hassas bir döneme denk geldi.

Çarşamba günü Şi Cinping, Moskova’ya dört günlük bir devlet ziyareti için gitti. Ziyaret, 9 Mayıs’ta Zafer Günü için düzenlenecek askeri geçit törenini de kapsıyor. Bu etkinlik, Brüksel tarafından Rus propagandasının bir parçası olarak görülüyor. Putin, Şi Cinping’in törenin “onur konuğu” olacağını açıkladı.

Çin liderinin bu katılımı, Ukrayna’ya verdiği destekle bilinen von der Leyen’in, ticari çıkarlar uğruna Pekin’in Moskova ile ittifakını görmezden gelip gelmeyeceği sorularını gündeme getirdi.

Avrupa Komisyonu baş sözcüsü Paula Pinho, Şi – Putin ortaklığının “açıkça yapıcı olmayan bir unsur” olduğunu söyledi. Ancak yine de AB’nin Çin’le iklim değişikliği ve küresel ticaret gibi alanlarda “yapıcı” şekilde çalışabileceğini belirtti.

“Çin ile iş birliği yapabileceğimiz çok sayıda alan görüyoruz ve birlikte çalıştığımızda daha etkili sonuçlar elde edebiliriz. Tam olarak bunu yapmayı hedefliyoruz,” dedi Pinho.

“Ayrı düşündüğümüz konularda ise büyük bir açıklık ve samimiyetle diyaloğu sürdürüyoruz.”

Pinho ayrıca, Çin’in BM Güvenlik Konseyi’nin daimi üyesi olarak, BM Şartı’nın açık ihlali olan — Çin’in yalnızca “kriz” olarak adlandırdığı — Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik tam ölçekli işgaline karşı tavır alma sorumluluğu olduğunu vurguladı.

“Eğer Çin Ukrayna’daki savaşın sona ermesini istiyorsa, bu konuda oynayabileceği bir rol var,” dedi.

Pekin’in Moskova ile olan sıkı ilişkisi, AB – Çin ilişkilerinde başlıca gerilim kaynağı olmaya devam ediyor. Ancak bu, tek mesele değil.

Gerilim yaratan diğer başlıklar:

  • Çin’in ucuz ürün ihracatı

  • Devlet sübvansiyonlarının adaletsiz rekabete yol açması

  • Çin pazarındaki korumacı politikalar

  • Özel şirketlerin ve vatandaşların gözetimi

  • COVID-19 pandemisinin yönetimi

  • Tayvan Boğazı’ndaki saldırgan askeri tutum

  • Sincan’daki Uygur azınlığa yönelik baskılar

  • İnsan hakları ihlalleri

  • Siber saldırılar ve dezenformasyon kampanyaları

Tüm bu sorunların, Temmuz ortasında yapılması planlanan AB – Çin zirvesinin ana gündem maddeleri arasında yer alması bekleniyor.

Bu önemli toplantı öncesinde taraflar olumlu işaretlerde bulunmaya vermeye devam ediyor: Brüksel, Çin menşeli elektrikli araçlar konusunda görüşmeleri yeniden başlatmayı kabul etti; Pekin ise Avrupa Parlamentosu’nun beş üyesine uyguladığı yaptırımları kaldırdı.

Erişilebilirlik kısayollarına git
Haberi paylaşın Yorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Avrupa Parlamentosu: 'Türkiye'nin AB üyelik süreci askıda, 2018'den bu yana ilerleme yok'

Ursula von der Leyen yeniden güven oylamasıyla karşı karşıya kalacak

Belçika'daki İsrail Büyükelçiliği önünde molotof kokteyli taşıyan bir şüpheli tutuklandı