Badenoch, İngiltere’nin 'iltica sisteminde kontrolü kaybettiğini' ve 'tıkanmış' olduğunu öne sürdü.
İngiltere’de ana muhalefetteki Muhafazakâr Parti’nin lideri Kemi Badenoch, ABD tarzı kapsamlı bir seyahat yasağının ülkesinde de 'uygulanabilir' olabileceğini söyledi. Yerel medyaya göre Badenoch, Cuma günü yaptığı açıklamada, İngiltere'nin yasa dışı göç nedeniyle 'soyulduğunu' öne sürdü.
"Parlamento, ülkeye kimin gireceğine, ne kadar kalacağına ve kimlerin ayrılması gerektiğine karar verebilmeli" diyen Badenoch, bunun seyahat yasakları gibi önlemlerle mümkün olabileceğini savundu.
"Bu tür senaryoların geçerli olduğu durumlar var," dedi.
Bu çıkış, Donald Trump’ın başkanlık döneminde büyük tartışma yaratan ve 'Müslüman yasağı' olarak anılan uygulamasının yeniden gündeme geldiği günlere denk geldi. Trump, Çarşamba günü, 'kontrolden çıktığını' iddia ettiği 12 ülkenin vatandaşlarına ABD’ye seyahat yasağı getirileceğini açıkladı.
Yasak; Afganistan, Myanmar, Çad, Kongo Cumhuriyeti, Ekvator Ginesi, Eritre, Haiti, İran, Libya, Somali, Sudan ve Yemen’den gelenleri kapsayacak. Pazartesi günü yürürlüğe girecek yasak, belirli istisnalar dışında bu ülkelerin vatandaşlarının ABD’ye girişini engelleyecek.
Ayrıca yedi başka ülkenin vatandaşları için de o gün benzer sınırlamalar devreye girecek.
Ancak Badenoch daha sonra Trump’ın uygulamasını tamamen desteklemediğini belirtti: "Donald Trump’ın yaptıklarını onayladığım anlamına gelmiyor. Hangi ülkelerin etkilendiğini bile görmedim. Benim odaklandığım şey... burada neler olduğu."
'İngiltere tıkanmış durumda'
Badenoch bu açıklamaları, Westminster’daki Royal United Services Institute’ta yaptığı bir konuşma sonrası dile getirdi. Konuşmasında, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nden (AİHS) çıkmayı değerlendirmek üzere bir komisyon kurduğunu açıkladı.
Konsey'e üye 47 ülke tarafından imzalanan bu uluslararası sözleşme, temel insan haklarını güvence altına alıyor.
Badenoch, İngiltere’nin 'iltica sisteminde kontrolü kaybettiğini' ve 'tıkanmış' olduğunu öne sürdü. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin göçmen sınır dışı etme uygulamalarını engellemekte kullanıldığını savunarak, bu tür yasal girişimlere karşı harekete geçeceğini vurguladı.
"Her zaman, gerekiyorsa sözleşmeden çıkmamız gerektiğini söyledim. Şimdi meseleyi yakından incelediğimde, mevcut hukuk yapımız içinde bunu düzeltmenin net ve tutarlı bir yolu olduğunu göremediğim için, muhtemelen çıkmamız gerektiğine inanıyorum."
Badenoch, İngiltere’nin AİHS’den çekilmesinin yasal zemininin araştırılması için kıdemli bir avukatı görevlendirdi. Avukatın, Muhafazakâr Parti’nin bu yılki kongresinde bir rapor sunması bekleniyor. Badenoch, ancak net bir plan olmadan böyle bir adım atmayacağını da ekledi.
Aşırı sağcı Reform UK Partisi lideri Nigel Farage ise bu yılın başlarında, başbakan olursa yapacağı ilk işin İngiltere’yi AİHS’den çekmek olacağını açıklamıştı.
Öte yandan mevcut İşçi Partisi hükümeti, AİHS'den çıkılmasına kesinlikle karşı çıkıyor.
Geçtiğimiz ay, dokuz AB ülkesi, göçmen politikalarında değişiklik yapılabilmesi için AİHS’nin yeniden yorumlanması gerektiğini belirten ortak bir mektup yayımlamıştı. Bu ülkeler, suç işleyen göçmenlerin daha kolay sınır dışı edilebilmesini savunuyor. Ancak Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Alain Berset, bu tür girişimlerin mahkemeyi siyasallaştırdığını belirterek eleştiride bulundu.