AB’nin 27 dışişleri bakanı, İsrail’in Gazze’ye insani yardımın artırılmasına ilişkin yakın zamanda vardığı anlaşmaya uyup uymadığını “yakından izleyeceklerini” kabul ettiler.
Bakanlar ayrıca, Dış İlişkiler Konseyi toplantısında, İsrail’in Gazze’deki eylemlerine karşılık olarak değerlendirilen 10 önlemden oluşan bir liste üzerinde anlaşmaya varmayı da erteledi.
AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, Brüksel'deki toplantı sonrası yaptığı açıklamada, Avrupa Birliği’nin İsrail’i Gazze’deki eylemleri nedeniyle “cezalandırmayacağını” söyledi. Bunun yerine, İsrail’in Gazze’ye insani yardım akışını artırmayı hedefleyen son anlaşmayı nasıl uyguladığını “yakından takip edeceklerini” belirtti.
Bakanlar, geçen hafta varılan ve Gazze’ye giren yardım kamyonlarının sayısını artırmayı, gıda dağıtımını iyileştirmeyi ve bazı sınır geçiş noktalarını açmayı hedefleyen AB-İsrail anlaşmasını görüşmek üzere Brüksel’de bir araya geldi. Ayrıca, AB-İsrail Ortaklık Anlaşması’nın ihlali karşısında olası yanıtlar olarak, vizesiz seyahatin askıya alınması ve Yahudi yerleşimlerinden ithalatın durdurulması gibi önlemleri içeren kapsamlı bir 10 seçeneklik listeyi de değerlendirdiler.
“İsrail’in sahadaki insani durumu iyileştirmek için daha somut adımlar atması gerekiyor,” diyen Kallas, İsrail’in halihazırda yardım erişimi ve tedarikini artırdığını da sözlerine ekledi. “AB, bu ortak anlayışın ve verilen taahhütlerin nasıl hayata geçirildiğini yakından izleyecek.”
Kallas şöyle devam etti: “Amacımız İsrail’i cezalandırmak değil, Gazze’deki durumu iyileştirmek.”
Kallas’a göre, AB’nin diplomatları İsrail’in anlaşmaya ne ölçüde uyduğunu her iki haftada bir değerlendirecek. Avrupa Birliği ise İsrail’in verdiği sözleri tutmaması durumunda devreye sokulabilecek 10 seçeneği “masada tutacak” ve gerekirse ”harekete geçmeye” hazır olacak.
Geçen hafta, İsrail ordusu, Gazze’de bir su dağıtım noktasına düzenlenen ve aralarında altı çocuğun da bulunduğu 10 kişinin ölümüne neden olan bir saldırının ardından "teknik bir hata" yapıldığını kabul etmişti.
Bazı bakanlar, İsrail’e karşı harekete geçilmemesinden dolayı hayal kırıklığı ifade etti. Salı günkü toplantının ardından Slovenya Dışişleri Bakanı Tanja Fajon, X (eski adıyla Twitter) üzerinden yaptığı paylaşımda, AB-İsrail Ortaklık Anlaşması’nın gözden geçirilmesine ilişkin olarak toplantıda “herhangi bir fikir birliği” sağlanamamasından üzüntü duyduğunu yazdı.
Fajon ayrıca, insani yardımın iyileştirilmesi konusunda varılan “prensip anlaşması”nın “eylemsizliği gerekçelendirmek için kullanılamayacağını” belirtti. “Bu savaşta sivilleri koruma sorumluluğumuz var,” diye ekledi.
Salı günkü toplantıdan önce bazı bakanlar da İsrail’e karşı somut önlemler alınmasını istediklerine dair açık sinyaller vermişti. İspanya Dışişleri Bakanı Jose Manuel Albares, gazetecilere verdiği demeçte, AB ve uluslararası hukuk çerçevesinde ülkesinin AB-İsrail Ortaklık Anlaşması’nın askıya alınmasını, İsrail’e silah ambargosu uygulanmasını ve Yahudi yerleşimlerinden ürün ithalatının yasaklanmasını savunacağını söyledi. “Bu savaş sona ermeli ve İsrail ordusu geri çekilmeli,” dedi Albares.
Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot da, ülkesinin Batı Şeria’daki “aşırılıkçı ve şiddet yanlısı yerleşim faaliyetlerinden sorumlu kişi ve kuruluşlara” yönelik yaptırımlar uygulamaya ve “yerleşimlere yönelik doğrudan ya da dolaylı tüm mali desteği durdurmaya” hazır olduğunu belirtti.