Newsletter Haber Bülteni Events Etkinlikler Podcasts Video Africanews
Loader
Bize Ulaşın
Reklam

Tusk, Almanya'nın İkinci Dünya Savaşı suçlarının tazminatını Polonya'nın ödeyeceğini söyledi mi?

Polonya Başbakanı Donald Tusk, solda, ve Almanya Başbakanı Friedrich Merz Berlin'deki Başbakanlık binasında ortak bir basın toplantısına katıldılar.
Polonya Başbakanı Donald Tusk, solda, ve Almanya Başbakanı Friedrich Merz Berlin'deki Başbakanlık binasında ortak bir basın toplantısına katıldılar. ©  AP Photo
© AP Photo
By Tamsin Paternoster & Noa Schumann
Yayınlanma Tarihi
Paylaş Yorumlar
Paylaş Close Button

Polonya Başbakanı Donald Tusk'ın, Berlin ile devam eden tazminat tartışmaları sırasında, İkinci Dünya Savaşı'nın Polonyalı kurbanlarının bedelini Almanya'nın değil Varşova'nın ödeyeceğini söylediği iddia edildi.

Facebook ve X'te son zamanlarda yapılan bir dizi paylaşımda, Polonya Başbakanı Donald Tusk'ın, İkinci Dünya Savaşı tazminatları konusunu ele alan Alman Şansölyesi Friedrich Merz ile yaptığı üst düzey görüşmelerin ardından "Polonya'nın Almanların faturasını ödeyeceği" konusunda anlaşmaya vardığı iddia edildi.

Bilgi güvenliği konusunda uzman Polonyalı bir sivil toplum kuruluşu Res Futura tarafından hazırlanan bir rapora göre, bu ifade farklı platformlarda birçok paylaşımda yer aldı ve çevrimiçi tartışmalarda baskın bir anlatı haline geldi.

Tusk'ın basın toplantısında gerçekte ne söylediğine bakıldığında, hakkında dolaşan iddiaların birçoğunun yanıltıcı olduğu görülüyor.

Euronews'in doğruluk kontrol ekibi The Cube, Res Futura'nın analizinin yanı sıra, çevrimiçi tepkilerin genellikle Tusk'ın yorumlarının bir kısmına odaklandığını ve daha geniş bağlamı göz ardı ettiğini tespit etti.

Tusk ne dedi?

Geçtiğimiz hafta Berlin'de düzenlenen basın toplantısında Tusk, Almanya'yı İkinci Dünya Savaşı'nda yaşanan vahşetten kurtulan ve halen hayatta olan yaklaşık 50 bin Polonyalı için ödemeleri hızlandırmaya çağırdı.

Polonya'nın eski iktidarı Hukuk ve Adalet Partisi (PiS) uzun zamandır Almanya'dan, Varşova'yı harap eden ve Polonya'nın savaş öncesi nüfusunun yaklaşık beşte birini ölmesine sebep olan İkinci Dünya Savaşı'ndaki Polonya işgali için tazminat ödemesini talep ediyor.

PiS bu miktarı 6,2 trilyon zloti (bugünkü kurla yaklaşık 1,5 trilyon euro) olarak hesapladı. Tusk ve partisi Sivil Koalisyon bu miktarın tamamını talep etmekten kaçındı ve bunun yerine Berlin'i, binlerce Polonyalı için destek ödemesi yapmak da dâhil olmak üzere farklı çözümler bulmaya çağırdı.

Polonya lideri 1 Aralık'ta yaptığı açıklamada, Berlin ile bu konuyu ilk kez görüştüğünden bu yana en az 10 bin kişinin hayatını kaybettiğini söyledi.

Berlin'i ödemeleri hızlandırmaya çağıran Tusk, ödemelerin bir an önce yapılmaması halinde "Polonya'nın bu ihtiyacı kendi kaynaklarından karşılamasını düşüneceğim," dedi.

Res Futura'ya göre Tusk'ın yorumları sosyal medyada "Polonya Almanların faturasını ödüyor" ifadesiyle geniş bir şekilde yayıldı. Paylaşımların çoğu PiS'e bağlı hesaplardan geldi ve genellikle Tusk'ın söylediklerinin daha geniş bağlamından kopuktu.

Avrupa Dış İlişkiler Konseyi'nin Varşova ofisi başkanı Piotr Buras, The Cube'a yaptığı açıklamada Tusk'ın sözlerinin Polonya'nın Almanya'nın faturalarını ödeyeceğini ima etmekten ziyade Almanya üzerinde baskı kurmak için tasarlandığını söyledi.

Buras, "Bu, Almanları utandırmakla ilgili, herhangi bir ödeme sözü vermekle ilgili değil," dedi. "Çok yaşlı olan yaklaşık 50 bin kişiden bahsediyoruz. Almanya bu sembolik miktarı karşılayamazsa, Polonya kendi vatandaşlarına sahip çıkacaktır."

Tazminat tartışması

Bir hukuk uzmanı, The Cube'a Polonya'nın hâlâ tazminat talep edip edemeyeceği sorusunun basit bir evet ya da hayır ile cevaplanamayacağını söyledi.

Almanya hukuki meselenin iki kez çözüldüğünü savunuyor: İlki 1953'te Polonya'nın Doğu Almanya ile yaptığı bir anlaşmayla tazminat talebinden vazgeçmesi, ikincisi de 1990'da Almanya'nın yeniden birleşmesi ve yeni federal cumhuriyete karşı herhangi bir talepte bulunulmaması. Polonya yeniden birleşme anlaşmasının imzacılarından biri değildi.

L'UCLouvain'de Uluslararası hukuk profesörü olan Louis Le Hardy de Beaulieu, "bu iki bakış açısından Almanya'nın daha ileri gitmek için yasal bir dayanak olmadığını savunduğunu" ve bu argümanın "inandırıcı unsurlara sahip olduğunu" söyledi.

Polonya ise 1953 deklarasyonunun, ülke Sovyet kontrolü altındayken yapıldığı için geçersiz olduğunu ileri sürdü.

Le Hardy de Beaulieu The Cube'a verdiği demeçte, "Eğer bu argümanı kabul etseydik, şu anda iktidarda olandan farklı bir rejim altında imzalanan her anlaşmayı yeniden gözden geçirmemiz gerekirdi," dedi.

Polonya eski Savunma Bakanı Jan Parys'e göre Tusk, Polonya parlamentosunda neredeyse oy birliğiyle kabul edilen ve Almanya'nın tazminatların tamamını ödemesi gerektiği yönündeki önergeyi görmezden geldi.

Almanya Şansölyesi Friedrich Merz, solda, Polonya Başbakanı Donald Tusk'u, sağda, Berlin'deki Başbakanlık binasında Almanya-Polonya hükümet istişareleri için ağırlıyor.
Almanya Şansölyesi Friedrich Merz, solda, Polonya Başbakanı Donald Tusk'u, sağda, Berlin'deki Başbakanlık binasında Almanya-Polonya hükümet istişareleri için ağırlıyor. AP Photo

Pary The Cube'a verdiği demeçte, "Ülke içinde savaş meselesinin hiçbir zaman tam anlamıyla çözüme kavuşturulmadığı konusunda bir fikir birliği var," dedi. "Alman devleti İngiltere, ABD ve Fransa'ya büyük meblağlar ödedi, ancak Polonya ile eski toplama kampı mahkûmları için sadece asgari bir fon aldık."

"Tusk, Polonya parlamentosunun kararına aykırı bir karar ortaya koydu," diye ekledi.

Buras, hukuki soruların ötesinde, Polonya'nın Almanya'dan tam tazminat talep etmesinin siyasi bir kriz riski yaratacağını ve iki ülke arasındaki iş birliğini tehdit edeceğini söyledi.

The Cube'a verdiği demeçte, "Bu ilişkiyi domine edecek tek konu bu olacaktır," dedi.

Tusk 'Alman yanlısı' mı?

Res Futura'ya göre, Facebook ve X'teki viral paylaşımların birçoğu Tusk'ı "Alman yanlısı bir siyasetçi" ve "hain" olmakla suçluyor ki bu iddialar Tusk için yıllardır dile getiriliyor.

Buras, "Tusk'ı bir Alman ajanı ve Polonya'nın çıkarlarını feda eden biri olarak göstermek isteyenler, niyetinin ne olduğuna, politikasının ne olduğuna bakmaksızın bunu yapacaklardır," dedi.

"Almanya, Polonya söyleminde bir bakıma Batı Avrupa'yı temsil ediyor," diye ekledi. "Tusk da Avrupa yanlısı bir siyasetçi olarak görülüyor."

Parys The Cube'a yaptığı açıklamada bu algının Tusk'ın daha önce Polonya'yı yönetirken aldığı kararlardan, Angela Merkel ile yakın iş birliğinden ve güvenlik politikası konusundaki anlaşmazlıklardan kaynaklandığını söyledi.

"Polonya bölünmüş durumda," dedi. "Muhalefet ABD ile iş birliğini tercih ederken, Donald Tusk liderliğindeki hükümet Almanya ile iş birliğini tercih ediyor."

Erişilebilirlik kısayollarına git
Paylaş Yorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

AB, 2026’da daha az sığınmacı kabul edecek

Danimarka'daki sperm bankaları IQ sınırı mı uyguluyor?

'Rusya merkezli': X'in yeni konum aracı neleri ortaya çıkarıyor?