Normalde insan gözü, elektromanyetik spektrumun görünür ışık adı verilen bir kısmını algılayabiliyor.
Bilim insanları, özel kontakt lensler kullanarak insan gözünün normalde göremediği yakın kızılötesi ışığı görünür ışığa dönüştüren yenilikçi bir gece görüş teknolojisi geliştirdi.
Fareler ve insanlar üzerinde yapılan son testlerde, bu yeni geliştirilen lensler farelerin herhangi bir dış güç kaynağına ihtiyaç duymadan hem görünür hem de yakın kızılötesi ışığı görmesini sağlama yeteneğini başarıyla kanıtladı.
Yeni teknoloji, 1987 yapımı Predator gibi popüler bilim kurgu filmlerinde tasvir edilen görsel sistemleri anımsatıyor.
Nörobilimciler ve malzeme bilimcileri tarafından tasarlanan kontakt lensler, yakın kızılötesi ışığı (800–1600 nanometre/nm) emen ve bunu görünür dalga boylarına (400–700 nm) dönüştüren nanopartiküller kullanıyor. Bu da kullanıcının söz konusu aralıktaki kızılötesi sinyalleri görmesini sağlıyor.
Çin Bilim ve Teknoloji Üniversitesi'nden nörobilimci ve araştırmanın başyazarı Tian Xue, The Debrief'e yaptığı açıklamada, "Araştırmamız, insanlara süper görüş sağlayan ve invaziv olmayan giyilebilir cihazlar için potansiyel yaratıyor," dedi.
"Örneğin titreşen kızılötesi ışık, güvenlik, kurtarma, şifreleme veya sahteciliğe karşı koruma ayarlarında bilgi iletmek için kullanılabilir."
Gözler kapalıyken görmek
Testlerde elde edilen sonuçlar, kızılötesi lens takılmış farelerin karanlıkta görüyormuş gibi davrandığını ortaya koydu. Karanlık bir kutu veya kızılötesi ışıkla aydınlatılmış bir kutu seçeneği sunulduğunda lens takan fareler kızılötesi ışıkla aydınlatılmış kutudan uzak durdu. Lens takılmayan fareler ise her iki kutuya da aynı davrandı.
İnsanlarla yapılan testlerde de katılımcılar Morse kodu tarzındaki kızılötesi titreşimleri tespit etme ve hatta kızılötesi ışınların yönünü izleme yeteneği gösterdi.
Araştırmacılar ayrıca katılımcıların gece görüş algılarının gözlerini kapattıklarında iyileştiğini buldu. Nitekim yakın kızılötesi ışık, görünür ışığa kıyasla göz kapaklarına daha iyi nüfuz ediyor. Böylelikle göz kapakları esasen parlamayı filtreleyerek kızılötesi ışığın daha net görünmesini sağladı.
Hangi ışığı görür, hangisini göremeyiz?
Normalde insan gözü, elektromanyetik spektrumun görünür ışık adı verilen bir kısmını algılayabiliyor. Bu aralık yaklaşık 380 nm ile 750 nm arasında yer alıyor.
Görünür ışığın algılanan renkleri ise şu şekilde sıralanıyor.
380–450 nm → Mor
450–495 nm → Mavi
495–570 nm → Yeşil
570–590 nm → Sarı
590–620 nm → Turuncu
620–750 nm → Kırmızı
Yeni çalışmanın ardındaki bilim insanları, normalde göremediğimiz ve kızılötesi olarak bilinen 800 ila 1600 nm uzunluğundaki ışığı yakalamış oldu. Zira ekibin geliştirdiği kontakt lens, kızılötesi dalga boylarını görünür renklere dönüştüren bir renk kodlama işlevine sahip.
Yani bu lensleri takanlar 'yeni' renkler görmüyor. Bu teknolojide nanopartiküller kızılötesi ışığı emerek onu tanıdık, görünür renklere dönüştürüyor.
Uzmanlar bu özelliği kullanarak renk körü insanlara yardımcı olmayı da planlıyor.
Xue, "Bu teknoloji, kırmızı görünür ışığı yeşil görünür ışığa dönüştürerek, renk körü insanlar için görünmeyeni görünür hale getirebilir," dedi.