Newsletter Haber Bülteni Events Etkinlikler Podcasts Video Africanews
Loader
Bize Ulaşın
Reklam

Güneş Sistemi’nin uzak kıyılarında eski bir yapının izine rastlandı

Görselde Kupier Kuşağı resmediliyor.
Görselde Kupier Kuşağı resmediliyor. ©  NASA
© NASA
By Cagla Uren
Yayınlanma Tarihi
Paylaş Yorumlar
Paylaş Close Button

Kuiper Kuşağı'ndaki 1650 cisim üzerinde yapılan veri kümesi analizleri, henüz gözlemle doğrulanmamış yeni bir kümeye işaret ediyor.

Güneş Sistemi’nin en dış bölgelerinde yer alan Kuiper Kuşağı’nı inceleyen bir araştırma ekibi, bu donmuş bölgenin içinde “çok eski ve bozulmamış” yeni bir yapı tespit etmiş olabileceklerini açıkladı.

Neptün’ün ötesinde, Güneş’ten 30 ila 50 astronomik birim (AU) uzaklıkta yer alan Kuiper Kuşağı’nda şu ana kadar 3 bin 100’den fazla nesne gözlemlendi. Pluto, Makemake, Eris ve Arrokoth gibi cüce gezegenlerin de bulunduğu bu bölge, Güneş Sistemi’nin erken dönemlerinden kalma milyonlarca buzlu cismi barındırıyor.

NASA, Kuiper Kuşağı’nı “Güneş Sistemi’nin üçüncü bölgesi” olarak tanımlarken, bu bölgedeki çok sayıda nesnenin büyük gezegenlerin dinamik etkileriyle şekillendiğini belirtiyor.

2011 yılında yapılan bir çalışma, 169 trans-Neptün nesnesinin (TNO) yörüngelerini analiz ederek Kuiper Kuşağı’nda “kernel” adı verilen, çok düşük eğimli bir alt yapı tanımlamıştı. Araştırmacılar bu grubun, Güneş Sistemi’nin ilk dönemlerinden beri bozulmadan kalmış olabileceğini düşünüyordu.

O tarihten bu yana bölgede yeni bir yapı tespit edilmemişti.

Araştırmacılar şimdi de 'iç kernel' tespit etmiş olabilir

Princeton Üniversitesi’nden bilim insanlarının henüz hakem onayından geçmeyen makalesine göre, Kuiper Kuşağı'ndaki 1650 cisim üzerinde yapılan veri kümesi analizleri, henüz gözlemle doğrulanmamış yeni bir kümeye işaret ediyor. Araştırmacıların “iç kernel” adını verdiği bu yapının, 43 AU civarında yer aldığı belirtiliyor.

Çalışmayı gerçekleştiren ekip, DBSCAN adlı yoğunluk tabanlı bir kümeleme algoritması kullanarak önce bilinen kernel yapısını başarıyla tespit etti; ardından aynı yöntemle başka bir kümelenme olup olmadığını inceledi ve yeni grubun izlerine ulaştı.

Yeni yapının en dikkat çekici özelliği, neredeyse tamamen dairesel yörüngelerde bulunan cisimlerden oluşması.

Araştırmanın başyazarı Princeton Üniversitesi’nden astrofizikçi Amir Siraj, New Scientist dergisine yaptığı açıklamada şöyle dedi:

“Bu kadar düzenli ve dairesel yörüngeler, çok eski ve hiç müdahale edilmemiş bir yapıya işaret ediyor. Bu da Güneş Sistemi’nin erken dönemlerine, dev gezegenlerin göçüne ve sistemin geçmişte karşılaştığı yıldızlararası çevrelere dair önemli ipuçları sağlayabilir.”

Araştırma ekibi, “iç kernel”in oluşum sürecine dair net bir açıklama yapmanın zor olduğunu belirtiyor. Ancak Neptün’ün geçmişteki “sıçramalı göçü” olarak bilinen mekanizmanın hem kernel’i hem de iç kernel’i açıklayabilecek bir olasılık olduğuna dikkat çekiliyor.

Kesin sonuç için yeni gözlemler gerekiyor

Söz konusu yapı henüz doğrulanmış değil. Ekip, bunun ayrı bir yapı mı yoksa kernel’in bir uzantısı mı olduğunun belirsiz olduğunu vurguluyor.

Bu sorunun yanıtının, önümüzdeki yıllarda devreye girecek olan Vera C. Rubin Gözlemevi’nin LSST (Legacy Survey of Space and Time) gözlemleriyle netleşebileceği ifade ediliyor.

Araştırma, henüz hakem değerlendirmesinden geçmemiş olup, arXiv adlı online makale arşivinde yayımlandı.

Erişilebilirlik kısayollarına git
Paylaş Yorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Artemis yine tehlikede: 'Starship, 2028’den önce hazır olmayacak'

NASA, 3/I ATLAS tartışmalarını sonlandırdı: 'Koma'yı görüntüledi

Yaşanabilir bölgede kayalık gezegen keşfedildi: 'Dünya'ya çok yakın'