Michel, "Bir yandan hayal kırıklığına uğradım çünkü bir karar alınmasını tercih ederdim. (...) Masanın etrafındaki bazılarının siyasi irade ve cesaret eksikliği vardı ve bu üzüntü verici." açıklamasında bulundu.
REKLAMAvrupa Konseyi Başkanı Charles Michel, Birleşmiş Milletler (BM) öncülüğünde küresel bir pandemi anlaşmasına ilişkin görüşmelerin geçen hafta başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından, girişimin Mayıs 2025'e kadar ertelenmesini "üzüntü verici" olarak nitelendirdi.
Kasım 2020'deki Paris Barış Forumu sırasında pandemi anlaşması önerisini başlatanlar arasında bulunan Michel, "Bir yandan hayal kırıklığına uğradım çünkü bir karar alınmasını tercih ederdim. (...) Masanın etrafındaki bazılarının siyasi irade ve cesaret eksikliği vardı ve bu üzüntü verici." açıklamasında bulundu.
Ancak Dünya Sağlık Asamblesi'nin bir sonraki yıllık toplantısına kadar olan ertelemenin "makul olduğunu" da belirten Avrupa Konseyi Başkanı, "AB bu fikirden vazgeçmemeli. Şimdi bu uzatmanın bir yıl içinde karar vermek için bir fırsat olabilmesi konusunda mücadele etmeliyiz." dedi.
Michel, "pandeminin ardından öğrendiğimiz dersleri uluslararası bir çerçevede pekiştirmek önemlidir." dedi.
AB ülkeleri adına Dünya Sağlık Örgütü'ndeki görüşmeleri yürüten Avrupa Komisyonu, sürenin uzatılmasını ileriye dönük olumlu bir adım olarak değerlendiriyor.
AB: Anlaşmaya varılacağına inanıyoruz
Sağlıktan sorumlu Komisyon Üyesi Stella Kyriakides yeni süreyi memnuniyetle karşıladı ve AB'nin "bu müzakerelere sıkı sıkıya bağlı kalmaya devam ettiğini" söyledi.
Komisyon sözcüsü Stefan de Keersmaecker dün yaptığı açıklamada bir anlaşmaya varılacağına dair inancını koruduğunu söyledi.
"Pandemi anlaşmasının kapsadığı konular geniş ve karmaşık. Bu nedenle bu müzakereler için daha fazla zamana sahip olmak son derece mantıklı." diyen de Keersmaecker, AB'nin pandeminin ortaya çıkardığı eşitlik kaygılarını gidermek için harekete geçtiğini iddia etti.
Bağlayıcı bir yanı olmayan Uluslararası Pandemi Anlaşması, olası bir salgın öncesinde hazırlıklı olma ve müdahaleyi iyileştirmeye yönelik küresel adımlar atma, kuzey ve güney yarım küre arasındaki eşitsizlikleri azaltmak için önlemler öngörüyor. Somut olarak bölgesel stoklamanın sağlanması ve gelişmekte olan ülkelerin sağlık egemenliğinin desteklenmesi gibi başlıklar anlaşmanın şartlarına örnek gösteriliyor.