İki gün sürecek olan zirve, son jeopolitik gelişmeler ve meydan okumalar karşısında Avrupa'nın savunma kabiliyetlerinin arttırılması ve potansiyel tehditlere karşı koyulması konularına odaklanıyor.
REKLAMAvrupa'nın dört bir yanından askeri liderler ve savunma bakanlarının da aralarında bulunduğu yaklaşık 200 kişi, Roma'da bu yıl ikincisi düzenlenen Avrupa Hava ve Füze Savunma Konferansı'na davet edildi.
Pazartesi günü başlayan iki günlük zirve, son jeopolitik gelişmeler ve zorluklar ışığında Avrupa genelinde savunma kabiliyetlerinin güçlendirilmesi ve potansiyel tehditlere odaklanıyor.
Salı günü düzenlenecek panellerde askeri, endüstriyel ve siyasi konular da dahil olmak üzere bir dizi konu ele alınacak ve ardından İtalya Savunma Bakanı ile Fransız mevkidaşı ortak bir basın toplantısı düzenleyecek.
Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin ardından, Avrupa genelinde daha güçlü bir savunmanın nasıl inşa edileceği sorusu, özellikle de yaklaşan başkanlık seçimlerinin Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) Avrupa'ya yönelik gelecekteki savunma desteğini etkileme potansiyeli nedeniyle, Avrupalı liderler için en önemli öncelik haline geldi. Avrupa Birliği'nin (AB) savunma sistemini güçlendirmesi ve silah üretim kapasitesini arttırması ihtiyacı, aslında bir sonraki Avrupa Komisyonu'nun temel hedeflerinden biri.
Salı günü İtalyan Hava Kuvvetleri karargahında düzenlenecek ve Avrupa hava ve füze savunmasının askeri yönüne odaklanacak olan panellerden birinin moderatörlüğünü yapan savunma politikası uzmanı, etkinliğin riskleri ve önemi hakkında yorumda bulundu.
Roma'daki IAI enstitüsünün savunma programı başkanı Alessandro Marrone Euronews'e yaptığı açıklamada, "Konferansın amacı, Avrupa için entegre hava ve füze savunması, özellikle de Avrupa topraklarının Rus bombalarından ve insansız hava araçlarından nasıl korunacağı konusundaki tartışmaları sürdürmek," dedi.
Marrone'nin de belirttiği gibi Avrupa'nın savunmasına ilişkin tüm tartışmalar, Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinden bu yana geçen yıllar boyunca değişti.
Marrone'ye göre 2014'ten bu yana Avrupa'nın karşı karşıya olduğu tehditler farklı bir noktada.
"Bunun ışığında, AB komisyonu ve AB kurumları, Avrupa'yı daha bağımsız ve gerekli ekipmanı üretebilir hale getirmek için endüstriyel ve teknolojik yönlere odaklanan stratejiler ve yasalar uygulamaya ve fon tahsislerini kullanmaya başladı," dedi.
"Bu eğilim Ursula Von Der Leyen (Avrupa Komisyonu Başkanı) ile devam etti ve ordularını ne zaman ve ne şekilde konuşlandıracaklarına karar vermekten sorumlu olan ulusal hükümetlerle karşılaştırıldığında AB'nin fark yaratabileceği yer burasıdır," diyerek ekledi.