Soğan, pirinç, yağ: İhracat kısıtlamaları temel gıdalarda fiyat artışını körüklüyor

Kenya'nın başkenti Nairobi'de soğan satan bir pazarcı
Kenya'nın başkenti Nairobi'de soğan satan bir pazarcı © Brian Inganga/Copyright 2023 The AP. All rights reserved.
© Brian Inganga/Copyright 2023 The AP. All rights reserved.
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Uzmanlara göre, gıda fiyatlarındaki artışı Ukrayna'daki savaş, iklim değişikliği ve El Nino tetiklemeye devam edebilir.

REKLAM

Soğan, pirinç ve yağ gibi ürünlerin fiyatları el yakmaya devam ettikçe, dünya genelinde hane hakları, ellerindeki bütçeyle temel gıda ihtiyaçlarını nasıl karşılayacaklarını; nasıl yemek pişireceklerini kara kara düşünüyor.

28 yaşındaki Kenyalı Caroline Kyalo, iki çocuğunun önüne yemek koymak için soğan almaya gücü yetmediğinden yakınıyor.

Başkent Nairobi'de bir güzellik salonunda çalışan Kyalo soğan alamadığı için günde yalnızca bir öğünlük yemek pişirmeye başladığını belirtiyor.

Kenya, ucuz ve dayanıklı olması sebebiyle kırmızı soğan ihtiyacının yarısını komşusu Tanzanya'dan karşılıyor. Soğan fiyatlarındaki artış ise, komşusunun sebze ihracatına getirdiği kısıtlamalardan kaynaklanıyor.

Tanzanya, Ukrayna'daki savaş ve iklim değişikliği gibi sebeplerle kendi iç pazarı için yeterince sebze arzı bulundurmayı önceliklendirerek bir süredir bazı sebze ürünlerinin ihracatını kısıtladı. Bunun sonucunda da, "soğansız yemek olmaz" düşüncesinin yaygın olduğu Kenya'da soğanın fiyatı üçe katlandı. 

"Kısıtlama salgını"

Tanzanya, soğan gibi temel gıda maddelerinin ihracatına kısıtlama getiren tek ülke değil. Kısıtlamalar bir salgın halinde küresel pazarları sarmaya başladı.

Uluslararası Gıda Politikası Araştırma Enstitüsü'ne göre küresel olarak 19 ülkede 41 gıda ürününe kısıtlama uygulanıyor. Bu kısıtlamalar yasaklardan vergi artışına kadar farklı şekillerde kendini gösteriyor.

Enstitünün araştırmacılarından Joseph Glauber "artan istikrarsızlığı yeni normal" olarak nitelendiriyor ve ülkelerin arz darlığı ve talep artışından korkarak kısıtlamaya yöneldiğini belirtiyor.

Hangi ülkeler neyi kısıtladı?

Hindistan bu yılın başlarında bazı pirinç türlerinin sevkiyatını yasakladı ve bu da küresel ihracatın yaklaşık beşte biri kadar bir açığın ortaya çıkmasına neden oldu. Dünyanın en büyük beşinci pirinç tedarikçisi olan komşusu Myanmar da buna tahıl ihracatının bir kısmını durdurarak karşılık verdi.

Aşırı yağışlardan etkilenen Hindistan ayrıca soğan sevkiyatını da kısıtladı. Bu durum komşu ülke Bangladeş'te soğan fiyatlarının tavan yapmasına neden oldu ve yetkililer acilen soğan tedariki için yeni kaynak arayışına girdi.

İklim değişikliğinin ürün yetiştirilmesi üzerinde yarattığı olumsuz etkiye bir diğer örnek de İspanya'da yaşandı. Bu yıl ülkeyi etkisi altına alan aşırı kuraklık, ülkede zeytin üretimini vurdu. Avrupalı alıcıların zeytinyağını Türkiye'den tedarik etmeye başlaması üzerine burada fiyatlar yükselmeye başladı ve bu durum yetkilileri ihracat kısıtlamalarına yöneltti.

Kuraklıkla mücadele eden bir diğer ülke olan Fas da şubat ayından bu yana soğan, patates ve domates ihracatını durdurdu.

Son iki yıldır yaşananlar gıda fiyatlarının ilk çalkantısı değil. Pirinç ve buğday gibi temel gıda maddelerinin fiyatları 2007-2008 yıllarında iki katından fazla artmasına rağmen, o dönemdeki bol gıda stoku durumu kurtarmış, sonraki yıllarda da stoklar yenilenmişti. Ancak son dönemde bu rezervin azaldığına dikkat çekiliyor.

Gelecekte gıda fiyatlarını 3 faktör belirleyecek

Uzmanlara göre gelecekte dünya çapında gıda fiyatlarını belirleyecek üç faktör bulunuyor:

1. El Nino: Büyük Okyanusun yüzey sularının olağandışı ısınmasını tanımlayan bir iklim modeli olan El Nino'nun nasıl etki yaratacağı ve ne kadar süreceği uzmanlarca yakından izleniyor. Bilim insanları, iklim değişikliğinin El Nino'yu daha güçlü hale getirdiğine inanıyor. Ancak kuraklıktan sele kadar aşırı hava koşullarına yol açan El Nino'nun gıda üretimi üzerindeki kesin etkisini gerçekleşene kadar anlamak mümkün değil.

2. İhracat kısıtlamaları: Kötü hava koşullarının ve diğer istikrarsızlık unsurlarının ürünlere ne kadar zarar vereceği bilinmiyor, ancak bu durum ihracat kısıtlamalarını belirleyebilir ve bu da fiyatları etkileyebilir.

3. Ukrayna-Rusya savaşı: Savaşan taraflar, özellikle açlığın yaşandığı gelişmekte olan ülkelerin küresel olarak başlıcabuğday, arpa, ayçiçek yağı ve diğer başka gıda ürünlerinin tedarikçileri olması, gıda güvenliği açısından savaşı kilit bir noktaya yerleştiriyor. Savaş nedeniyle daha az çiftçi daha az ürün ekiyor. Ayrıca Ukrayna'dan tahıl ihracatı çözülememesi halinde, hayvancılık için yem ve gübre konusunda ek sıkıntılar yaşanacağına dikkat çekiliyor.

Uzmanlara göre gıda ithalatına en fazla bağımlı olan ülkeler, en yüksek risk altında. Örneğin Dünya Bankası'na göre Filipinler gıda ihtiyacının yüzde 14'ünü ithal ediyor ve sık sık tayfunların yaşandığı ülkede mahsuller büyük zarar görüyor. Ülkede pirinç fiyatları ağustos ayında bir önceki yıla göre yüzde 8,7 artış gösterdi.

REKLAM

Uzmanlar, pirinç gibi istikrarlı yağış isteyen sebzeler, meyve ağaçları ve hatta tavuk ve diğer canlı hayvan besiciliğinin de aşırı hava koşullarından doğrudan etkilendiğinin altını çiziyor. Buna bir de gıda arzını daraltan savaş faktörü eklendiğinde durumun daha da kötüleşmesinden endişe ediliyor.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Chat GPT beş farklı sesle kullanıcılarla sesli sohbet yapabilecek

İstanbul Şirinevler'de doğal gaz patlaması: 2 ölü, 4 yaralı

Antarktika'da 'deniz buzu' alanı 45 yılın en düşük seviyesinde | Araştırma