Özbekistan'da gıda güvenliği konferansı: Açlığa çözüm bulmak mümkün mü?

Özbekistan'da gıda güvenliği konferansı: Açlığa çözüm bulmak mümkün mü?
© euronews
© euronews
By Galina Polonskayaeuronews
Haberi paylaşın
Haberi paylaşınClose Button
Aşağıda yerleştirilen video haber linkini kopyalayın/yapıştırınCopy to clipboardCopied

Özbekistan’ın Semerkant kenti Uluslararası Gıda Güvenliği Konferansı’na ev sahipliği yaptı.

REKLAM

2022 yılında dünyada 735 milyon kişi açlıkla mücadele etti. Gıdaya ve sağlıklı beslenmeye erişim sıkıntısı hâlâ çözümsüz kalan küresel bir sorun. Konferansın katılımcıları, dünya halklarına gıda güvenliği sağlamak için ortaklaşa hareket etme çağrısında bulundu.

Özbekistan tarafından Birleşmiş Milletler (BM) Gıda ve Tarım Örgütü’nün desteğiyle düzenlenen Uluslararası Gıda Güvenliği Konferansı'na pek çok ülkenin tarım bakanlarının yanı sıra önde gelen gıda güvenliği uzmanları da katıldı. 

BM'nin İkinci Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi (SDG2) olan, 2030 yılına kadar sıfır açlığa ulaşma hedefi ne kadar gerçekçi? Bu, konferansta ele alınan ana sorulardan biri olduç 

Gıda ve Tarım Örgütü'nde Gıda Sistemleri ve Gıda Güvenliği Bölümü Direktörü Corinna Hawkes, "Ne yazık ki şu an, SDG2’ye ulaşamayacağız gibi görünüyor, veriler bunu gösteriyor. Acil ihtiyaç duyulan şey iş birliği. Gıda güvenliği sağlamayan gıda sistemlerimiz var. Gıda sisteminin parçası olan ekonomiyle, çevreyle, sağlıkla ya da sosyal sorunlarla ilgili meseleleri çözmek için bu konular üzerinde çalışan insanların birbirleriyle konuşması ve iş birliği yapması gerekiyor." şeklinde konuştu. 

2030'a kadar 670 milyon insan açlıkla mücadele edecek

Silahlı çatışmalar, tedarik zincirinin bozulması, yoksulluk, iklim değişikliği… Gıda güvenliğine yönelik çok sayıda tehdit var ve dünyada yeterli gıdaya sahip olmayan insan sayısı arttı.

2019’dan bu yana 122 milyon insan, çatışmalar, pandemiler ve tekrarlanan hava şokları nedeniyle açlık tehlikesiyle karşı karşıya kaldı.

İslam Gıda Güvenliği Teşkilatı Genel Müdürü Yerlan Baidaulet, "Afganistan ve Yemen gibi ülkelerdeki mevcut ciddi gıda güvensizliğinin nedeni iklim değişikliği ile sosyal ve ekonomik istikrarsızlık. Küresel ortaklık hakkında konuştuk. Bizim için başlıca çözüm yolu, kaynakları, insanları ve bilimsel metotları sahaya getirmek." değerlendirmesinde bulundu. 

Konferansta kabul edilen Semerkant Deklarasyonu, mevcut projeksiyonlara göre 2030 yılına kadar 670 milyon kişinin açlığın pençesine düşeceği belirtiyor.

Euronews'e konuşan Uluslararası Kurak Alanlarda Tarımsal Araştırma Merkezi Ali Abusabaa, "Gıdaya erişilebilirlik ve alım gücü sorunu var; geçim kaynaklarının çeşitlendirilmesi ve fırsatlar yaratılması yoluyla çiftçilerin ve kırsal alanlarda yaşayan diğer insanların gelirlerini artırmanın yollarını araştırmak çok önemli." ifadelerini kullandı. 

Yeni teknolojiler, inovasyonlar ve bilim, gıda güvenliğinin temel taşlarından biri olan tarımsal gıda sistemlerinin dönüştürülmesinde kilit bir rol oynayabilir.

Orta Asya'nın su kaynakları sorunu

Gıda güvenliği, çeşitli iklim değişikliği sorunlarıyla karşı karşıya kalan ve denize kıyısı olmayan Özbekistan için en önemli öncelikler arasında yer alıyor.

Ülke, su tasarrufu sağlayan modern teknolojiler kullanarak tarımda su tüketimini azaltma stratejisini benimsedi.

Su kaynakları sorunu, Orta Asya'daki ülkeler için en zorlayıcı konulardan biri.

Özbekistan Tarım Bakanı Aziz Voitov, "Halihazırda komşularımızla birlikte bu yönde çalışıyoruz. Yalnızca su kaynaklarının tasarrufu konusunda değil. Komşu ortaklarımızla arazinin ortaklaşa verimli kullanımı ve üretim hakkında konuştuk. Böylece gıda güvenliği doğrultusunda birlikte etkili bir şekilde çalışabiliriz." şeklinde konuştu. 

Ülkenin gıda güvenliği stratejisiyle doğrudan bağlantılı yenilikçi bir tarım kompleksini keşfetmek üzere Cambay bölgesine gittik. 

2.6 milyon dolarlık Bogbon Tarım Kompleksi, Dünya Bankası ve AB tarafından desteklenen, geniş kapsamlı Bahçe Bitkileri Geliştirme Projesi'nin binlerce faydalanıcısından biri.

Buradaki InVitro laboratuvarlarında çeşitli meyve ağaçlarının klonal anaçları yetiştiriliyor. Bilim insanları, bu anaçların iklim değişikliğine ve hastalıklara karşı dirençli olduğunu öne sürüyor.

Bogbon Tarım Kompleksi Genel Müdürü Daler Subhanov, "Anaçlarımız toprak tuzluluğunda ve su kıtlığında yaşayabilir. Alıp herhangi bir toprağa dikebilirsiniz." ifadelerini kullandı. 

REKLAM

Laboratuvarda ülkenin çeşitli bölgelerinden alınan toprak örnekleri analiz ediliyor. Daha sonra çiftçiler arazilerinde en iyi yetişecek anaçları satın alabiliyor.

Semerkant’taki konferans dünyaya güçlü bir mesaj gönderiyor, dünya çapında mi̇lyonlarca i̇nsanı doyurmak i̇çi̇n zi̇li̇ çalma ve bi̇rleşme zamanı geldi̇.

Haberi paylaşın

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Japonya’nın Tohoku bölgesinde geyikler ve kediler turizmi nasıl canlandırıyor?

Özbekistan su kaybını azaltmak için tarımsal sulama sistemlerini modernize ediyor

Yeni Özbekistan gücünü kültürel mirasından alıyor