La Boheme, Puccini'nin mekanında hayat buluyor

ile birlikte
La Boheme, Puccini'nin mekanında hayat buluyor
© 
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Toskana’nın Torre del Lago kasabasında, Puccini’nin bir çok eserini yarattığı mekanda, 1930 yılından beri ünlü kompozitör adına bir festival düzenleniyor. 19. yüzyıl Paris dekorunda geçen ve Mimi ve Rodolfo’nun trajik öyküsünü konu alan “La Boheme“den unutulmaz aryalar, bu yıl da binlerce operaseveri Torre del Lago’ya çekmeyi başardı.

Rodolfo karakterini yorumlayan Tenor Stefano Secco, aryaları seslendirirken kendisini farklı bir dünyada bulduğundan söz ediyor: “Müzik, sözler ve dekor sizi alıp başka bir dünyaya götürüyor. Ben, bir şarkıcı olarak, müzik başladığında kendimi akışa kaptırıyorum. Henüz bir saniye öncesinde gerçek dünyada iken aniden müziğin sesini duyuyorum ve bir anda başka bir yerde olduğumu hissediyorum.”

Mimi rolünde ise Soprano Maria Agresta’ya rastlıyoruz. Agresta, Mimi karakteri ile nasıl özdeşleştiğinden söz ediyor: “Mimi, küçük bir kız çocuğu. Tıpkı benim küçüklüğüm, hatta şimdiki halim. Ancak hayatı sonradan trajik bir hal alıyor. Tipik bir kız çocuğu gibi, tam bir tazelik ve hafiflik içinde hayata başlıyor; fakat nihayetinde yaşamı sona eriyor. Hastalığı düşünmemeye çalışmak, görmezlikten gelmek ve yaşamına devam etmek.. Mimi tam da bunları yapıyor. Mimi, hayatın ta kendisi!”

Agresta’ya göre dramatik sahneler yorumcunun fiziksel yetisini zorladığı anlara işaret ediyor: “En dramatik anlar, yorumlaması en zor olanları. Çünkü o duygunun etkisi altındaysanız gırtlağınız gerildikçe geriliyor ve sonuçta şarkı söyleyebilmeniz için gırtlağın sonuna dek açık olması ve engellenmemesi gerek.”

Torre del Lago kasabasında Puccini’nin bir çok eserini bestelerken kaldığı villayı ziyaret etmek mümkün. Puccini’den geriye kalan anılar ve mekanın büyülü atmosferi büyük kompozitörün torununu Simonetta Puccini’nin koruması altında günümüze dek gelebilmiş. Torunu, Puccini’nin karakterini şu sözlerle anlatıyor: “Puccini fevkalade canlı bir karaktere sahipti. Çok dinamik biriydi. Burada kaldığı ilk yıllarda düzenli olarak bisiklet sürmeye çıkardı. Avlanmaya, balık tutmaya giderdi. Sonra ilk otomobiller piyasaya çıktı. O, hayalperest biri değildi. Çok etkin biriydi. Ayrıca yeni keşiflere ilgisi vardı. Burası onun en sevdiği, gönlünde özel bir yeri olan eviydi. Sürekli seyahat ediyor olsa da burada, göl kıyısında, “gölünün kıyısındaki ev“de yaşamaktan çok memnundu.” Simonetta Puccini, ünlü kompozitörün izlerinin bu mekanı hiç terk etmediğine olan inancını dile getiriyor: “Bazen onun ağaçların arasından çıkıp geldiğini hayal ediyorum. Ya da bu odalardan birinden… O belki de hep burada.”

Bu bölümde Giacomo Puccini’nin “La Boheme” Operası’ndan “Che gelida manina”,
“Mi chiamano Mimì”, “Quando me n’ vò soletta”, “D’onde lieta uscì al tuo grido d’amore” ve “Sono andati? Fingevo di dormire” adlı aryaları dinleyebilirsiniz.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Herbert von Karajan Genç Orkestra Şefleri Ödülü sahibini buldu

Genç yetenekler Salzburg'da Herbert von Karajan Genç Orkestra Şefleri Ödülü için yarışıyor

Metropolitan Operası'nın sahne arkası: Boksör Emile Griffith'in trajik hikayesi 'Şampiyon'