Euronews, beni Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad ile röportaj yapmam için Tahran’a gönderdi. Görev boyunca tabii ki ilginç olaylar meydana geldi. Bunlardan en ilginci Tahran’daki son anlarımdaydı.
Bu akreditasyon işleminin yapıldığı, üzerinizin arandığı, sorgulandığınız, yeniden arandığınız ve yeniden sorgulandığınız anlar.
Daha sonra, eve dönüş için uçağın yolunu tuttuk. Uluslararası havalimanı şehrin dışındaydı ve gece, her yer karanlık… Biraz ürkütücü. Taksiyle yol alırken şoförün radyosundan acayip bir ses yükseldi. Bir çöl havası edasında, aklım Ortadoğunun atmosferine takılmışken radyodan gelen ses beni şaşırttı. Sürücü ne geleneksel İran müziği, ne Tahran’ın hava durumu tahminlerini ne de radyo haberlerini dinliyordu… Kendi kendine İspanyolca öğrenme kursuydu dinlediği. Bu beni bayağı güldürmüştü.