Papa 16. Benedikt’in görevini bırakmasının ardından yeni papanın seçimi skandalların gölgesinde yapılıyor. Katolik Kilisesi son yıllarda çocuk tacizi ve Vatileaks skandalları ile Vatikan Bankası’nın kara para aklama suçlamalarıyla sarsıldı. Papa 16. Benedikt, bu olayların üzerine kararlılıkla gitmemekle eleştirilmişti.
Bazı Hristiyan din adamları soru işaretlerinin önümüzdeki dönem kesinlikle giderilmesi gerektiğini düşünüyor. Son olarak Amerikalı kardinaller skandallar hakkında kilisenin açıklama yapmasını istedi: “Çok açık bir şekilde Vatikan ve kilise yönetiminin bu olaylarla nasıl bir ilişkisi olduğunu bilmek ve öğrenmek istiyoruz. Bu konuyu kesinlikle tartışmak ve neler yapabileceğimizi öğrenmek istiyoruz. Bence kardinallar ihtiyacı olan bilgiye ulaşıncaya kadar bu böyle devam edecek.”
Vatikan yönetimi ve papaya ait gizli belgelerin basına sızdırılmasıyla patlak veren Vatileaks skandalı ile ilgili soru işaretleri ortada duruyor. Geçtiğimiz yıl İtalyan medyası Vatikan’ın Washington Büyükelçisi Başpiskopos Carlo Maria Vigano’nun papaya yazdığı mektubu yayınladı. Haberlere göre mektupta, Vigano, İtalyan müteahhitlere şişirilmiş fiyatlarla kontrat yapıldığını, kendisinin bunu ortaya çıkarmaya çalıştığı için Washington’a gönderildiğini söylüyordu.
Dünya’da toplam 1.2 milyar Katolik nüfusu var. Bu nüfusun yüzde 37’si Amerika’da, yüzde 26’sı Avrupa’da, yüzde 24’ü Afrika ve yüzde 13’ü de Asya’da yaşıyor. Papayı seçecek Kardinaller Meclisi’nin 115 üyesi bulunuyor. En fazla kardinal ise 59 üye ile Avrupa’da. Papa seçilecek kişinin ise oyların üçte ikisini yani en az 77 üyenin desteğini alması gerekiyor. Papa 16. Benedikt, mevcut Kardinaller Meclisi’nde 74 üyeyi seçti. Joseph Ratzinger’in geçtiğimiz kasım ayında seçtiği altı kardinalin de Avrupa kıtası dışından olması eleştirilmişti.