Ateş ülkesinde havyar üretimi tehlike altında

Ateş ülkesinde havyar üretimi tehlike altında
© 
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button
REKLAM

Ateş, Hazar Denizi kıyısındaki Bakü ve ardındaki ülkenin sembolü. Bu topraklar savaşlar ve kuşatmalar gördü. Bakü, burada değişen, dönüşen kültürden ve mimari yapılardan izler taşıyor. Burası Asya ve Avrupa arasındaki geçiş noktalarından biri.

Khanum Babyeva, Kütür ve Araştırma Merkezi Rehberi:
“Bakü, çok çok ilginç bir şehir. Azerbaycanlılar onu zıtlıkların şehri olarak nitelendirir. Niçin zıtlıkların şehri? Eski yerler ve yeni yapılarından dolayı. Burada Kız Kulesi var. Hemen yanında minaresiyle birlikte bu alan var ve arkamda üç güzel yapıyı görüyorsunuz. Yeni olan modern Bakü’nün sembolü.”

İkonik alev kuleleri ve ülkenin modern yüzü yan yana yaşıyor. Halı dokumacılığının ülke için ayrı bir yeri var. Geleneksel el sanatları müzelerde büyüleyici bir görünüm alıyor. Sanat, gelişen ülkenin değişen yüzünü de gösteriyor.

Khanum Babyeva, Kütür ve Araştırma Merkezi Rehberi:
“Turistler için oldukça ilginç. Bir şehirde farklı dönemleri, farklı kültürleri görebiliyorlar. Bu kültürleri görmek için normalde İspanya’ya ya da Arap ülkelerine gitmek gerekir. Ancak burada bir şehirde bütün kültürü bütün mimariyi bir arada görebiliyorlar.”

Eski şehir UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alıyor. Bu müzede ziyaretçiler beş binden fazla kitabın minyatürünü bulabilir. Eski şehir Hazar Denizi’ne bakıyor. Ülkenin zenginliklerinden mersin balığı ve vahşi havyar ise tehlike altında.

Paul McDowelli, euronews:
“Burada Hazar Denizi’ne akan Kura Nehri’nde Azerbaycanlılar yabani havyar ve mersin balığı üretimini devam ettirebilmek ve bunu yarının dünyasına aktarabilmek için korumaya çalışıyor.

Havyar yüzyıllardır dünyada mutfakların vazgeçilmezleri arasında yer alıyor. Fakat onun için de tehlike çanları çalıyor: “Mersin balığı yok olmanın eşiğinde. Eğer şimdiden bir şeyler yapmazsak artık yabani havyar diye bir şey de kalmayacak.” Burada, sıkı ekolojik şartlar altında bir üretim programı uygulanıyor. Balıkların her devresi izleniyor. Beş yıldan sonra da onlar taze sulara bırakılıyor: “Örneğin, somon gibi balıklar denize açılırlar. Denizde bir süre zaman geçirdikten sonra da yumurtalamak için tekrar toplu şekilde nehre geri dönerler ve yumurtalarını buraya bırakırlar.”

Bu sulara bırakılanlar gelecek nesil balıklar olacak. Onların bu sulara tekrar dönüp yumurtalarını bırakması bekleniyor. Fakat bu uzun bir süreç. Mersin balıkları için Hazar Denizi’nde sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek yıllar alacak gibi görünüyor.

Paul McDowell euronews:
“Şimdi yabani havyarın tadına bakalım. Bu çok nadir ve pahalı, ayrıca mersin balıkları tehdit altında olduğu için bunu çok da rahat bir şekilde yiyemiyoruz. Şimdi tadına bir bakalım. Bu gerçekten nefis. Bakü’de başlatılan bu girişimle Azerbaycan’da gelecek nesiller için daha fazla üretim yapılabileceği beklentisi var. Ateş ülkesinde bir sonraki durağımız 12. yy’dan kelimelerine ve bilgeliğine aşina olduğumuz Genceli şair Nizami olacak.”

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Adrenalin dolu kış sporları mı arıyorsunuz? Büyük Kafkas Dağları’ndaki bu merkezi inceleyin

Japonya'nın kırsal bölgelerini canlandırmanın yolu eski yapı geleneklerinde yatıyor olabilir mi?

Satoyama'yı keşfedin: Japon toplulukları doğayla uyum içinde nasıl yaşıyor?