IMF Başkanı Lagarde: Ukrayna kriz ve fırsat kaynağı

IMF Başkanı Lagarde: Ukrayna kriz ve fırsat kaynağı
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button
REKLAM

Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Christine Lagarde, Ukrayna’daki siyasi istikrarsızlığın, küresel ekonomi açışından büyük bir tehdit oluşturabileceği ve aynı zamanda, bu durumun dünya ekonomisi için bir şans olabileceğini kaydetti. Dünya Bankası ve IMF’nin bahar toplantısı öncesinde Washington’da Euronews’e konuşan Lagarde, Ukrayna’daki son durumun ülkelerin enerji bağımlılığını ve kurulmuş rutinleri yeniden gözden geçirmeleri için fırsat olduğu değerlendirmesinde bulundu.

Lagarde, Ukrayna’nın önümüzdeki hafta ABD başkentinde başlayacak olan, maliye bakanlarının ve merkez bankası yetkililerinin katılacağı toplantıda, ana konu olacağını açıkladı.

IMF Başkanı, Ukrayna’nın, geniş ve kapsamlı yapısal reformlar uyguladığı ve yolsuzluğu ortadan kaldırdığı takdirde ekonomik durumunun iyiye gideceğini belirtti.

Yapısal reformların ayni zamanda Euro Bölgesi’nde de devam ettirilmesi gerektiğini vurgulayan Lagarde, aksi takdirde bölgenin “düşük büyüme tuzağı”na düşebileceğinin sinyallerini verdi.

Euronews: “Sayın Lagarde, bugün Washington’da IMF bahar toplantısı arifesinde bizimle olduğunuz için teşekkür ederim. Öncelikle, bu seneki müzakerelerin genel bağlamı çerçevesinde konuşalım. Dengesiz bir büyüme içerisindeyiz, yüksek işsizlik, deflasyon riski, para piyasalarında daralma politikaları, ve aniden siyasi istikrarsızlık.Uzak yerlerde değil, Avrupa’nın eşiğinde yaşanıyor bunlar. IMF bahar toplantısında tartışmayı şekillendirecek konular hakkında bir fikir verebilir misiniz? Lagarde: “Pozitif ve negatif bir denge bu aslında. Eminim medya bu konuda yazacak çok şey bulacak, öncelik, tahmin ediyorum ki, bir kaç haftadır dikkatleri üzerine çeken, Ukrayna olacak. Bizim ekibimiz de bu süreç içerisinde Ukrayna’daydı…ekonominin nabzını tutmak, sayıları takip edebilmek ve kimin ne yaptığını görmek, rezervlerin durumunu tespit için. Yetkililerle durumu iyileştirme müzakereleri, ülkenin hukuksal üstünlüğünü koruma, ve para politikası hakkında ortak bir karara varma, döviz kuru ve enerji fiyatları hakkında ve bir çok yapısal reformlar toplantı konular arasında yer alacak. Tabi bunlar toplantı sırasında genişçe ele alınacak ve tartışılacak.

Euronews: “Avrupa’da, gün geçtikçe büyüyen eşitsizlik ve yüksek işsizlik oranları gözlemliyoruz. Özellikle gençlerin işsiz kalmaları sorunu, ki siz bu konuyu her konuşmanızda dile getiriyorsunuz. Düşük büyüme tuzağına düşülmeyeceğini ümit edebilir miyiz?”

Lagarde: “Düşük büyüme tuzağı” orta vadede, doğru politikalar uygunlanmazsa, olası bir risktir. Uluslararası işbirliği sağlanmaz ve durum bu şekilde ilerlerse, bu ekonomiler, iş dünyasına coşkuyla adım atmış yeni nesil gençler için, iş piyasasında yeterli iş olasılığı sağlamayacak. Bizim söylemeye çalıştığımız ise; ekonomi bir şekilde bu durumdan çıkacak ama çok yavaş hareket ettiğini de belirtmek isterim. Büyüme hızı çok yavaş ilerliyor ve büyümenin desteklenmesi için para politikaları ve maliye politikaları arasında doğru kombinasyonlar oluşturulması gerekiyor. Daha önemlisi, bu iki kategori arasında çok fark yok, yapısal reformlar gerekli. Ve tabi bu reformların arasında en önemlisi iyi bir iş gücü piyasası oluşturabilmek.”

Euronews: “Euro Bölgesi ekonomisinin çok yavaş ilerlediğini söylediniz, ve IMF’nin bu yıl ve önümüzdeki yıl için büyüme tahminleri yüzde 1 sınırında. Öngörülemeyen bir enerji problemi ve büyük bir uluslararası kriz oluştuğu anda, bu düşük büyüme oranı nasıl desteklenebilir? Başka şekilde ifade etmek gerekirse, sizce Vladimir Putin Avrupa’nın toparlanma politikasını tehdit edebilir mi?”

Lagarde: “Bölgedeki istikrarsızlık, belirsizlik, jeopolitik kırılganlık, politikacıların ekonomik toparlanma konusunda işlerini kolaylaştırmıyor. Ama sizin de bildiğiniz gibi, fırsatlar oluşmadan hiç bir şey yapılamıyor. Orada olanlar aslında bir nevi sınav, her ülkenin artık enerji bağımlılığını ve kurulmuş rutinleri gözden geçirmesi gerekiyor. Ukrayna’nın ekonomik politikalarını ve hukuki yapısını ve yönetim sistemini yeniden ayakta tutması, ve yolsuzluğu tamamen ortadan kaldırması gerekiyor. Bu olumlu gelişmelerin hepsi, tamamen belirsiz nedenlerden de kaynaklanabilir veya sonuç olarak da ortaya çıkabilir.

Euronews: “Ukrayna konusuna döner isek; uluslararası toplumun Ukrayna’ya mali desteği iki sene içerisinde 27 milyar Dolar’ı bulacak ve bu miktarın 14- 18 milyar Dolar’ı, – Ukrayna iddialı bir yapısal reform politikası uygulayabilirse şayet- IMF’den gelecek. Ülkedeki yolsuzlukların ciddiyetini göz önünde bulundurunca ve Rus askeri tehdidinin devam ettiği bir ülkede bu tarz yapısal reformlar ne kadar gerçekçi olabilir sizce?”

Lagarde: “Ülkenin göstereceği performans, halkın ve yetkililerin kararlılıklarında önemli bir faktör oluşturacaktır. Bu kararlılık olmazsa, pek bir şey yapılmaz. Ama, bu toplum yolsuzluğu ortadan kaldıracak, iyi bir yönetim sistemi kurup, enerji fiyatlarında istikrarlı fiyatlar sağlayacaksa, kendi ekonomik kaderini de ellerine alacaktır, bunlar olacak. Ve uluslararası toplum, bu ülkelere elinden gelen desteği sağlayacaktır.”

Euronews: “Kırım’ın Rusya tarafından ilhak edilmesinin ardından, dünya piyasalarının tepkisi durağan ve neredeyse yok sayılacak seviyedeydi. Ukrayna küresel yatırımcıların umurlarında değil mi? Eğer öyle ise, Rusya’nın bu hırçın tavırlarının ekonomik bedelini kim ödeyecek?”

Lagarde: “Sizin de belirttiğiniz gibi, bu durumun Ukrayna üzerinde olumsuz etkileri oldu. Örneğin, milli para yüzde 30 değer kaybetti, dolayısıyla piyasaların önemli seviyede kendini dengelemesi gerekti. Milli paranın başka bir dövize daha fazla saptanmaması için Merkez bankasının kararı izlendi. Benzer şekilde, Rusya’dan da dünyanın her yerine önemli sayıda sermaye çıkışı oldu. Dolayısıyla, yatırımcılar da artık başka ülkelere yatırım yapma zamanının geldiğinin farkında.”

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Rusya ekonomisi gücünü koruyor: Batı'nın yaptırımları neden işe yaramadı?

İngiltere ve Türkiye serbest ticaret anlaşması için müzakerelere başlıyor

Tayland, Avrupa ülkeleri başta olmak üzere yurt dışına bu yıl 100 bin işçi gönderecek