REKLAMPortekiz’in başkenti Lizbon Cumartesi gecesi tarihi anlara şahitlik etti. UEFA Şampiyonlar Ligi’nde bir ilk yaşandı, ilk kez aynı kentin iki takımı finalde karşılaştı.
Bu yıl herkesin sempatisini kazanan Atletico Madrid, Luz Stadı’na 40 yıl sonra bir rüyayı gerçekleştirmek için çıktı. Neredeyse başarıyorlardı ancak Sergio Ramos, Diego Simeone’yi bir rüyadan uyandırdı.
Şampiyonlar Ligi’nde en çok kupa kaldıran takım Real Madrid, 12 yıl aradan sonra yeniden bir zafer kazandı. Los Blancos, son dakikasına kadar yenik götürdüğü karşılaşmayı Ramos’un golü ile uzatma devrelerine taşıdı ve tarihi finali 4-1 kazandı. Carlo Ancelotti İspanyol devine Avrupa’nın en büyük ligindeki 10. şampiyonluğunu kazandırdı.
Real Madrid teknik direktörü Ancelotti, maç sonrası basın toplantısında, Madrid’deki ilk gününden itibaren bu şampiyonluğun hayalini kurduğunu söyedi:
“Buradaki ilk günümden itibaren Bernabeu’da kupaların olduğu bölüme gidip, ‘Burada bir kupa eksik, onu bu yıl almalıyız.’ diye düşünüyor, bunu başkana da söylüyordum. Ve şimdi başardık. Bence böyle bir başarı kazanmamız, hep birlikte çalışmamıza bağlı.
Bu sezon sürpriz çıkışı ile La Liga’yı kazanan Atletico Madrid, tarihinde ilk kez Şampiyonlar Ligi şampiyonu olmaya çok yaklaştı. Diego Godin’in golü ile maçın sonuna kadar zafer şarkıları söyleyen Atletico taraftarları, Real Madrid’in peş peşe gelen golleri ile yıkıldılar. Maçın ardından Atletico tarafında büyük bir hüzün vardı.
Atletico Madrid teknik direktörü, tarihi zaferi kaçırdıkları finalin ardından rakibinin galibiyeti hak ettiği görüşündeydi:
“Eğer tüm maça bakacak olursanız Real Madrid daha iyiydi. İkinci yarıda daha da iyi oynadılar. Bizi sahamıza hapsettiler. Real Madrid gibi bir takıma karşı oynamak çok zor. Oyuncularıma çok üzülmemelerini söyledim. Onlar kadar mücadele ettiyseniz, başınızı dik tutmalı ve önümüzdeki sezona bakmalısınız.”
Ligde bu sezon şampiyonluğu kaptırdıkları Atletico Madrid karşısındaki galibiyet Real Madrid taraftarlarını fazlasıyla sevindirdi. Şampiyonlar Ligi’ndeki 10. zaferin ardından şehrin sokaklarını bayram yerine çevirdiler. Madrid’e dönen futbolcular şehirde otobüsün üzerinde şampiyonluk turu attılar, büyük zaferin coşkusunu Cibeles Meydanı’nda taraftarlarıyla kutladılar.
Avrupa futbolunda kulüpler bazında mücadeleler böylece sona erdi. Şimdi futbolseverler merakla 12 Haziran’da başlayacak FIFA 2014 Dünya Kupası’nı bekliyor. Futbolun kalbi 1 ay boyunca Brezilya’da, bu büyük turnuvada atacak.
Avrupa futbolunun birbirinden yetenekli yıldızları da bu yaz Brezilya’da boy gösterecek. Ancak dünyanın bu en büyük futbol şöleninde ne yazık ki aralarında Zlatan İbrahimoviç, Petr Chech ve Gareth Bale gibi yıldızların da yer aldığı pek çok ismi izleyemeyeceğiz. Gerçekten de bu futbolculardan bir onbir oluşturduğunuzda Brezilya’da hayli iddialı olabilirler.
Daha önce İngiltere milli takımını bıraktığını duyuran Chelsea’li defans oyuncusu John Terry de Brezilya’da izleyemeyeceğimiz isimlerden biri.
Luiz Felipe Scolari’nin 23 kişilik listesine giremeyen Brezilyalı yetenekler Robinho, Kaka, Ronaldinho ve Filipe Luis kendi evlerindeki bu organizasyonda sahaya çıkamayacaklar.
Bu isimler dışında İspanyol Alvaro Arbeloa, Arjantinli Carlos Tevez, Fransız Samir Nasri ve Eric Abidal yeterli görülmedikleri için milli takımlarının Brezilya kadrolarına çağırılmadılar.
Amerika Birleşik Devletleri’nin en golcü ismi Landon Danovan Jurgen Klinsman tarafından tercih edilmediği, La Liga’da Atletico Madrid formasıyla şampiyonluk yaşayan Arda Turan ise Türkiye elemeleri geçemediği için Brezilya’da izleyemeyeceğimiz diğer isimler arasında.
İspanyol Diego Costa, Uruguaylı Suarez ve Kolombiyalı Radamel Falcao ise sakatlıkları düzelirse bu yaz takımlarındaki yerlerini alabilecekler.