REKLAMŞampiyonlar Ligi ve UEFA Avrupa Ligi’nde grup aşaması geride kaldı. Galatasaray Şampiyonlar Ligi’nde tarihin en kötü performanslarından birini ortaya koyarken, grubunu lider tamamlayan Beşiktaş ile yine gruptan çıkan Trabzonspor Türk futbolunun yüzünü ağarttılar.
Galatasaray’ın kötü performansı kuşkusuz devler ligine gidiş biçiminden ayrı düşünülemez. 2013-2014 sezonunun şampiyonu Fenerbahçe şike davası yüzünden UEFA tarafından men edildiği için Şampiyonlar Ligi’ne katılamadı. Yerine geçen yıl ligde çok da iyi bir performans ortaya koyamayan Galatasaray öne çıktı. Sarı kırmızılılar geçen yıl ki performansları, idari sorunlar gibi nedenlerle Şampiyonlar Ligi’ne çok uygun bir durumda değildi. Fatih Terim’den sonra takımı devralan ve Türk futbolunu tam da okuyamayan Mancini’nin kısa süreli teknik adamlığı Galatasaray’da dengeleri tamamen değiştirmişti. Yapılan yanlış transferler, yönetimdeki istikrarsızlık, yine Türkiye’yi, Türk futbolunu ve futbolcusunu tanımayan bir başka İtalyan’ın takımın başına geçmesi sorunları daha da derinleştirdi. Prandelli Galatasaray’ın Avrupa kupalarındaki geçmişini hiçe sayarak, Türk takımlarını nasıl gördüğünü de üstü kapalı dışa vurarak Başakşehir maçını Şampiyonlar Ligi’nin önüne koyduğunda zaten iflas ettiğini ilan etmişti. Üstelik Başakşehir maçında da fark yemekten kurtulamamıştı. Sonuçta sarı kırmızılı ekip, 4 maçta 4 gol yediği Şampiyonlar Ligi tarihinin gruplarda en çok gol yiyen Türk takımı olma istatistiğiyle Avrupa’ya veda etti. Arsenal zorlasa tarihin en büyük hezimetlerinden birini yaşatabilirdi. Yürüyerek oynadılar, istedikleri zaman golü buldular. Galatasaray’ın en büyük sorunu burada: Direnç göstermiyor, mücadele etmiyor.
Beşiktaş ise Tottenham galibiyetiyle gruptan lider çıkmayı başardı. Asteras beraberliği ile kötü denilebilecek bir başlangıç yapan siyah beyazlılar Tottenham deplasmanında ortaya koyduğu futbol ve kaçırdığı galibiyet ile başarının ilk ipuçlarını vermişti. 4-0’lık Partizan deplasmanı zaferi Beşiktaş‘ın iddiasını ortaya koydu. Deplasmanda Asteras karşısında da benzer bir skor uzak değildi. Beşiktaş 2-0’ı buldu ama Biliç, yaptığı değişikliklerle Beşiktaş‘ı geriye çekti ve beraberliğe razı oldu. Bu beraberlik aslında Biliç açısından da bir dönüm noktası oldu. O güne kadar hemen hemen her maç 60’larda Olcay’ı ve Demba ba’yı oyundan alan ve takımı geriye çeken Beşiktaş‘ın hocası Asteras beraberliğinden itibaren takımın hücum gücünü düşürecek değişikliklerden kaçındı.
Karabük ve Trabzon galibiyetleri böyle geldi. İngilizlerle liderlik mücadelesine Atiba, Veli Kavlak ve Demba ba gibi aslarından yoksun çıkmasına rağmen kazanmasını bildi ve gruptan lider çıktı. Üstelik son iki haftaki performansıyla Cenk Tosun’u da kazanmış oldu. Beşiktaş Arsenal ile oynadığı ve şanssız bir şekilde elendiği Şampiyonlar Ligi’ne kalamasa da UEFA Avrupa Ligi’nde daha yukarılara gitme potansiyelini ortaya koydu.
Ve Trabzonspor… Karadeniz fırtınası Halilodzic döneminde Süper Lig’de alt sıralarda gezinirken bile Avrupa Ligi’nde aldığı başarılı sonuçlarla gruptan çıkmasını bildi. Grubun zayıf ekibi Metalist Kharkiv’i içeride ve dışarıda yenerek işini şansa bırakmayan Trabzonspor Lokeren’i geride bıraktı Legia ile çıktığı liderlik mücadelesini şanssız biçimde kaybetti. Kalesinde gördüğü ilk golde topu 4 kez uzaklaştırmayı başaran defans, topun kaleci Fatih’in sırtına çarpıp girmesi ile yenik duruma düştü. Attığı nizami gol ofsayt gerekçesiyle sayılmadı ve Trabzon ikinci sırada kaldı. Ersun Yanal’ın takımın başına geçmesiyle çıkış yakalayan Trabzon zoru başardı. Şimdi gelecek turlarda takımın oturmasıyla üst sıraları zorlayacak.
Bora Bayraktar, İstanbul