Beş yıl önce İngiltere’de koalisyon hükümetinin kurulması ile birlikte bazı uzmanlar İngiltere’in Avrupa’nın hasta adamı haline gelip gelmediğini
REKLAMBeş yıl önce İngiltere’de koalisyon hükümetinin kurulması ile birlikte bazı uzmanlar İngiltere’in Avrupa’nın hasta adamı haline gelip gelmediğini sorguluyordu. İngiltere Başbakanı David Cameron, harcamaları kısıtlama, vergileri artırma ve kamu sektöründeki ücretleri dondurma kararı aldı. Şimdi ise resesyon sona erdi. İngiltere ekonomisi 2014’te 2,8 oranında büyüdü. OECD’ye göre İngiltere diğer G7 ülkelerini geride bıraktı. İngiltere ekonomik patlama dönemine mi girdi?
İngiltere’de ekonomik göstergeler oldukça olumlu.
Konut fiyatları yükselişte, tüketicilerin güveni arttı. İşsizlik oranı ise kemer sıkma önlemlerine rağmen yüzde 5,6 ile 2008 yılından bu yana en düşük seviyeye ulaştı. Ekonomi uzmanı Soumaya Caines Cameron’un gerekeni yaptığını söyledi:
“2009-2010 yılında, borç yükü ekonominin yaklaşık yüzde 10’una tekabül ediyordu. Hükümet o dönemde zor kararlar aldı. Borç yükü harcamalar azaltılarak ve vergiler artırılarak düşürüldü. Bazı avantajların kesintiye uğraması ile birlikte bu durum halka olumsuz yansıdı. Kısa vadede harcamalar kısıtlanırsa ve vergiler artırılırsa bu ekonomiyi etkileyebilir. Ancak zamanında müdahale edilmeseydi, ekonomi büyük zarar görürdü.”
Bazı ekonomi uzmanları ve araştırma merkezleri bir sonraki hükümetin borç yükünü azaltmak için yine aynı yoldan ilerlemesi gerektiğini belirtiyor. İngiltere’de yaşamını sürdüren vatandaşların borç yükü ile ilgili neler söylenebilir ? İngiltere Merkez Bankası’na göre geçtiğimiz yıl yüksek riskli borç 330 milyon Euro’yu buluyordu. Ekonomi uzmanı Peter Urwin tüketicilerin ekonomiye büyük katkı sağladığını söyledi:
“Büyümenin arkasında, bir motor bulunmuyor. Tüketiciler motor gibi işliyor. Halkın büyük bir kısmı kar payı elde etmelerini sağlayan evler satın aldı. Bu durum dışarı çıkıp daha fazla para harcamalarına sebep oldu. Bu onları mutlu etti.
Şirketlere yönelik yatırımlara bakılacak olursa bunun o kadarda iyi işlemediği görülüyor.
İngiltere ekonomisinin verimlilik oranı hakkında bazı önemli endişeler bulunuyor.”
İngiltere ekonomisi finansal hizmetler sektörü tarafından destekleniyor.
Geçtiğimiz yıl hizmet sektörü ülke ekonomisinin yüzde 79’une tekabül ediyordu. Bu sektör baskın konumda. Rakamlar Fransa’da da aşağı yukarı aynı. Aslında bu durum üretim için diğer ülkeleri tercih eden birçok Avrupa ülkesi için geçerli. Koalisyon hükümetinin verdiği taahhütlerden biri de ülke ekonomisinin finans dünyasından daha bağımsız hale gelmesiydi.
Kimileri için İngiltere üreten bir ülke olmaktan çıktı.
İmalat sektörü yüzde 10 oranında seyrediyor.
Brompton Bicycle şirketi başarılı şirketler arasında bulunuyor. Şirket yılda 45 bin bisiklet satıyor. Bu bisikletlerin yüzde 80’i yurtdışına gönderiliyor. Şirketin müdürü Will Butler Adams İngiltere ekonomisinin zamanla dengeye oturacağını belirtti:
“İnsanlar iş dünyasında birilerine çok para vererek vererek bu kişinin şirketi 6 ayda ayağa kaldıracağını düşünüyor. Politikacılar hakkında da aynı şeyi düşünüyorlar. 2 ila 5 yıl arasında her şeyi değiştirmesini umuyorlar. Bu çok anlamsız. İngiltere ekonomisini değiştirmek, 70’li 80’li yıllarda daralttığımız imalat sektörüne yeniden ulaşmak anlamına geliyor. İngilizlerin değil, başkalarının işi olduğunu düşünüyorduk. Ancak şimdi bütün partiler buna farklı bir gözle bakıyor. Jaguar Land Rover ülkenin kasalarını önemli ölçüde dolduruyor. Partiler üretim işe yarıyor diyor. Kazanabileceğimiz parayı görüyor musunuz diyorlar. Daha fazla para kazanabiliriz deniliyor. Bunun bilincine varıyorlar. Sorun şu ki bu sektörde yeterince okumuş genç bulunamıyor. Altyapı eksikliği bulunuyor. Bu konuda mucize yaratamıyoruz. Bu zaman alacak.”