Bodrum'dan gelen tek kare fotoğrafın arkasındaki hikaye

Bazen bir fotoğraf yaşanan onca olayları, tartışmaları, acıları özetler. Suriye’de iç karışıklığın başlamasının üzerinden dört yıldan fazla süre geçti. Dünya IŞİD gerçeği ile tanıştı. Tarihe tanıklık etmiş topraklarda gruplar halinde insanların birbirini öldürmesine şahit oldu. Milyonlarca insan evlerinden, topraklarından ve sevdiklerinden ayrılarak hiç bilmedikleri diyarlarda umut arar oldu. Ve tarihler 2 Eylül’ü gösterdiğinden Bodrum’dan bir fotoğraf dünya gündemine damgasını vurdu.
This isn't the body of a drowned refugee, it's Aylan Kurdi, 3. #peoplenotmigrantspic.twitter.com/91Jey73DKy
— euronews (@euronews) September 2, 2015
Kobanili bir Suriyeli ailenin üç yaşındaki çocuğu olan Aylan Kurdi’nin Bodrum’un Akyarlar mevkinde sahile vurmuş cansız bedeni yaşanan bütün acılar için bir simge oldu. Kardeşi 5 yaşındaki Galip’de aynı kaderi paylaşmış cesedi Aylan’dan sadece 50 metre ötede kıyıya vurmuş halde bulunmuştu.
Beş kişilik Kurdi ailesi Kobani’den çıkarak önce Türkiye’ye geçti. Oradan İstanbul’a giden aile Avrupa’ya geçmeye karar verdi. IŞİD saldırılarından kaçan aile Bodrum’da bir müddet kaldıktan sonra Yunanistan’ın Kos adasına geçmek için Akyarlar koyundan denize açıldılar.
Aylan Kurdi, the 3 yr old who washed up at Antalya and captured the world's attention, as he should be remembered: pic.twitter.com/PW75JIdHoV
— Michael Weiss (@michaeldweiss) September 2, 2015
Can yeleklerini çıkarttırdılar
İnsan tacirleri hazırladıkları 10 kişilik bota 17 kişi bindirdiler. Kıyıdan açıldıkları nokta ile Avrupa Birliği toprakları arasında geçmeleri gereken sadece 5 kilometrelik (3.20 deniz mili) bir deniz yolu vardı. Bot fazla dolu olduğu için insan tacirleri sığınmacıların can yeleklerini çıkarttırdı ve denize attırdı. Artık küçük bedenleri koruyabilecek hiçbir şey yoktu. Bot su almaya başladı, anne kızını kurtarmayı başardı ama iki kardeş ortalarda yoktu. Türk Sahil Güvenlik birimleri anne, baba ve kız çocuklarını denizden çıkarttı. Acılı aile kara haberi kaldırıldıkları hastanede öğrendi. Dört yıl önce değişen hayatlarında artık acı, keder hiç eksik olmayacaktı. Hastaneden feryatlar yükseldi, aile saatlerce sakinleştirilemedi.