Avrupa Birliği sınır kontrol sistemi sığınmacı krizi ile birlikte büyük bir baskı altına girdi. Birliğin dış sınırlarında dünyanın başka birçok
Avrupa Birliği sınır kontrol sistemi sığınmacı krizi ile birlikte büyük bir baskı altına girdi.
Birliğin dış sınırlarında dünyanın başka birçok yerinde olduğu gibi pasaport ve gümrük noktaları bulunuyor. Ancak bloğun içindeki sınırlarda bu kontrol noktaları artık yok.
İtalya dışındaki Avrupa Ekonomik Topluluğu’nun kurucu üyeleri olan Belçika, Fransa, Almanya, Lüksemburg ve Hollanda 14 Haziran 1985’te iç sınır kontrollerini kaldırma kararı aldı. Bu ilk anlaşma Lüksemburg’un Schengen kasabasının yakınlarında imzalandı.
Schengen, anlaşmasının altına imza atan ülkeler, sistematik olarak yolcuların kimliklerini kontrol etmiyor. Bir ülkeden diğerine geçiş tamamen serbest. 1990’da düzenlenen kongrenin ardından anlaşma uygulanmaya kondu. 1995’te ise kontrol noktaları ve bariyerler yerlerinden kaldırıldı.
Aralarında 22 Avrupa Birliği üyesi ülke olmak üzere Schengen alanında toplam 26 devlet bulunuyor. İngiltere ve İrlanda ise kendi tercihleri ile serbest dolaşımın dışında kaldı. AB üyesi olmayan Norveç, İsviçre, Lihtenştayn da Schengen üyesi olarak serbest dolaşıma kapılarını açtı.
Schengen, AB vatandaşı 400 milyon kişi ile beraber, yasal olarak herhangi bir birlik ülkesinde bulunan herkesin serbest şekilde seyahat etmesine olanak sağlıyor. Fakat Avrupalı milliyetçiler son dönemde artan mültecilerin kolay şekilde Kuzey Avrupa’ya kadar ulaşması nedeniyle Schengen’i suçluyor.
Avrupa Konseyi, 2004 yılında dış sınırlarda bulunan farklı yönetimlerle koordinasyonu sağlamak ve güvenliği artırmak için Frontex’i kurdu. Ancak kuruma 2015’te ayrılan bütçe sadece 114 milyon Euro oldu.
Schengen anlaşması sportif olaylar, uluslararası toplantılar ve terör saldırılarıyla ilgili soruşturmalar dışında, göçmenler yüzünden hiç askıya alınmadı. Fakat Almanya mültecilerin üye devletler arasında adil dağıtılmaması durumunda anlaşmayı askıya alabileceği yolunda uyarıyor.