Faciadan 30 yıl sonra Çernobil sokakları

Faciadan 30 yıl sonra Çernobil sokakları
© 
By Akif AltundasMaria Korenyuk
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button
Aşağıda yerleştirilen video haber linkini kopyalayın/yapıştırınCopy to clipboardCopied

Aleksandr Sirota, Çernobil’in girişe yasak ölüm bölgesine yakın bir yerde yaşıyor. Çocukluğu, radyoaktif kirlenmeden en fazla etkilenen Pripyat

Aleksandr Sirota, Çernobil’in girişe yasak ölüm bölgesine yakın bir yerde yaşıyor. Çocukluğu, radyoaktif kirlenmeden en fazla etkilenen Pripyat kentinde geçmiş. Aleksandr, facia sonrası Pripyat şehrinden tahliye edildiğinde 9 yaşındaymış.

Gazeteci ve turistlere geziler düzenleyen Aleksandr, çocukluğunun geçtiği şehrin bir kaç kilometre uzağına bizi götürüyor. Çernobil’in girişe kapalı alanının güney kontrol noktasından geçip, 30 yıl önce evinin bulunduğu şehrin hayalet sokakları ve terk edilmiş caddelerinde yürüyoruz.

Aleksandr Sirota kazadan önceki zamanları söyle anlattı:

“Pripyat kentinin merkezi meydanı. Şurada “Güç mühendisi” denilen kültür sarayını görüyorsunuz. Aslında orası benim ikinci evimdi. Annem orada çalışırdı. Bu şimdi durduğumuz Lenin caddesinin resmi. Fotoğraf 1985-1986’da çekildi. Kazadan önce.”

Aleksandr felaketin yaşandığı vakitlerde okulda olduğunu söyledi:

“Kaza esnasında sınıfta dersteydim. Şu göçük altında bir yerde sınıfımın girişi var. Ben ve sınıf arkadaşlarım, 26 Nisan sabahı tesiste olanlardan habersiz şekilde okula gitmiştik.”

Aleksandr, Çernobil reaktörü patlamasının hemen ertesi günü şehirden tahliye edilir. Radyasyona maruz kaldığı için 20 ay hastanede yatar. Pripyat caddelerinde yürürken, hala radyasyon olabileceği için bizden dikkatli olmamızı, çamura basmamamızı ve tozdan uzak durmamızı istiyor.

“Buradaki radyoaktif gama ışın düzeyi sağlığı tehdit edecek seviyede yüksek. Fakat bu sadece belirli bir bölge için geçerli. Yoksa bütün Pripyat’da radyasyonun aynı düzeyde olduğu söylenemez. Bazı yerler daha kirli bazı yerler daha temiz. Neden mi korkmuyorum? Çünkü burası benim evim. Yıllardır bu şehri rüyalarımda gördüm. Ayrica Pripyat sakinlerinin, 1986’da sadece bir günde maruz kaldığı radyasyon seviyesi o kadar yüksekti ki hayatımızın geri kalanında burada yaşasak o seviyenin çeyreğine maruz kalmayız.”

Felaketten sonra Pripyat tamamen terk edilmiş. Fakat zamanla bazı insanlar, yasak olmasına rağmen Çernobil’in ölüm bölgesine yakın yerlerdeki köylerine geri dönmüş.

Ivan Semenyuk, nükleer santralin kuzeyinde Çernobil’e 7 km uzaklıktaki Parişiv köyü sakinlerinden. Felaketten iki yıl sonra köyüne geri dönmüş.

Ivan’ın tavukları ve domuzları var. Kendi yetiştirdiği meyve sebzeleri hatta ormanda yetişen mantar ve yaban çileklerini bile yediğini söylüyor.

“Buraya film çekmeye gelen bazı Almanlar, toprağımızı, yakacak odunlarımızı ve külleri test etti. Her şeyi kontrol ettiler. Hepsi temiz çıktı.”

Aleksandr’ın radyasyon dozimetresi Ivan’ın dediğini onaylıyor. Radyasyon seviyesi sağlık standartlarına uygun.

Kiev’deki Milli Bilimler Akademisi bilim adamları, ölüm bölgesindeki bazı köylerin temiz olmasını radyasyonun her yere eşit miktarda yayılmaması olarak açıklıyor. Ancak bu orada yaşamanın yüzde 100 güvenli olduğu anlamına gelmiyor. Ormanda yetişen mantarlar ve meyveler son derece radyasyonlu olabilir.

Ukrayna Milli Bilimler Akademisi Çevre Jeokimya Enstitüsü’nden Yurii Zabulonov: “Kesinlikle yemek yasak! Sadece bunları yiyeni değil, o kişiden sonra gelen nesillerin de sağlığını olumsuz yönde etkiler.” diye uyarıyor.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Ukrayna'nın aktif haldeki diğer nükleer tesisleri güvenli mi?

İsviçre'deki dünyanın en eski nükleer santrali Beznau 1 kapatılmalı mı?

Görünmez işçiler: Düşük ücretlerle Avrupa çiftliklerinde sömürülen ve tehlikeye atılan insanlar