Avusturya bar, restoran ve benzeri yerlerde sigara içilmesine izin veren son Avrupa ülkelerinden biri. Bu sebeple Avusturya Avrupa'nın kül tablası olarak görülüyor, ancak halk ülkenin bu imajını silmek istiyor
REKLAMAvusturya bar, restoran ve benzeri yerlerde sigara içilmesine izin veren son Avrupa ülkelerinden biri. Bu sebeple Avusturya Avrupa'nın kül tablası olarak görülüyor. Ancak ülke genelinde düzenlenen bir imza kampanyasının sonucunda halkın, ülkenin bu imajını silmek istediği görülüyor. Sigara yasağı için ülke genelinde referandum yapılması planlanıyor.
Bir önceki hükümet, yani Avusturya Sosyal Demokrat Partisi (SPÖ) ve Muhafazakar Avusturya Halk Partisi'nin (ÖVP) kurduğu 'büyük koalisyon' hükümeti, bu yılın mayıs ayında yürürlüğe girmesi planlanan yasak için 2015 yılında oylama yaparak, kapalı mekanlarda sigara içme yasağını kabul etmişti.
Ancak, Ekim 2017 seçimlerinden sonra aşırı sağcı Avusturya Özgürlük Partisi (FPÖ) ve sigara yasağının en koyu karşıtlarından, kendisi de bir sigara tiryakisi olan parti lideri Heinz-Christian Strache, Şansölye Sebastian Kurz ile bir koalisyon kurmayı ancak bu yasağın kaldırılması koşuluyla kabul etti. Sonuç olarak bar, restoran ve benzeri yerlerde sigara içmek her zaman katı bir şekilde uygulanmasa da, ayrı bir alanda yapıldığı sürece 'yasal' olarak kaldı. Hatta bazı durumlarda, örneğin 50 metrekareden küçük mekanlarda işletme sahibinin izin vermesi halinde sigara içmek için ayrı bir alan oluşturulması gerekmiyor.
Sigaraya bağlı sebeplerden ölenlerin sayısının 13 bine ulaştığı Avusturya'da sağlık uzmanları durumun dünyanın aksine, daha da kötüye gittiğini vurguluyor. Avusturya Sağlık Örgütü'nün referandum için yaklaşık 880 bin imza toplamasının ardından Avusturya Özgürlük Partisi üzerindeki baskı da artıyor.
'Doğrudan demokrasi bir seçim kampanyası şakası mıydı?'
Sigara karşıtı imza kampanyasına verilen büyük destek sonrası doğrudan demokrasiyi savunan FPÖ'nün sigara yasağı hakkında referanduma gitmeyi reddetmesi ise partinin kendisiyle çelişmesine neden oluyor. SPO lideri Pamela Rendi-Wagner "Eğer doğrudan demokrasi çağrısı bir seçim kampanyası şakasından fazlası ise hükümet referandumun yapılmasına izin vermek zorunda." diyerek tepkisini dile getirdi.
Ancak Özgürlük Partisi kendini aklamada gecikmedi ve partinin önde gelen milletvekillernden Walter Rosenkranz kampanyaya katılım düzeyinin yüksek olmasının 'halk arasındaki doğrudan demokrasi arzusunu' gösterdiğini söyledi. Buna ek olarak parti lideri Strache seçmenlerin 'yüzde 85'inden fazlasının' dilekçeyi imzalamadığını ve partinin 2021'den sonra söz verdiği gibi rakamın 90 bin eşiğini geçemediğini ileri sürdü. Strache aynı zamanda yürülükte olan uygulamanın 'seçim özgürlüğünü' ve sigara içenlerin, içmeyenlerin ve işletme sahiplerinin çıkarlarını koruduğunu iddia ediyor.
Başbakan Kurz, yasayı onaylayan önceki hükümetin bir parçası olmasına rağmen konuya ilişkin sessizliğini korumaya devam ediyor.
Ülkedeki bir çok işletme, yasak olmasa dahi kapalı mekanda sigara içilmesine izin vermiyor.
Ticaret Odası ise bu sene içerisinde kurulan hiçbir işletmenin bir sigara içme alanı ayırmadığını söyledi.
Bu haberler de ilginizi çekebilir
'Cemal Kaşıkçı kaybolan ilk Suudi gazeteci değil'