Yeni Zelanda’nın Christchurch kentindeki iki camiye düzenlenen saldırılarda hayatını kaybeden 50 kişi, Christchurch parkında toplanan binlerce insan tarafından anıldı.
Yeni Zelanda’nın Christchurch kentindeki iki camiye düzenlenen saldırılarda hayatını kaybeden 50 kişi, Christchurch parkında toplanan binlerce kişi tarafından anıldı. Anma törenindeki konuşmacılar trajedinin ardından daha kibar ve daha hoşgörülü bir Yeni Zelanda çağrısı yaptı.
Dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen çok sayıda hükümet temsilcisi Yeni Zelanda başbakanı Jacinda Ardern ile birlikte 15 Mart günü 50 kişinin öldüğü Al Noor cami yakınındaki Hagley Park’ta düzenlenen anmaya katıldı.
"Bizim nefret, korku veya diğer virüslere karşı bağışıklığımız yok. Ama bunun tedavisini bulan bir ülke olabiliriz. Bu yüzden hepimizin yapacak işi var" diyen Ardern, aşırılığın kısır döngüsünün kırılması için küresel bir çabaya ihtiyaç olduğunu söyledi.
Katliamda eşini kaybeden ve törende konuşan Farid Ahmed, saldırganı affettiğini çünkü "volkan gibi kaynayan bir kalbe sahip olmak istemediğini" söyledi ve ekledi: "Sevgi ve özen dolu, merhamet dolu ve kolayca affedebilen bir kalbe sahip olmak istiyorum çünkü bu kalp artık başka ölümler olsun istemiyor. Ben bir kültürden gelebilirim, siz başka kültürden... Ben bir dinden olabilirim, siz başka bir dinden... Ancak biz birlikte güzel bir bahçeyiz.”
Avustralya’daki Victoria İslam Konseyi Başkanı Mohamed Mohideen, Ardern’in açıklamalarının Müslüman toplumu rahatlattığının altını çizdi ve Ardern’e Müslüman topluma olan desteğinden dolayı teşekkür etti.
Avustralya başbakanı Scott Morrison ise sivil silah kullanımı ile ilgili yasa ve aşırılık barındıran içeriklerin sosyal medyada engellenmesi konusunda Ardern ile yakından çalıştıklarını söyledi.
Sonradan Müslüman olan sanatçı Cat Stevens (Yusuf İslam) da anma töreninde küçük bir konser verdi.
Ülke geneline yayılan anma gösterilerinin ardından bazıları Avustralya ve Asya’dan gelen Müslüman gönüllüler İslam ile ilgili bilgiler içeren broşürler dağıttı.