Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, "251 şehidin kanlarının yerde kalmaması için FETÖ'nün siyasi ayağı nerede bunu bilmeye ihtiyacımız var" diyerek darbe girişiminin siyasi ayağının aydınlatılmasını istedi
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, "251 şehidin kanlarının yerde kalmaması için FETÖ'nün siyasi ayağı nerede bunu bilmeye ihtiyacımız var." diyerek darbe girişiminin siyasi ayağının aydınlatılmasını istedi.
Kemal Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından 3 yıl geçmesine rağmen "FETÖ"nün siyasi ayağının araştırma önergesinin AK Parti’nin oyları ile reddedilmesine tepki gösterdi.
Kılıçdaroğlu’nun partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmanın satır başları şöyle:
"Binlerce masum insan hapse tıkıldı"
"15 Temmuz'da başarılı olsalardı herhalde başbakan, bakan adayları vardı. Nerede bunlar? Baklavacıyı, işçiyi, akademisyeni buldun ama en güçlü adamları bulamadın. Kim engel? 251 şehidin kanı yerdedir.
"Biz darbe girişimine karşıyken ortak bildiri yayımlanırken 16 Temmuz’da sivil darbe gerçekleştirildi. OHAL ilan edildi. Bu Meclis, gazi Meclis’tir. Kurtuluş Savaşı’nı yöneten Meclis FETÖ’nün karanlık noktalarını aydınlatacak kapasiteye sahip değil midir? Yine onların ifadelerine göre at izi it izine karıştı. Binlerce masum insan hapse tıkıldı."
"Darbe girişiminin üzerinden bir süre geçti. İktidar kanadının bazı kişileri FETÖ borsasından söz etmeye başladı. Parası, dayısı olan dışarıya çıkıyor, gariban içeride. Askeri öğrencilerin, esnafın ne işi var darbe ile. Askerlikte talimata uymamak suçtur."
"Fettah Tamince'ye dokunan bile yok"
"Bir kişinin gözaltına alınması için MİT'in Emniyet'in ya da MASAK'ın raporu olması lazım. Fettah Tamince'yle ilgili üçünün de raporu var. Nerede Fettah Tamince? Devletin protokolünde. Neden Fettah Tamince'ye ayrıcalık sağlanıyor? Neden işlem yapılmadı? 17-25'i milat almışlardı. Fettah Tamince 17-25 Aralık'tan sonra Fethullah Gülen'le görüşen kişidir."
"Türkiye’ye kara para getiriyor. Erdoğan'ın avukatları savunduğu için hiçbir hakim ve savcı korkudan bir şey yapamıyor. Nasıl adalet bu? İsyan etmez misiniz siz buna? Yazarı siyasetçiyi garibanı içeride tutacaksın. Aynı menzilde yürüyorlar. Herkes yargılanabilir. Herkes hakkında soruşturma açabilir. Adalet tecelli ederse başımızın üstünden yeri vardır."
- Tanıklarıyla Ekrem İmamoğlu'nun İBB başkan adaylığının hikayesi ve siyasetteki doğuşu
- Kılıçdaroğlu'ndan CHP'li belediyelere '7 kural' talimatı
"Gözaltına alınan, haber alınamayan kayıplar nerede?"
Gözaltına alınan, ailelerinin haberi olmadığı insanlar nerede? Ben bunu dile getirmeyecek miyim? Bu insan adalet, hak, hukuk istiyor. Adalet ile hükmedeceksiniz. Karşınızdaki kişi kim olursa olsun. Aksi halde devlet devlet olmaktan çıkar. Eren Erdem FETÖ'den hapiste. Ne ilgisi var. Osman Kavala hapiste. Musa Kart, Hakan Kara, Güray Öz, Emre İper, Mustafa Kemal Güngör hapiste. Neden? Füsun Üstel hapiste, neden? Bu insanların hapiste ne işi var."
"Dış politikada, İhvan kardeşliğinden vazgeçeceksin"
Erdoğan'ın İhvan (Müslüman Kardeşler) kardeşliğinden vazgeçmesi lazım. TC çıkarları her şeyin üstündedir. Mısırla barışacaksın. Ortak tarihimiz ve kültürümüz var Mısırla. Bu kavganın faturası Türkiye'ye ağır yansıyor. Mısır'a bir büyükelçi göndermeliyiz. Bir ülkeyle bir milletle kavga edilmez.
"Suriye ile resmi düzeyde görüşme sağlanmalı. Şam'a neden büyükelçi göndermiyoruz? Suriye'nin toprak bütünlüğü Türkiye'nin de çıkarınadır.
"Libya'ya silah göndermekten vazgeçin. Akan Müslüman kanı. Niye insanları birbirine kırdırıyorsunuz. Orada savaşı bitirmek varken neden düşmanlığı körüklüyorsunuz. Ortadoğu Barış ve İşbirliği Teşkilatı kurulmalı."
"AB bize çifte standart uyguluyor"
Maceracı bir dış politikasının Türkiye’ye faturası ağır, bunu her alanda hissediyoruz. Doğu Akdeniz’deki haklarımızı sonuna kadar savunacağız. AB, Türkiye’ye karşı çifte standart uygulamıştır.
Kalkmışlar bize ambargo uygulayacaklar, sen önce bize verdiğin sözü tut. Siz bu barış talebine destek vermek zorundasınız. KKTC’yi hangi gerekçe ile aldınız? Ne yaparlarsa yapsınlar AB çifte standarttan vazgeçmediği sürece bu topraklarda değeri yoktur. AB’de görüştüğüm en yetkililere söyledim. Çifte standart uygulamaya da devam ediyorlar."