Çevreci örgüt 350: Fosil yakıt şirketleri binlerce insanın erken ölümüne yol açıyor

Çevreci örgüt 350: Fosil yakıt şirketleri binlerce insanın erken ölümüne yol açıyor
© Milieudefensie, 2013/350
© Milieudefensie, 2013/350
By Kerem Congar
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Çevre kirliliğine karşı yaptığı çalışmalarla tanınan sivil toplum örgütü 350, fosil yakıt temin eden uluslararası dev şirketlerin insan haklarını büyük ölçüde ihlal ettiğini ve doğaya verdiği zarardan dolayı binlerce insanın erken ölümüne yol açtığını kaydetti

REKLAM

Çevre kirliliğine karşı yaptığı çalışmalarla bilinen sivil toplum örgütü 350, fosil yakıt temin eden uluslararası dev şirketlerin insan haklarını büyük ölçüde ihlal ettiğini ve doğaya verdiği zarardan dolayı binlerce insanın erken ölümüne yol açtığını kaydetti.

Sivil toplum örgütü 350, internet sitesinde dünya genelindeki 10 vakayı inceleyerek kapsamlı bir rapor yayımladı. Rapora göre petrol, gaz ve kömür gibi fosil yakıt üreten dev enerji endüstrisi iklim krizinini derinleştirirken son 30 yılda büyük insan hakları ihlallerine yol açtı.

Verilere göre Meksika, Nijerya ve Kenya’da fosil yakıt şirketlerine karşı mücadele eden birçok aktivist ve toplum önderi şüpheli bir şekilde suikaste kurban gitti.

Söz konusu raporda, bazı ülkelerde çevre aktivistlerinin keyfi şekilde tutuklanmaları, Bangladeş’te 24 bin düşük doğuma yol açacak Rampal termik santrali projesi, Ekvador Amazonu’nda ve yerli halkların topraklarında nehirlerin kirletilmesi, Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) protesto haklarının kısıtlanması gibi birçok önemli hak ihlalleri yer alıyor.

Sadece rapordaki vaka incelemeleri göz önüne alındığında, fosil yakıt şirketlerinin 45 bin kişinin erken ölümünden, 60 bin insanın yerinden edilmesinden ve 18 milyar galondan fazla zehirli atık suyun nehirlere karışmasından doğrudan sorumlu olduğu belirtiliyor.

Tüm bu olaylarda endüstri devleri Chevron-Texaco ve Shell gibi uluslararası şirketlerin de sorumluluğunun olduğunun altı çiziliyor.

350 hazırladığı başka bir raporunda Exxon ve benzeri fosil yakıt üreten firmalar sebebiyle okyanuslardaki karbon dengesi için hayati öneme sahip olan mercan kayalarının 38 ülkede yok olduğunu duyurdu.

Muğla'da Yatağan ve Milas'ta yaşayanlar köylerini terk etti

Raporda bulunan vaka çalışmalarından biri de Muğla. Kentteki Yeniköy, Kemerköy ve Yatağan termik santrallerinin bölge ekosistemi ve halk sağlığı üzerinde yol açtığı zararlara değinilen raporda ayrıca termik santrallere kömür sağlamak için genişleyen kömür havzalarının yaşam alanlarını yok ettiği ve yerinden edilmelere neden olduğu belirtiliyor.

Konu hakkında konuşan 350 Türkiye’den Efe Baysal da Muğla’daki kömür madeni yataklarının genişlemesinden dolayı geçen yıl Milas’taki İkizköylülerin köylerini terk etmek zorunda kaldığını belirterek şöyle diyor: "Bunun yanında İkizköylülerin yeni taşındıkları araziler de maden ruhsat alanı içinde kalmaya başladı ve şirket köylülere ihbarname göndermeye başladı. Şayet bölgede linyit maden ruhsat alanlarının hepsi işletmeye alınırsa Milas, Yatağan ve Menteşe’de 30 bine yakın insan, yaşam alanlarının kaybı, tarım arazilerinin ve geçim kaynaklarının yok edilmesi sebepleriyle topraklarını terk etmek zorunda kalacaklar. Yapılması gereken kömür madeni ruhsatlarının iptal edilerek bölgeyi rehabilite edilmesi, bölgedeki termik santrallerin işletmeden çıkarılarak çalışanları mağdur etmeyecek şekilde adil dönüşüm programı başlatılması ve bölge halkının sağlıklı bir çevrede yaşama haklarının korunması."

Fosil yakıt şirketlerine açılan davalar artıyor

Fosil yakıt endüstrisinin doğrudan yol açtığı insan hakları ihlallerinin yanı sıra, rapor son yıllarda sivil inisiyatifler tarafından bu şirketlere iklim değişikliğine yol açmak sebebiyle açılan davalara da değiniyor. Bu davalara örnek olarak Hollanda’da sivil toplum kuruluşları tarafından Shell’e açılan dava ve ABD’de petrol devi Exxon’a karşı başlatılan davalar raporda örnek olarak verilen vakalardan bazılarını oluşturuyor.

Hükümetler iklim savunucularını korumalı

350.org’un yayınladığı rapor toplulukları, ekosistemleri, müşterekleri savunmak için mücadele eden topluluk önderlerinin, iklim savunucularının, aktivistlerin yerel ve ulusal hükümetler tarafından korunması gerektiğinin de altını çiziyor. Özellikle yerli topluluk önderlerinin tehditlere, işkencelere maruz kaldığı, yaşam haklarının ihlali başta olmak üzere birçok hak ihlaliyle karşılaştıkları belirtiliyor. Bu çerçevede Meksika’da Nahuati Yerli Halkının lideri ve gazeteci Samir Flores Soberanes’in, boru hattı ve termik santral projelerine karşı ses getiren eylemlerinin ardından önce tehditler alması ardından Şubat 2019’da evinde öldürülmesi, raporda mercek altına alınan vakalardan biri olarak bulunuyor.

350 ismi nereden geliyor?

Dünyanın birçok ülkesinde eylemlerde bulunan 350 sivil toplum örgütü, ismiyle atmosferdeki karbondioksit miktarına atıfta bulunuyor. Bilim insanları ve iklim uzmanları atmosferdeki karbondioksit miktarının güvenli üst sınırının milyonda 350 parçacık (ppm) olması gerektiğini söylerken, şu anda bu rakam 410 ppm seviyesinde.

Küresel ve yerel düzeyde çalışmalar yapan 350, dünyadaki karbondioksit kirliliğinin 350 ppm olması için çalışıyor.

Qries

Ek kaynaklar • 350

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Alibaba'dan koronavirüsün vurduğu Çin'e 2.8 milyar dolar kredi desteği

AB anketine göre, AP seçimlerine katılım bu kez yüksek olacak

Rekor kıran sıcaklıklar iklim krizini tetikliyor mu?