Türkiye'deki dört mülteci derneği, pandemiden ekonomik olarak ağır şekilde etkilenen mültecilere yönelik ilave destek talep ediyor.
İzmir'de Suriyeli Mültecilerle Dayanışma Derneği, Afgan Mültecileriyle Dayanışma Derneği (ARSA), Ravdanur Derneği ve İltica ve Göç Araştırmaları Derneği (IGAM), koronavirus pandemisinin sebep olduğu zorluklar karşısında mevcut sorunları katlanarak derinleşen 4 milyon mültecinin sesine kulak verilmesi yönünde bir çağrı metni yayınladı.
Koronavirüs salgınıyla birlikte Türkiye ekonomisinin birçok sektörü derinden etkilenirken, mültecilerin de istihdam edildiği işletmeler üretim ve satışlarına ara verirken, yüz binlerce mülteci de "siz gelmeyin, hastalık bulaştırırsınız" denilerek ücretsiz izne gönderildi, bir çoğu da tazminatsız şekilde işsiz kaldı.
Sosyoekonomik olarak güvencesiz olarak bırakılan mültecilerin sesi olmak üzere hazırlanan çağrı metninde, "Hükümet ücretsiz izne çıkarılan işçilere ödenek desteği vereceğini açıkladı ancak biz mültecilerin tamamına yakını, kayıt dışı çalıştırıldığımız için bu destekten yararlanma imkanımız maalesef bulunmuyor. Mülteciler olarak bir taraftan kendimizi ve çevremizi koronavirüsten korumaya çalışırken, diğer yandan açlıkla ve evsiz kalma riskiyle karşı karşıya kaldık."
Bu konuda bir önlem alınmaz ise, yakında kalacak evlerinin de olmayacağını, zira kiralarını, elektrik ve su faturalarını ödeyemediklerini belirten mülteciler, kira bedellerinin ertelenmesini talep ediyorlar.
Öte yandan, mültecilerin çocukları da uzaktan eğitim için gereken TV, bilgisayar ve internet erişiminden yoksun olduğu için yoksulluk sarmalı çocukları da içine alacak şekilde büyüyor.
İlgili taraflara acil talepler
Dört sivil toplum kuruluşunun 1 Mayıs günü yayımladığı çağrı metninde ilgili tüm taraflara yönelik olarak ifade edilen "acil" talepler ise şu şekilde:
Hükümete ve yerel yönetimlere çağrı:
- Pandemi sürecinde işsizlik fonu ile sosyal ve finansal fonlardan yapılacak destekler, kayıt-dışı mültecileri de kapsayacak şekilde genişletilmelidir.
- Bu süreçte tüm hijyen malzemelerine ücretsiz erişimimiz sağlanmalıdır.
Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği'ne çağrı:
- Pandemi sürecinde Türkiye Hükümeti'nin mültecilerle ilgili yaptığı çalışmalar desteklenmelidir.
- Avrupa Birliği'nin finansmanı ile yürütülen "sosyal uyum yardımı", tüm uluslararası koruma veya geçici koruma kapsamındaki mültecileri de kapsamalıdır.
- Bu süreçte işsiz kalan mültecilerin 3 aylık kira ve fatura giderleri karşılanmalı, bunun için fonlardan destek sağlanmalıdır.
Salgının başından beri zorluklar yaşadılar
Son dönemde mültecilerle çalışan derneklerin çoğuna başvuran mülteci aileler, koronavirüs salgını sebebiyle işlerinden oldukları için kiralarını ödeyemediklerini, bu yüzden ev sahipleri tarafından evlerinden çıkartılma riskiyle karşı karşıya olduklarını belirtiyorlar.
Türkiye'de yaşayan mülteciler, koronavirüs salgınının ilk dönemlerinde, Şubat ayı sonunda, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Avrupa Birliği (AB) sınırının mültecilere açık olduğu yönündeki açıklamasının ardından Yunanistan ve Bulgaristan sınırına yığılmış, pandemi riskinin artmasıyla birlikte geçici olarak Türkiye'de ikamet ettikleri bölgelere geri dönmüşlerdi.
Türkiye'de yaşayan Suriyelilerin 1,7 milyon kadarı AB fonlarıyla karşılanan Kızılay Kart'lardan yararlanıyorlar, önemli bir kısmı da geçimini kayıt-dışı istihdam yoluyla sağlıyor.