Euroviews. Milletvekili transferini önleme çıkışında, Bahçeli ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın farklı hedefleri var

Ayhan Sefer Üstün
Ayhan Sefer Üstün © Ayhan Sefer Üstün
© Ayhan Sefer Üstün
By Ayhan Sefer Üstün
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button
Yorum sayfamızda yayınlanan makaleler, euronews'in editoryal görüşünü yansıtmaz.

TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu eski Başkanı ve Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ayhan Sefer Üstün, euronews için yazdı.

REKLAM

İktidar koalisyonunun son yıllardaki uygulamaları demokrasiye inancın kalmadığı izlenimini doğuruyor.

Son seçilmiş Başbakanın bir saray darbesiyle siyaset dışına itilmek istenmesi, milyonlarca oy alarak seçilmiş, İstanbul, Ankara, Bursa, Balıkesir, Ordu gibi AK Partili belediye başkanlarının zorla istifa ettirilmeleri, Doğu ve Güneydoğu illerindeki seçilmiş belediye başkanları idari bir kararla görevden alınıp yerine kayyum atanması ve en son olarak Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın yabancı yatırımcı gelmesi için demokrasiye gerek yoktur minvalindeki açıklamalarda bulunması iktidarın şeklen bile demokrasiye inancının kalmadığını göstermektedir. Gelinen nokta demokratik düzen açısından kritik bir noktadadır. Öncelikle bu hususun iktidar tarafından açığa kavuşturulması gerekmektedir.

MHP lideri Devlet Bahçeli'nin vekil transferine ilişkin çıkışı konusunda ise, demokratik kuralları, hukuk devleti ilkelerini önemsemez hale gelmişseniz, tek hedefiniz partideki koltuğunuzu ve ülkedeki iktidarınızı korumak olursa, seçim kanunlarını akıl dışı tekliflerle değiştirmeye kalkışabilirsiniz.

Milletvekili transferini önlemeye dönük bir çıkışın, Bahçeli ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan açısından farklı hedefleri var

Amaçlar farklı

Milletvekili transferini önlemeye dönük bir çıkışın, Bahçeli ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan açısından farklı hedefleri var. Bahçeli, Gelecek Partisi'nin gerçekten seçimlere katılamamasını istiyor olabilir. Zira, Bahçeli'nin Partisi, AK Parti'nin tabanından besleniyor. İstiyor ki, alternatif partiler ortaya çıkmasın, orta vadede AK Parti'den ayrılan seçmen MHP'ye gelsin. Uzun vadede AK Parti'nin dağılmasıyla birlikte AK Parti'nin yasal mirasçısı olmak istiyor.

Erdoğan ise aynı işi farklı sebeplerle istiyor. Aslında Erdoğan vekil transferini yasaklayarak Gelecek Partisi'nin seçimlere girmesini engelleyemeyeceğini bilecek kadar tecrübeli bir siyasetçi. Erdoğan'ın hedefi, kendi grubunu kanun zoruyla bir arada tutabilmek. AK Parti önceden reformcu bir partiydi. Gündemi belirler, hedefler koyardı. Artık AK Parti diye bir oluşum kalmadı. Sadece Erdoğan var.

Erdoğan grubunu bir arada tutabilmek için Bahçeli'nin anti-demokratik teklifine sıcak bakmış görünüyor. Oysa AK Parti en fazla vekil transferi yapan parti.

"Deniz bitti"

Gelinen noktada deniz bitti. Erdoğan grubunu bir arada tutabilmek için Bahçeli'nin anti-demokratik teklifine sıcak bakmış görünüyor. Oysa AK Parti en fazla vekil transferi yapan parti. İktidar koalisyonu, milletvekillerinin partilerinden istifasını ve başka bir partiye geçmesini "ahlaksızlık" olarak değerlendiriyor. AK Parti 2001 yılında kurulduğunda milletvekili transferleriyle hayat bulmuştu ve o dönemde bağımsızlardan, Doğru Yol Partisi'nden, ANAP'tan 51 milletvekili transfer ederek Meclis'te hatırı sayılır bir grup kurmuştu. Sonraki dönemlerde de milletvekili transfer şampiyonluğunu hiçbir partiye bırakmadı. Üç ay önce son transferini de yine AK Parti yaptı.

Bu vesile ile dört başı mamur, yeni, demokratik, çağdaş bir Siyasi Partiler Kanunu ile Seçim Kanunu hazırlayalım. İktidar iyi niyetli ise, bu teklifimize olumlu yanıt verir. Böylece giderayak ülkemize de faydalı bir iş yapmış olurlar.

Eylül ayında Gelecek Partisi Büyük Kongresi var

Gelecek Partisi bu tür suni gündemlerle ilgilenmiyor. Gelecek Partisi, kuruluşunun üzerinden çok kısa bir zaman geçmiş olmasına rağmen 53 ilde il başkanını, 173 ilçede ilçe başkanlarını görevlendirmiş durumda. Koronavirüs salgını sürecinden sonra teşkilatlanma çalışmalarına hız verecek ve bu yıl Eylül ayında Büyük Kongresi'ni gerçekleştirmeyi planlıyor. Dolayısıyla olası bir erken seçimde kendi imkanları ve gücüyle katılacak. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.

Bizim çağrımız, yeni bir Siyasi Partiler Kanunu ve Seçim Kanunu yapılması. İktidar koalisyonu farklı amaçlar için gündeme getirmiş olsa da, bu tartışmayı hayra dönüştürelim. Zaten programımıza bunu da yazmıştık. Bu vesile ile dört başı mamur, yeni, demokratik, çağdaş bir Siyasi Partiler Kanunu ile Seçim Kanunu hazırlayalım. İktidar iyi niyetli ise, bu teklifimize olumlu yanıt verir. Böylece giderayak ülkemize de faydalı bir iş yapmış olurlar.

**Ayhan Sefer Üstün, 22, 23 24 ve 26. Dönem AK Parti Sakarya Milletvekili ve Hukukçu olup, Gelecek Partisi'nin kurucu A Takımı'nda yer almaktadır ve partinin Genel Başkan Yardımcısı'dır. Kendisi, TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanlığını da yürütmüştür.
**

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Seçim Kanunu tartışmaları: Daraltılmış bölge çözüm olur mu?

Davutoğlu: Sokağa çıkma yasağında karar doğru, yöntem yanlış

Ahmet Davutoğlu: Türkiye'de ekonomik kriz var, krizi görmeyen krizi çözemez